Eski Mezitli Mahallesi’nde bir gecede 72 dönüm ormanı keserek rant yaratmaya çalışan tutuklu sanığın serbest bırakılması “Arkasında kim var” sorusunu gündeme getirdi! Baro Başkanı Yeşilboğaz, “Bu büyük bir ranttır, bunu kimse tek başına yapamaz. Bunun arkasında sivil, kamudan, siyaseten kim var ise ortaya çıkarılması gerekiyor” dedi.
HEDİYE EROĞLU
Mersin'in merkez Mezitli ilçesinde 2019 yılı Aralık ayında Eski Mezitli mahallesinde kimliği belirsiz kişiler, Orman Bölge Müdürlüğü korumasında olan 72 dönümlük Hazine arazisindeki yaklaşık 1500 kızılçam ağacını bir gecede kesti.
Olayın yetkililere bildirilmesi ile olay yerine gelen Orman Bölge Müdürlüğü ve Emniyet Müdürlüğü ekipleri yaşananlarla ilgili soruşturma başlatarak şüphelilerin kimliğini tespit etmek için harekete geçti. Soruşturma sonucunda daha önce de aynı bölgede benzer bir suçu işlediği tespit edilen 1 kişi tutuklandı ve yargılama süreci başladı.
OLAYIN AYDINLATILMASI BEKLENİYORDU!
Kentte büyük infal yaratan olay sonrası halk ve vatandaşlar yaşananlara isyan etti. Aynı bölgede daha önce de bilinen kişiler tarafından benzeri katliamların yapıldığı dile getirilirken son yaşanan olayın bir kişi üzerinden kapatılmak istenmesi tepki çekti.
Ayrıca olayı polise bildiren Eski Mezitli Mahallesi Muhtarı Veysel Kılıçoğlu’na ait serada 400 üzüm fidesinin sabote edilmesi olayın yaşananların arkasında kimler olduğu sorusunu tekrar gündeme getirdi.
SERBEST KALDI
Kent dinamikleri sık sık 72 dönüm ormanı bir gecede bir kişini tek başına yok edemeyeceğine dikkat çekerek olayın aydınlatılmasını isterken, doğa katliamı sonrası narenciye bahçesi yapılarak ranta açılmak istenen bölgedeki katliamın sorumlusu olarak görülen ve tutuklanan bir kişinin serbest bırakıldığı bilgisi kent kamuoyuna bomba gibi düştü!
Olayla ilgili tutuklu yargılanan M. Ş, 12 Şubat 2020’de Mersin 16 Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davada tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. 9 Nisan 2020’da bölgede keşif yapılmasına karar veren mahkeme davayı 30 Nisan 2020’ye erteledi.
MADDİ ZARAR 365 BİN TL!
Orman Kanunu’nun 91/1.1, 91?4, 91/2, 93/1, 93/2, Türk Ceza Kanunu’nun 54-1, 53-1 suçları kapsamında yargılanan M. Ş’nin, Bölge Müdürlüğü’nce yapılan ilk incelemelerde; ağaçları motorlu testere ile kestiği ve toplamda 365 bin 602 TL zarara neden olduğu ortala çıktı.
İFADELERİ ÇELİŞKİLİ!
Konuyla ilgili gazetemize açıklamalarda bulunan Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz tüm çevrecileri ve Mersin’i üzen ve Türkiye’ye çok kötü bir örnek olan olayın takipçisi olduklarını söyledi.
“Adalet mekanizması olarak takipçisi olmamıza rağmen araştırmalarımıza göre şüpheli serbest bırakıldı” diyen Yeşilboğaz, şahsın gelişigüzel ve çelişkili ifadelerine dikkat çekerek, “Daha önceki beyanlarından dönen ifadeleri var. Sistematik çevreye saldırıyı açık açık ortaya koymasına rağmen bu olay maalesef münferit bir olay gibi algılanarak bu insanlara neredeyse prim verilmiştir.
Biz bunu asla kabul etmiyoruz. Doğa bizim doğamız, çevre bizim çevremiz. Bütün Mersin’deki, Türkiye’deki insanların ortak değeridir o, ortak değere yapılan bu saldırıların da kamu tarafından ciddi anlamda müeyyide uygulanarak engellenmesi gerekiyor” dedi.
“TEK BAŞINA OLAMAZ!
Bu işlemi yapan şahsın tek başına olmadığını ilk başta da söylediklerini anımsatan Başkan Yeşilboğaz, “Bunu arkasında birçok güçler ve yakın aile efratları var. Ve bunlar bu şekilde işlemler yaparak ormanı neredeyse talan etmişler ve gittikçe kendilerine bir tarım arazisi yaratmışlar. Orman Bölge Müdürlüğü bu arazilerin bir kısmına da girip ekimi yapılan narenciye ağaçlarını söktü. Oraları da tekrar orman vasfına dönüştürmek için mücadele etmeye başladılar. Bu açıkçası tek başına Orman Bölge Müdürlüğü’nün yapacağı bir iş değildir. Kent halkının, çevre örgütlerinin buna sahip çıkması lazım” dedi.
SİYASİ OTORİTEYE ÇEVRE İÇİN TARAF OLMA ÇAĞRISI
Öte yandan siyasi otoriteyi çevre için taraf olmaya çağıran Bilgin Yeşilboğaz, şunları söyledi: “Bu usulsüz işleri yapan insanların yanında yer almaması gerekiyor. Hemen akabinde bir de bu olayın ortaya çıkmasına yardımcı olan muhtarımızın 400 üzüm bağının kesilmesine ilişkin saldırı da faili meçhul kalmamalı. Bu çok ciddi bir şey. Bundan sonra insanlar bir suçu ihbar etmede, bir suçun ortaya çıkarılmasında hiçbir zaman rol almazlar. Bu da suçun ortaya çıkmaması, suçun çoğalması anlamına geleceğinden suçluların korunması anlamına da gelir. Suç, suçlu var ise bundan hiçbirimizin çekinmemesi gerekiyor. Ama kamu otoritesinin de bu insanların yanında dimdik durması gerekiyor. Önce bu insanları koruması gerekiyor.
“ARKASINDAKİLER ORTAYA ÇIKARILMALI”
Bir şahıs bu kadar sürede, bu kadar ağacı kesemez. Kendileri de bunu söylüyor, ifadelerinde, ‘bölgede yaşayanlar buradaki ağaçları 3’er 5’er zaten kestiler, bu şahıs da son anda en fazla 20-30 ağaç kesmiş’ gibi ifadelerle sanığı suçtan kurtarmaya çalışıyorlar. Tanıkların ifadeleri bu yönde. Umarım mahkeme bunlara itibar etmez.
Sanığın ilk başlarda ifade de zaten her şeyi zaten ifade etmiş ama suç ortaklarını ele vermemişti. Maddi gerçeğin ortaya çıkartılabilmesi, kamuoyunun tatmin olabilmesi için kesinlikle çok ciddi bir araştırma yapılması gerekiyor. Bunun arkasında eğer siyasi bir güç var ise bunun da mutlaka ortaya çıkarılması gerekiyor. Bu büyük bir ranttır, bunu kimse tek başına yapamaz. Bunun arkasında sivil, kamudan, siyaseten kim var ise ortaya çıkarılması gerekiyor. Biz bu davaya müdahil olacağız. Çevre örgütlerinin müdahil olması çok çok önemli”.
Çevre örgütleri ve Mersin halkının konuyla ilgili birliktelik sağlaması gerektiğini ifade eden Yeşilboğaz, kamuoyuna 9 Nisan 2020 tarihinde ağaç kesiminin, vahşetin yapıldığı yerde yapılacak keşfe iştirak etmeye çağırdı.
“CİNAYET CEZASIZ KALMASIN, TBMM’DEN KANUN TEKLİFİ ÇIKSIN”
Başkan Yeşilboğaz son olarak TBMM’ye seslenerek, “Bir sözümüz de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nedir. Bu tür olaylarla ilgili cezai yaptırımların tekrar düzenlenmesi gerekiyor. Yasal düzenlemenin bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Daha önce terör örgütleri tarafından ormanların yakıldığı söylenerek bu tür eylemlere verilecek ceza neredeyse müebbede kadar arttırılırken, rant için çevreyi katledenlere daha düşük neredeyse ödül gibi cezaların verilmesini biz kabul edemiyoruz. Bu bir cinayettir. Cinayetin kim tarafından işlendiğinin çok bir önemi yoktur. Bunu terörist amaçlarla veya rant sağlamak amacıyla yaptığınızın ikisi de çevre cinayettir. Bunu da önlenebilmesi için Meclise çok büyük bir görev düşüyor. Umarım vekillerimiz bu konuda ön ayak olurlar ve yasa teklifi vererek, oy biriliğiyle de bir an önce bu TBMM’den çıkar” dedi.