Mersin’de, 28 Haziran 2019 tarihinde sabah Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesindeki işine gitmek üzere merkez Toroslar ilçesi Turgut Türkalp Mahallesi'ndeki evinden çıkan 42 yaşındaki iki çocuk annesi Filiz Kaplan, yaklaşık 1 yıl önce boşandığı kocası Murat C. tarafından silahla vurularak öldürüldü. Aynı gün Osmaniye Mahallesi'nde birlikte olduğu 3 arkadaşıyla birlikte yakalanan Murat C. tutuklanırken, yanında bulunan 3 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest kaldı.
İLK DURUŞMA 12 ARALIK’TA
Filiz Kaplan cinayetinin ilk duruşması, 12 Aralık Perşembe günü Mersin 10. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek. Kaplan ailesi, duruşma öncesinde İHA muhabirine açıklama yaparak, kadın cinayetlerine ‘dur’ demek için herkesi perşembe günü Mersin Adalet Sarayına çağırırken, eski koca için de en ağır cezayı istedi.
“BAŞKA FİLİZ’LER ÖLMESİN DİYE EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALARINI İSTİYORUM”
Filiz Kaplan’ın 23 yaşındaki kızı Selcan Kaplan, adalete güvendiğini söyledi. Babası Murat C.’den ‘o şahıs’ diye bahseden Selcan, zanlının cinayeti işlerken yalnız olmadığını iddia etti. Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan diğer 3 kişinin de adalet önüne çıkmasını isteyen Selcan, “Annem rahat uyusun, başka Filiz’ler ölmesin diye o şahsın ve yanındakilerin en ağır şekilde cezalandırılmalarını istiyorum” dedi.
“ADALETTEN İSTEĞİM, BABALIKTAN RET DAVASI”
Babalarının soyadını mahkeme kararıyla reddederek, annelerinin soyadını aldıklarını dile getiren Selcan, “Keşke babalık reddi olsa babalıktan da reddedebilseydik. Biz soyismimizi değiştirmeden önce ilk davamız babalık reddi olmuştu ama böyle bir şey yasada olmadığı için reddedemedik. Sadece annemin soyismini aldık; çünkü biz kendisinin ne soyismini ne de kimliğimizde hiçbir şekilde baba adının dahi yazmasını istemiyoruz. Benim birinci isteğim en ağır şekilde ceza verilmesi, ikinci isteğim de babalıktan ret davası bu adaletten. Öyle babayı Allah hiç kimseye nasip etmesin” diye konuştu.
“SÜREKLİ ‘ANNENİ ÖLDÜRECEĞİM, ABİNİ ÖLDÜRECEĞİM’ DİYORDU. ‘YAPMA BABA’ DİYE YALVARIYORDUM”
Zanlı Murat C.’nin, kızı Selcan üzerinden sürekli Filiz Kaplan ve oğlu Gökhan’ı öldüreceği tehdidinde bulunduğu da ortaya çıktı. Zanlının, olaydan iki gün önce sabah annesiyle birlikte yaşadıkları eve geldiğini anlatan Selcan Kaplan, “Biz kapıyı açmadık. Ben mercekten baktım, eliyle kapıyı kapatmıştı. Belki biz kapıyı açsak, o an bize bir şey yapacaktı. Hep tehditleri banaydı. Benim üzerimden yürümeye çalışıyordu, sürekli ‘anneni öldüreceğim, abini öldüreceğim’ diyordu. Ben hep yalvarıyordum, ‘yapma baba, böyle şeyler söyleme’ diyordum. Hatta en son ‘erkek, şeref, namus sözü ki yapmayacağım’ demişti. Şerefi de erkekliği de namusu da demek ki buymuş” ifadelerini kullandı.
“BOŞANDIKTAN SONRA DA TEHDİTLERİ DEVAM ETTİ”
Filiz Kaplan’ın oğlu 26 yaşındaki Gökhan Kaplan da, “O ve yanındaki 4 kişinin en ağır cezayı almasını isterim. Annem boşandıktan sonra da tehditleri devam etti. Bana pek yaklaşmıyordu, tehditleri ‘onları öldüreceğim, onları yaşatmayacağım’ diye kardeşim üzerinden iletiyordu” şeklinde konuştu.
Filiz Kaplan’ın annesi Zahide Kaplan ise kızının çocuklarına ekmek parası kazanmak için işine giderken öldürüldüğünü söyledi. Gözyaşlarını tutamayan anne Kaplan, “Hiç gözümün önünden gitmiyor. Ona en ağır cezanın verilmesini istiyorum. Bir de o arkadaşlarına da aynı cezayı versinler. Onları serbest bırakmışlar. Birimize gelip sıksalar ne yapacağız? Ne tanıyoruz ne biliyoruz” dedi.
“DUYARLI OLAN HERKESİ 12 ARALIK’TA DURUŞMAYA BEKLİYORUM”
“Ben bacımı kaybettim. Can abisiydim onun. Tarifi imkansız acılarım var” diyen ağabey Ali Kaplan da duruşmanın hem kendileri hem de tüm toplum için bir imtihan olduğunu vurguladı. 12 Aralık’ta yapılacak ilk imtihanda herkesi görmek istediklerini belirten Kaplan, şunları söyledi: “O cani şu anda cezaevinde. Onunla öncesinde ve sonrasında birlikte olan insanlarla ilgili de biz eminiz ki, Türk yargısı, onlara hak ettikleri en ağır cezayı verecektir. Çünkü toplum bu konuda gerçekten hassas, 3 gün önce de Ceren kızımızı kaybettik; hiçbir şey yokken, aynı kardeşimde olduğu gibi. Ayrıldı, yeni bir hayat kurmak istedi. Sabah namazını kılıp evinden çıktığında önü kesilerek, 4 kişi bunlar, yaşam hakkı elinden alınıyor. Artık buna bir ‘dur’ denmesi gerekiyor. Nasıl ki, kardeşime ‘yeryüzü meleği’ deniyorsa, bu şekilde hayatını kaybeden her kadınımız, kızımız gerçekten melektir. Biz onlara sahip çıkmak zorundayız. Toplum olarak bu imtihanı geçmek zorundayız. Duyarlı olan herkesi 12 Aralık’ta duruşmaya bekliyorum. Acımızı zaten tarif etmemiz mümkün değil. Herkesten şunu istiyorum; ‘hayat devam ediyor’ lafını, bu şekilde hayatını kaybedenlerin yakınlarına kesinlikle söylemesinler. Evet, hayat devam ediyor ama nasıl devam ediyor o insanlar için? Lütfen bunu söylemesinler. Bu, o insanları kırıyor, farkında değiller.”
“ALINMIŞ BİRÇOK MAHKEME KARARI VAR”
Kız kardeşinin koruma talebinin yanı sıra evden uzaklaştırma ve zanlıyla ilgili alınmış birçok mahkeme kararı olduğuna dikkat çeken ağabey Kaplan, “Onlarca dava, onlarca uzaklaştırma kararı var. Ben, kardeşim için verilecek olan adalet kararının, aslında bu şekilde hayatına son verilen Emine, Ceren, Ayşe, Fatma, kim olursa olsun hepsine bir örnek olacağını düşünüyorum. Biz istediğimiz o adaletin gerçek anlamda Mersin’de sağlanacağına eminiz. O adaletin tecelli edeceğine sonuna kadar inanıyoruz. Kardeşimin önünü 4 kişi birden kesti. Kardeşimin hayatına son veren cani ve yanındakilerin ifadelerinde, bunlar 4 kişi. Biri bu olayı yapıyor zaten, diğerlerinin yargı aşaması devam ediyor. Biz bunları tanımıyoruz. Yolda, sokakta karşımıza çıkmış olsa, zaten benim ve çocukların da koruma tedbirleri var. Biz adaletin gerçek anlamda sağlanmasını istiyoruz. Bunların da adalete hesap vereceğine inanıyorum” dedi. (İha)