HEDİYE EROĞLU

CHP Mersin İl Başkanlığı’nın 16 Şubat’ta yapılan olaylı kongre sonrası yeni yönetim mazbatasını alarak Atatürk’ün huzuruna çıktı.

Mersin Adliyesi’ndeki mazbata töreni sonrası gazetecilerin sorularını yanıtlayan İl Başkanı Adil Aktay, kendisine ve kongrede yaşananlara yönelik eleştiri ve tepkilere “Disiplin süreci” uyarısı yaparak, “Herkesin dikkatli olması lazım” çıkışı yaptı.

“KILIÇDAROĞLU’NUN DEVAMIYIZ…”

“Aslında bu süreç örgütlerimizin il kongrelerinde sadece Mersin’de değil Türkiye’nin her yerindeki tavırları, genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nun adalet yürüyüşü ile başlayıp, 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde gelişen siyaset destek ve daha ileriye taşıma anlayışıdır” diyerek kendisini savunan Aktay, “Kişisel bir tercih değildir. Kişiselleştirmemek lazım, hiçbir zaman da kişiselleştirmedik. Bu bir siyaset yapma anlayışıdır” dedi.

Partisine birlik, bütünlük çağrısı da yapan Aktay, “Biz buna hassasiyet gösteriyor ve tüm partililerimizden de aynı hassasiyeti bekliyoruz. Bu yeni bir dönem değil bir sürecin devamı. Bunu daha da hep birlikte ileriye taşıyacağız” dedi.

“BASKI YAPMAM SÖZ KONUSU DEĞİL”

Tarsus Belediye Başkanı Haluk Bozdoğan’ın kurultay delegesi yapılmaması ve işçi çıkarmalar ile ilgili baskı yaptığına yönelik iddialara ilişkin soruları da yanıtlayan Aktay’ın, “Tekzip edilmedi değil mi bu haber? Edilmediyse bir açıklama yapacağım” tepkisi dikkat çekti.

Partinin Yerel yönetimlerdeki anlayışının belli olduğunu söyleyen Aktay, “Genel başkanımızın bir talimatı var; yerel yönetimlerde adaletli davranma, kayırmacılık yapılmaması, aşırıya kaçan daha doğrusu partizanlık yapılmaması, liyakate göre kadrolaşmanın olması yönünde.

Benim zaten işçi çıkarma konusunda genel başkanımın talimatı doğrultusunda temsilcisi olarak bir yetkim, karışma gibi bir durumum yok. Mümkün değil”.

SEÇER’İ SAVUNMAYI DA İHMAL ETMEDİ!

Kendisine yönelik iddiaları yanıtlaması istenirken Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e yönelik iddia ve eleştirilere de yanıt vererek savunmasını yapan Aktay, “Vahap Seçer’in tavrı bellidir. Mersin belediyesi’ni nasıl yönettiği, bu konuda ne kadar hassas olduğu, uygulamaları ile. Ölçüleri bellidir. Yapması mümkün değildir. Yönettiği belediyede yapmıyor bırakın Tarsus Belediye Başkanı’na baskı yapmayı. Ben bu haberin doru olmadığına inanmak istiyorum. İnşallah doğru değildir bu haber.

PARTİ TABANI RAHATSIZ!

Kaldı ki biz sayın Tarsus Belediye Başkanı’ndan, o hani doktorluk mesleğinde sahip olduğu tevazu ve sağduyuyu belediye başkanlığında da göstermesini arzu ederiz. Neden; bu da rahatsız ediyor parti kamuoyunu. Yani iki de birde, ‘ben şu kadar oy aldım, parti şu kadar oy aldı gibi karşılaştırması’ gibi karşılaştırması. Demek ki bu seçimin ruhunu kavrayamamış.

Biz aynı tevazuyu, sağduyuyu belediye başkanlığında da göstermesini istiyoruz çünkü yükü ağır, yapacağı çok şey ar. İl başkanı olarak benim ona nasihatim işine odaklansın. Tarsus il örgütü de arkasındadır. Orada bir sıkıntı yok. Kendi tavırlarına dikkat etmelidir. Partinin tüzüğü, kuralları var. Dikkat etmesi lazım.

Kurultay delegesi olarak yazılmasının yaşanan gerginlikle ilgisi yok. Parti içi işleyiş var. Kasıt vs yok. Örgütlerin, diğer aktörlerin talepleri var onlar değerlendirilmiştir.

DİSİPLİN SÜRECİ Mİ BAŞLATILACAK?

Şuanda kongre ile ilgili bazı gerçek dışı yorumlar var sosyal medyada ve basında. Divan Başkanımız Engin Özkoç’a teşekkür ediyorum çünkü kongreyi tüzük ve hukuk çerçevesinde yönetmiştir. Bir üyemizin il başkanı adayı olması için delege tam sayısının yüzde 10 oranında yazılı önergesini almasını lazım. Yani 64 delegenin önergesini. Delegeler divana çağrıldı ve imzasını geri çekenler ile delege olmayanları düştüğünüzde çıkan rakam 47 veya 48 oldu.

Divan hukuk ve tüzük çerçevesinde hareket etmiştir. Ama bu konuda istismar ediliyor. Aslında ben yeterli imzayı almasını isterdim diğer aday arkadaşın. Fakat daha divan başkanı açıklama yapmadan, ‘iki liste, bir liste ile girilecek’ demeden, fiili kürsü işgali ne tüzüğümüze ne yönetmeliğimize, ne de parti geleneğimize uyar. Fiili bir durum yaratmaya kalkacaksınız, aday olmayı düşünen iki isimi divan başkanı arka tarafa çağırdı ve kendi aralarında anlaşabilmeleri için görüşmelerini sağlamaya çalıştı. Ben çıktım divanın arkasında 15 dakika bekledim ama arkadaş ısrarla çağrılmasına rağmen gelmedi, halen kürsüdeydi.

Arkasından da kötü bir tavır sergilendi, hiç hoş değil. Sosyal medyada yaymasınlar boş yere, divan başkanını eline vurulup ‘sen git buradan’ denildi. Bunlar kabul edilebilir değil. Bunu yapan, bu hareketi sergileyen, teşvik, tahrik edenlerden yanmış yaptıklarına dair güçlü bir özür beyanı bekliyorum.

Bu parti başı boş bir parti değil, yıllarca geleneği olan köklü bir parti. Elbette ki ilerideki süreçte il yönetimimizle beraber disiplin sürecini inceleyecek, tartışacak ve gerekli kararlar verilecek. CHP başı boş bir parti değildir. Herkesin dikkatli olması lazım” diye konuştu.