GİZEM EKİCİ
Ümmiye Koçak, Toros Dağları'nda yaşayan Yörük kadınların hikayesini ve kadının kadına şiddetini konu alan 'Yün Bebek' filminin 2’ncisi için kolları sıvadı. Filmin senaryosunu tamamlayan Koçak, diğer taraftan da oyuncuları ile bir araya gelerek senaryo üzerinde çalışmayı sürdürüyor.
Filmin çekimi için sponsorluk görüşmelerini süren Koçak, "Öykünün ilki çok büyüktü. İkincisini çekeceğimi biliyordum bu yüzden ucunu açık bıraktım. Zaman geçtikçe de gerçekten çekmem gerektiğini hissettim. Bir vatandaş olarak vazifem olduğunu düşündüm. Elif gibi karakterler o kadar çok ki, onlara bir rol model gerekli. Geçmişimizi unuttuk artık, özümüzü unuttuk. Gençlerimizi görünce herkes gibi benim de canım acıyordu. Elimden gelen Elif karakterini devam ettirmekti. Yün Bebek 2'yi o yüzden çekmeye karar verdim. İkinci filmde Elif öğretmen olup köyüne dönüyor. Burada günümüz koşullarında hayalimde olması gerekenleri yazdım. Herkes devlet bursu ile okuyor. Geldiği yeri nedense unutuyor hemen. Ben de 'lütfen unutmayın' diyorum. Halkla, velilerle iç içe olun. Benim çocukluğumda öyle idi. Öğretmenlerimizi baş tacıydı. Öğretmenlerimizin ihtiyaçlarını karşılardık, yemeğe davet ederdik. Şimdi öyle değil. Çocuklarımızı yarış atına çevirdik. O yüzden Elif'le rol model olma ihtiyacı hissettim. O yüzden bu filmi çekmeye karar verdim. En büyük nedenim bu" dedi.
TERS KÖŞE YAPACAK
İkinci filmde izleyiciyi ters köşe yapacağını ifade eden Koçak, "İlk filmde küçük bir kız çocuğu şiddetin her türlüsünü gördü. Hem kadının kadına uyguladığı şiddeti gördü hem de erkeğin kadına uyguladığı şiddeti gördü. Şiddetin içerisinde büyümüş, toplumda var olan bir karakterdi. İkinci filmde ise tam tersi. Burada anlatmak istediğim, çocuklarımıza ne verirsek onu alır ama içerisinde kişiliği güçlü olanlar sıyrılıp başarılı çıkıyor. Elif de o şiddetin içinde büyüdü ama kişiliği güçlüymüş ki öğretmen oldu. Ben de diyorum ki bu çocuklarımızın kişiliklerinin güçlü olması için mücadele edelim. Sadece şansa bırakmayalım. Elif'in şansı güldü devlet okulunda okuyup öğretmen oldu. Ama şanslı olmayıp heder olan çok fazla Elif'lerimiz var" diye konuştu.
“BU FİLM BENİM İÇİN İLKİNDEN DE ÖNEMLİ”
Günümüz çocuklarının içinde bulunduğu durumun en büyük sorumluluğun ebeveynler olduğunu kaydeden Koçak, "Bizim çocukluğumuzla şimdi ki çocukları karşılaştırsam haftalar sürer. Biz okula giderken her şeyimizi kendimiz yapardık. Okulun bahçesine yeşillik dikerdik, sobamızı kendimiz yakardık, temizliğimizi kendimiz yapardık. Annelerimiz öğretmenlere her gün taze süt yollardı, ekmek, peynir yollardı. Dertleri çocuklara ilim irfan öğreten öğretmenlerin gönlünü hoş tutmaktı. Şimdi anneler her şeyi biliyor. Saygı kalmadı. Öğretmenlerimizi baş tacı etmeliyiz. Şimdi ki anne babalar çok hatalı. Çocuklara her şeyi veriyorlar. Kendi yaşayamadıkları hayatı çocuklara yaşatmak istiyor. Çocuklara kalıbı biçiyor, o kalıba sokmaya çalışıyor. İlkokulu, ortaokulu bitiren çocuk liseye üniversiteye gittiğinde psikolojik olarak o kalıba sığmıyor. Bunalıma giriyor, yanlış yerlere sapıyor. İçinde kişiliği güçlü olanlar kendisini kurtarıyor. O kişilikleri biz anne babalar güçlendireceğiz. Nasıl mı? Düştüğü zaman kaldırmayacağız. Ezilecek. Yaz tatillerinde çalıştıracak. Özgüvenleri olması için burnu sürtecek, hayatı tanıyacak. Ben bunu tiyatro ile yıllardır anlatıyorum ama olmadı. Şimdi de filimle anlatmaya çalışacağım. Bu film benim için ilkinden de önemli" dedi.
“BİTSİN ARTIK BU ŞİDDET”
İlk filmde kötü kaynana rolü başarı ile üstlenen Seher Dağdur (68), yeni prodüksiyon ilgili da flashback olarak görüleceğini tahmin ettiğini kaydederek, "İlk filmde bir kadın, kadına yapmaması gereken şiddeti uyguluyor. Oğlunu tutup gelinini atıyor. Günümüzde de aynı şiddet söz konusu. Çok heyecanlıyız. Merakla filmi bekliyoruz" ifadesini kullandı.
Filmin diğer oyuncusu tiyatro oyunlarında seyirci karşısına çıkan 2 çocuk annesi 54 yaşındaki Fatma Kahraman da, Ümmiye Koçak sayesinde sahne ile tanıştığını vurgulayarak, şunları söyledi: "Arslanköy'de doğdum. Ev hanımıydım, içimde bir şeyler vardı. 'Tiyatro ekibine beni de alır mısınız' dedim. Tiyatroya başladık. Her şey çok güzel gitti. İlk sinema filmi deneyimim olacak. Heyecanlıyım. Başarmak için çabalayacağız. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışacağız. İlk filmi izledim. Kadının kadına şiddeti kötü bir şeydir. Bunları aşmalıyız artık. Güzel şeyler yaşayalım. Bitsin artık bu şiddet."
2 çocuk annesi 62 yaşındaki Emine Yıldız, kadınların yıllardır çektiklerini çok iyi bildiğini dile getirerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Arslanköy'de yaşıyorum. Yıllardır birbirimizin çektiklerini biliyoruz. Ümmiye 'Seni tiyatro ekibine alacağım' dedi. Ben de severek kabul ettim. Çok memnunum. Filmde ben de rol alacağım. Tiyatrodan eğitimliyiz. Tiyatroda heyecanlıydık ama sinema olunca çok daha heyecanlıyız. Bomba gibi geleceğiz. Ümmiye gibi bir yönetmenle çalışmak gurur verici."