“SESSİZ KALDIĞIMIZ İÇİN BU HALDEYİZ!”


 

Mersin’in sahipsizliği bir kez daha dile getirildi. Akdeniz Kent Konseyi Başkanı Mustafa Erim, “Sesimizi çıkarmadığımız için ülkedeki problemli ne varsa Mersin’e taşındı” diyerek kente sahip çıkma çağrısı yaptı!

HEDİYE EROĞLU

Mersin’de Mayıs ayında yeni yönetimini belirleyen Akdeniz Kent Konseyi, basınla buluşarak çalışmalarını ve projelerini anlattı. 

Mersin’in var olma hikayesinin başladığı Akdeniz ilçesinin sorunlarının çözümü için görev yapan Akdeniz Kent Konseyi’nin Nobel Oteli’nde düzenlediği toplantıya Konsey Başkanı Mustafa Erim ev sahipliği yaparken, konseyde görevli pek çok gönüllü de katıldı. 

 

KONSEYLER; KENTİN SESİ VE VİCDANIDIR,

Öncelikle konseylerin yapısı ile ilgili bilgi veren Başkan Erim, konseylerin ne iş yaptığının yeterince bilinmemesinden dert yanarak, pek çok platformda “Kent Konseyi nedir, ne iş yapar” sorusu ile karşılaştığını vurguladı. Konseylerin niteliği bilinmemekle birlikte uzun yıllar belediyelerin yan kuruluşu gibi görüldüğünü aktaran Erim, “Aslında kent konseyleri sivil yapının yönetime ortak olması, yönetimle ilgili düşünceleri ve projelerini açıklaması için vardır. Yani aslında konseyler şehrin sesidir. Konseyler, belediye ile ilişkilendirilerek kurulan, toplumun tüm kesimlerini temsil eden, tüm siyasi partilerin, sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini alan ve bunu belediyeye, topluma yansıtan, bulunduğu ilçenin sesi ve vicdanı olan kuruluşlardır” dedi.

 

KONSEY, KAĞIT ÜZERİNDE OLMAYACAK!

Akdeniz Kent Konseyi Başkanlığına seçildiğinde; konseyinin kağıt üzerinde kurulmuş bir yapı olmasına asla razı olmayacağını dile getirdiğini anımsatan Başkan Erim, “Konseyi faal, belediye ilgili proje üreten, bunların dile getiren, mücadele eden bin yapı olarak faaliyete geçirdim. Haddimizi de bilmeliyiz. Biz belediye yönetimi değiliz. Görüş sunan, yanlış gördüklerimiz ile ilgili itiraz eden, doğru şeylerde de belediyelere tavsiyede bulunan kuruluşlarız. Kent konseylerinin iki çizgisin bilmek lazım. Ne belediyenin emrinde ne de belediyeleri yöneten bir kuruluşuz. Konseylerin çok rahat çalışabilmesinin en rahat yolu belediye ile iyi ilişkisine bağlıdır” diye konuştu.

 

“AKDENİZ, BÜTÇESİNİN 3 KATINA HİZMET VERİYOR”

Konseyin yapısı ile ilgili de bilgi veren Erim, gündüz nüfusu 1 milyon, gece nüfusu ise 250 bin civarında olan Akdeniz’in, devletten aldığı bütçe desteğinin 3 katına hizmet vermeye çalıştığı için doğal olarak tökezleyen bir ilçe olduğunu aktardı. Başkan Erim, “30 Mayıs’ta göreve başladık ve yönetim kurulu üyelerimizi mümkün olduğu kadar farklı kesimlerin bir araya gelmesi ile oluşturmaya çalıştık. 30 kişinin üzerindeki yönetimimizde her siyasi partinin temsilcisi görev almakta. Ve mümkün olduğu kadar şehir ile ilgili olan insanları içimizde görmek istiyoruz. Yönetimi kurulumuzda olup olmaması çok da önemli değil, şehir ile ilgili sözü olan her arkadaşımız konseye davetlidir, bu görüşlerini bizimle paylaşabilir” dedi.

 

“AKDENİZ İÇİN UZUN SOLUKLU ÇALIŞMALARA İHTİYAÇ VAR”

Daha sonra konseyin faaliyetleri ve projeleri hakkında bir sunum yapan Mustafa Erim, Mersin’in en dezavantajlı yerlerinden biri olan Akdeniz ilçesi için çok uzun soluklu çalışmalara ihtiyaç olduğunu belirtti.

“Konsey bünyesinde Kadın, Engelliler ve Gençlik Merkezlerimiz ile 6 çalışma grubumuz var” diyen Erim, “Farklı kesimlerden 100’e yakın insan bu şehirde belediye hiçbir görevi, geliri olmaksınız yürütme, danışma, meclis ve çalışma grupları bünyesinde ‘belediye için ne yapabilirim’ düşüncesiyle çalışıyor. İşte şehre katılım böyle olur. Kent konseyleri iyi çalışır ise şehirler için bir şanstır” dedi.

 

MERSİN’İN KORUMA PLANI 7 YILDIR BEKLİYOR!

Özellikle kentin imarı ile ve koruma alanlarının üzerinde durarak bu alandaki çalışmalara önem verdiklerinin altını çizen Mustafa Erim, konuyla ilgili şunları söyledi; “Şehir hala Koruma Planı ile yenileme alanlarının çok farkında değil.

Oysa bunlar SİT alanlarındaki tarihi yapıları nasıl koruyabileceğimize dair anayasa niteliğinde planlardır. Mersin’in koruma amaçlı imar planı 1997’da onaylanmıştır. Şuanda bir planımız var mı var, peki bu plan şehrin gelişimine karşılık verecek düzeyde mi? Değil. O yüzden 2012’de yeni bir plan gündeme geldi ama 7 yıldır plan bir firmaya ihale edilmesine ve Büyükşehir ile Akdeniz Belediye Meclislerinden geçmesine rağmen Adana Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’na gönderilmediği için onaylanmayı beklemektedir. Bu şehrin şuanda koruma amaçlı imar planı 20 yıl önceki şartlarla devam etmektedir. Bu planı hem Mersin Üniversitesi hem de Büyükşehir Belediyesi’nin gündemine getirdik. Şuanda bu süreç başlamış durumda ve bu süreci de Akdeniz Konseyi olarak biz başlattık.

1997’de hazırlanan plan kapsamında uray Caddesi’nin çok daha ön planda tutulduğu bir çalışma yapılmış ama şildi Mersin’deki ticari yapı, kent merkezinin çöküşü, bununla ilgili yeni kararlar alınmasını gerektiriyor.

 

KENT MERKEZİ ÇÖKTÜ

Kent merkezinde Tren İstasyonu’ndan iki kilise arasındaki bölge SİT alanıdır. Burayla ilgili kararlar 20 yıl önceki plan notlarına göre alınıyor, bunu yenilenmesi lazım.

‘Bununla mı uğraşıyorsunuz?’deniliyor ama bununla uğraşılmadığı için tarihi kent merkezi çökmüştür. Özel kararlar almadığınız, otopark düzenini, kent içindeki sistemi düşünmeyip, planlamadığınız için tarihi kent merkezi çöküyor ve kent parkomat uygulamasına geçmek zorunda kalınıyor. Aslında şehrin, kent merkezinin çöküşünün temeli budur. Burayla ilgili ticari kararlar almadığımız için Forum ya da Marina açılıyor ve esnaf oraya kayıyor. Burayla ilgili çok özel, hayati kararlar almadığınız için bunlar gerçekleşiyor. Onun için koruma amaçlı imar planını önemsiyoruz. İddia ediyorum; tarihi kent merkezinin ihyası ile çarşı toparlanacaktır” dedi.

 

“SESSİZ KALDIĞIMIZ İÇİN PROBLEMLER MERSİN’E TAŞINIYOR”

“Bu şehirde çok garip şeyler oluyor” diyen Erim, Mersin’in en önemli sorunlarının ‘sesi çıkmayan şehir’den kaynaklandığını vurguladı. Erim, “Bu garip şeylere bugüne kadar sesimizi çıkarmadığımız için ülkedeki problemli ne varsa Mersin’e taşındı. Balık çiftlikleri de dahil ülkedeki pek çok sorun, ‘sesi çıkmayan bir şehre yollayalım’ dendi ve Mersin bunlardan birisi oldu” diyerek, tarihi Çankaya İlkokulu örnek verdi.

Erim, “Tarihi Çankaya Okulu Mersin’in tarihine tanıklık etmiş bir yapıdır. Ama bu yapı ticari alan olarak ilan edilmiş, konut ve ticaret alanı olarak 1/5 binlik planda işaretlenmiş. Pek çok tarihi yapıyı bunların farkına varmadığımız için kaybettik. Bu yapıyı şehrin gündem getirmek, şehrin sahipliğini sağlamak anlamına gelir, biz de bunu sağladık ve itiraz ettik. Belediyelerde bu yanlışın düzeltilmesi için harekete geçtik. Okulun Akdeniz Belediyesi’nce talep etmesini sağladık. Yapı tamamen Akdeniz Belediyesi’ne geçtiğinde burası Mersin’in eğitim tarihini sergilendiği bir müze olması talebimiz var. Bu yapının bir başka, şahsa değil şehrin bütünün gezebildiği bir yer olması talibimizdir”. 

 

“ÇAVUŞLU DERESİ İÇİN TARAFLARI BİRARAYA GETİRDİK”

Öte yandan şehir ile ilgili problemlere kaygısız kalmayarak çözüm noktasında önemli çalışmalar yaptıklarını da vurgulayan Erim, “İnsanları rahatsız eden DSİ Çavuşlu Kanalı’nın Akdeniz’e kadar gelen Siteler Mahallesi’ndeki sorunlar için de çalışma yaptık. Ttüm tarafları biraraya getirdik. Aslında bu Akdeniz Belediyesi’nin işi değil ama belediye, TEDAŞ, DSİ ve MESKİ’yi bir araya getirerek çözüm arayışına gidildi. Taraflar söz verdi ve mesafe alındı. Ama çalışmalar tamamen bitmedi, takibimiz devam ediyor.

 

ÜRETİCİ KADINLAR İÇİN SATIŞ MERKEZİ TALEBİ

Ayrıca Üreten kadın Güçlü Akdeniz Projemiz aslında çarşıyı canlandırmak için herkesin adım attığı ama geçici tedbirlerle çarşının kurtarılamayacağını bize gösteren çalışmalardandır Halk Eğitim’de ciddi çalışmalar yapan kadınlarımızın ürünlerini satabilecekleri alanlar yok. Bu amaçla bir sergi açtık ve kadınlarımız insanlarımız ile bir araya geldi. Ama bu kalıcı olmadıktan sonra el ürünlerinin değerlenmesi mümkün değil. Belediyeden kadınların sürekli satış yapabileceği bir merkez talebinde bulunduk

Ayrıca Akdeniz’de kütüphanesiz okul kalmaması için de çalışmalar yaptık. 10 binin üzerinde kitap dağıttık.

Gençlik Merkezimiz, “MahalleMİS” projesini hayata geçirdi. Öncelikle en zor mahalleyi seçerek Siteler’den işe başladık.

Mersin’in hikayesi burada, Akdeniz’de başladı. Herkes bir çaba içinde ama tüm bunları bir araya getirmemiz lazım Bu şehrin bu projelere ihtiyacı var” şeklinde konuştu.

Gençlik Meclisi, Kadın Meclisi, Engelliler Meclisi başta olmak üzere oluşturdukları meclislerin yaptığı çalışmaları da anlatan Erim, önümüzdeki dönemde mahalle komiteleri kurulması, gençlik merkezleri, trafik bahçesi, ekolojik çocuk parkı, basın müzesi kurulması, oyuncak müzesi ve sıfır atık projesi gibi birçok projeyi de hayata geçirmek için çaba harcayacaklarını vurguladı.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA