Haber Merkezi

Çukurova Üniversitesi Hukuk Kulübü tarafından, ‘Çukurova Hukuk Zirvesi’ konulu panel düzenlendi.

Mersin Barosu Genel Sekreteri Av. Adnan Günbay, Staj Eğitim Merkezi Başkanı Av. Kasım Kozanoğlu, Çukurova Üniversitesi ve Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi Gaziantep Üniversitesi ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi öğrencileri, Mersin ve Adana Barosu’ndan stajyer avukatların katılımıyla Adana’da bir otelde gerçekleşen panele konuşmacı olarak katılan Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz ‘yargı sorunları, yargı güvenliği ve avukatlık mesleği’, Adana Barosu Başkanı Av. Veli Küçük ‘avukatla müvekkilin özdeşleştirilmesi’, Gaziantep Barosu Başkanı Av. Bektaş Şarklı ise ‘avukatlık mesleğinin sorunları, avukatların baroyla ilişkileri nasıl olmalıdır?’ konularında geleceğin hukukçularını aydınlattı.

“YOZLAŞMIŞ HUKUK, YOZLAŞMIŞ TOPLUM DOĞURMUŞTUR”

Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz konuşmasında, hukuk güvenliği teminatının hukukun üstünlüğü ilkesi olduğunu vurgulayarak, “Hukuk güvenliği demek; adil yargılanma hakkı demek, kuvvetler arılığı demek, insanın temel hak ve özgürlüklerinin suç olmaması, korunması demek, düşünce ve ifade özgürlüğü demek, adalet, ekonomik istikrar, toplumsal kalkınma ve toplumsal barış demektir.  Hukuk güvenliğinin sağlandığı devletlerde, milli irade üstündür. Egemenlik millettedir. Temel hak ve özgürlükler anayasal güvence altındadır. Yasalar karşısında herkes eşittir. Hiçbir kişi, kurum ya da kuruluşa üstünlük ve ayrıcalık tanınamaz. Yargı bağımsız ve tarafsızdır. Öncelikle kuvvetler ayrılığının esas ve şekil yönünden gerçekleştirilmesi, HSK’nın siyasi iradeden bağımsız hale gelmesi, hakim, savcı alımlarının objektif ve sadece HSK tarafından liyakat unsuruna göre yapılması gerekmektedir. Ancak maalesef ülkemiz hukuk güvenliğinden yoksun. Hukuk amaçsallıktan, araçsallığa çevrilmiştir.  Ülkemizdeki hukukta keyfi uygulamalarla,  hukukun üstünlüğü yerle bir edilmiş, üstünlerin hukuku egemen kılınmış ve böylece toplumda hukuka ve adalet olan güven sıfırlanmıştır. Yozlaşmış hukuk, yozlaşmış bir toplum doğurmuştur. Yozlaşmış hukuk sistemimiz en büyük düşmanımız olmuş; beraberinde polis devletinin egemen olmasına, şiddetin, hak ve özgürlüklerin ihlalinin artmasına, toplumsal refahın çökmesine, kısacası yaşamsal ve hukuksal değerlerimizin bir bir yok olmasına sebep olmuştur. Hukuk güvenliği yoksa kimse güvende değildir. Bir ülkedeki hukuk kurallarının işlerliği, toplumun hukuka, adalete ve devlete olan güveni ile doğru orantılıdır” ifadesini kullandı.

“HER CANLININ HAKLARININ KALKANI OLMAK ZORUNDASINIZ”

Konuşmasında avukatlık mesleğinden de söz eden Yeşilboğaz, “Hukuk güvenliğinin olduğu, hukukun üstün olduğu devletlerde, savunma mesleğinin kutsallığına saygı vardır. Ancak ülkemizde adalet ve hukuk mücadelesi veren avukatlar, siyasi iktidarın hedefinde olmuştur ve yok edilmek, susturulmak istenmiştir. Sizler geleceğin hukukçuları olarak, cübbelerinizin kutsallığını yüceltmek ve baki kılmak, hukuk güvenliğinin ve hukukun üstünlüğü ilkesinin yeniden tesis edilmesi için mücadele etmek, insanların tüm hak ve özgürlüklerinin savunucusu olmak, kadınların, çocukların, doğanın, çevrenin, hayvanların, kısacası her canlının haklarının kalkanı olmak zorundasınız. Bu görev Avukatlık Kanunu’nda sizlere verilmiştir. Geleceğin hukukçularını ülkemizin geleceğini ilgilendiren önemli projeler içerisinde görmekten mutluluk duyacağız. Bu söyleşinin gerçekleşmesinde emeği olanlara teşekkür ederim” şeklinde konuştu.

Sunumların tamamlanmasından sonra soru-cevap bölümüne geçildi. Başkanlar, öğrencilerin merak ettikleri konularda açıklamalar yaptılar ve sorulan soruları yanıtladılar. Söyleşi, teşekkür konuşması ve plaket sunumu ve sonrasında toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.