GİZEM EKİCİ

Mersin Kadın Platformu, İnsan Hakları Derneği’nde bir araya gelerek Tunceli’de en son 5 Ocak’ta görülen ve o günden beri kendisinden haber alınamayan Gülistan Doku ve Gaziantep Müze Müdürlüğü’nde görevli iken intihar eden arkeolog Merve Kamış ile ilgili bir açıklama yaptı.

Platform adına basın açıklamasını okuyan Derya Narlı,  “5 Ocak gününden bu yana haber alınamayan Gülistan Doku nerede? Ailesi, arkadaşları ve kadınlar olarak günlerdir soruyoruz Gülistan Doku neden bulunamıyor? Dersim gibi küçük bir kentte, emniyet ve istihbarat birimlerinin çok iyi bildiği ve iğne kaybolsa bulunabilecek bir kentte Gülistan neden bulunamıyor” dedi.

EYLEM YASAĞINA TEPKİ

Ailesinin ve kamuoyunun taleplerine rağmen ne Gülistan Doku’nun bulunduğunu ne de ikna edici bir açıklama yapıldığını kaydeden Derya Narlı, Gülistan’ın bulunmasına yönelik ailesinin, arkadaşlarının ve kadınların taleplerine cevap vermeyen valiliğin kentte 15 gün süreyle eylem ve etkinlikleri yasaklamasını eleştirdi.

Kentin adeta susturulmak istendiğini ifade eden Derya Narlı, “Gülistan’ın bulunmasında kilit rol oynayabilecek ve kaybolmadan önce görüştüğü kişi olan Zaynal Abarok hakkında kamuoyunun açık ve net bilgilerle bilgilendirilmemesi, ailesiyle birlikte koruma altına alınmışçasına il dışına çıkartıldığına dair basına yansıyan bilgiler ciddi bir kafa karışıklığına yol açmaktadır. Zaynal Abarok’un babasının polis olması, bu meselenin aydınlatılmasına nasıl etki etmektedir ayrıca soruyoruz. Kadınlara ve çocuklara yönelik artan şiddetin tacizin ve tecavüzün bir devlet ve iktidar politikası olduğundan artık şüphemiz yok. Çünkü bugüne kadarki nerdeyse hiçbir olayda failler ne gerekli cezaları almış ne de önlenmesine dair ciddi politikalar üretilmediği gibi somut çözüm adımları da atılmamıştır. Gülistan’ın kaybolması da hala bulunmaması da kadınları terbiye edip kendi hizasına getirmeye çalışan iktidar politikasından bağımsız değil bunu çok iyi biliyoruz” diye konuştu.

“İNTİHAR VE KAYBOLMA MÜNFERİT DEĞİL”

Gaziantep Müze Müdürlüğü’nde görev yapan sözleşmeli Arkeolog Merve Kaçmış’ın 13 Ocak günü intihar ederek hayatına son vermesinin, kadın düşmanı politikaların bir sonucu olduğunu savunan Derya Narlı, “Merve arkasında işyerinde yaşadığı sıkıntıları anlatır bir mektup bıraktı. Mektupta neler yazdığını bilmiyoruz.  Ancak bildiğimiz sözleşmeli olarak çalışan Merve’nin yaklaşık üç yıldır işyerinde müdürünün sistematik şiddetine ve mobbingine maruz kaldığı ve bu durumun da eril politikalardan ve güvencesiz çalışma koşullarından bağımsız olmadığıdır.  Merve’nin de katillerini biliyoruz. Failleri aramızda ve hayatlarımıza kastetmekteler.   Bu ülkede hukuk, İktidar tarafından kendisinin cinsiyetçi ve savaş politikalarına karşı çıkanlar için bir cezalandırma aracı olarak kullanılırken, kadın ve çocuklara yönelik gerçek suçlarda ise işlemez hale getirildi. Ne Gülistan’ın kaybolması ne de Merve’nin yaşamından vazgeçmesi tesadüf değil, münferit değil.  Kadınlara yönelik tacizin istismarın, tecavüzün, ölümün olağan hale getirilmeye çalışıldığını biliyoruz. Kaybolmak, öldürülmek, ölüme sürüklenmek erkek egemen iktidarın, eril sistemin kadınlara uyguladığı sistematik politikaların bir sonucu ve gerçekliğidir. Kadınlar olarak buna izin vermeyeceğiz.  Kadın örgütleri ve kadınlar olarak Merve’nin yaşamına son vermesine sebebiyet verenlerin hak ettikleri cezaları almaları gerektiğini, Gülistan bulunana kadar ise sürecin takipçisi olacağımızı dile getiriyoruz” ifadelerini kullandı.