AYŞENUR ÖNAL

Eğitim-Sen Mersin Şubesi 11. Genel Kurulunu yaptı. 2 dönemdir başkanlığı yürüten Sinan Muşlu, sendikanın tüzüğü gereği 3’üncü kere başkan olamayarak bayrağı devretti. 3 listenin adaylığını duyurduğu genel kurulda; Demokratik Birlik İttifakı Listesinden Mahmut Sümbül, Haksızlıklara Karşı, Adaletten, Demokrasiden Yana Kamu Emekçileri Listesinden Hüseyin Doğan ve Emek ve Dayanışma Listesinden Özgür Saçeken başkan adayı oldu.

10’uncu dönemin genel değerlendirmesini yapmak için bir konuşma yapan Sinan Muşlu, “11’inci Olağan Genel Kurulumuz oldukça kaotik bir döneme denk geliyor. Eğitim-Sen bu ülkenin hukuksal, demokratik haklarının kazanılabilmesi için yoğun demokratik mücadeleler vermekle birlikte, gerçek anlamda özgürlük ve demokrasinin de oturtturabilmesi için de onlarca yıldır mücadele yürütüyor” dedi.

YANDAŞLAR TERFİ ALDI, MUHALİFLER TASFİYE EDİLDİ

Yandaş olanların okullarda müdür, müdür yardımcısı olduğunu söyleyen Muşlu, “Muhalif olan müdür, müdür yardımcılarının tamamına yakını tasfiye edildi. Özelleştirme kuşatmasına karşı bir mücadele örgütü olan Eğitim-Sen, bu iktidarın eğitim politikaları noktasındaki ilk ve büyük hedeflerinden birisi oldu. Hücre hücre, okul okul, müdürden, müdür yardımcısına açıktan baskı uygulamaktan çekinmedi. Bu sendikadan istifalar örgütleyebilmek ve güçsüz düşürebilmek için her şeyi yaptı. Biz önceden olduğu gibi her zaman yine üyelerimizle birlikte direneceğiz” dedi.

“BAYRAĞI, MÜCADELE DURUŞUNU DAHA GÜÇLÜ BİR ŞEKİLDE TUTACAĞIZ”

Şehit olan askerleri anarak konuşmasına başlayan Demokratik Birlik İttifakı Listesinden Mahmut Sümbül, “Geldiğimiz dönem gerçekten zorluğun zirvesi sayılır. Tüm arkadaşların katkılarının çok önemli olduğunu ve en son ihracımız göreve dönene kadar direneceğimizi vurgulamak istiyorum. Tabi bu süreç bir korku iklimi yaydı. Sendikamızdan ayrılanlar oldu. Bu dönem ayrılanların tekrar sendikaya kazandırılacağı önemli bir dönem olacak. Delegelere, üyelere çağrımdır; sendikamızdan ayrılanlara kapımız açık, onların sendikaya dönüşlerini sağlamak için tüm yol ve yöntemleri birlikte geliştireceğiz ve Eğitim-Sen güneşini ülkenin aydınlık yüzünün daha da aydınlatması için uğraşacağız. Arkadaşlar Mersin Türkiye’nin bir prototipi. Halkların, renklerin bir arada olduğu bir kent ve Eğitim-Sen bu renkler içerisinde emek ve demokrasi platformunda çok önemli bir yere sahip. Bizler önümüzdeki dönemde de bize devredilecek bayrağı, mücadele duruşunu daha güçlü bir şekilde tutacağız” dedi.

“ÖLDÜRÜLEN ARKADAŞLARIMIZIN HESABINI SORMADAN ÖLMEYECEĞİZ”

112 yıldır özgürlüğü, aydınlığının tarihini Eğitim-Senle yazdıklarını belirten Emek ve Dayanışma Listesinden Özgür Saçeken, “Bizleri ayakta tutan bu mücadelede yaşamını harcayanlara verdiğimiz sözdür. Biz eşitlik, özgürlük mücadelesinin sürdürücüleriyiz. Biz mutsuz çocukların, mutlu öğretmeni olmayı reddedenleriz. Biz hukuksuzca işleri ellerinden alınan onurlu, dirençli yoldaşlarımızın tamamı işlerine geri dönene kadar dayanışmayı örenleriz. Dimdik ayaktayız. Biz geleceği laik, piyasacı eğitime karşı, geleceği ırkçı, anadilinde kamucu eğitimi ger kazanacak olanlarız. Biz tam 1603 gün önce göz önünde göz göre göre öldürülen arkadaşlarımızın hesabını sormadan ölmeyeceğiz. Bu dayanışmayla ve duyguyla adaylığımı açıklıyorum. Ne geçmiş tükendi, ne yarınlar” dedi.

“12 EYLÜL DÖNEMİNDE BİLE BU KADAR HUKUKSUZLUK YAŞANMADI”

Haksızlıklara Karşı, Adaletten, Demokrasiden Yana Kamu Emekçileri Listesinden Hüseyin Doğan ise, “Hak verilmez alınır şiarı ile alanlara çıkmış büyük bedeller ödeyerek kazanımlar elde ettik. Birçok arkadaşımız bu mücadelede yaşamını yitirmiştir. Arkadaşlarımızın ve bizden öncesinde mücadeleye değer katan, anlam katan can bedeli yaratıları olan sendikalarımızın bugün gelinen noktada ağır bir yara aldığını itiraf etmek gerekir. Biz çocuklarımıza onurlu bir gelecek bırakacağız, ya siz şiarını düşündükçe ve günümüzde yaşadıklarımızı ve durduğumuz yeri gördükçe karamsarlığa kapılmamak elde değil. 12 Eylül döneminde bile bu kadar hukuksuzluk yaşanmadığı dillendiriliyor. AKP tarihin kendisine biçtiği rolü ustalıkla oynamıştır. Ya karşısında duran bizler? 10-20 yıllık emekler yok sayılıyor; parasız, laik, bilimsel, demokratik, anadilde eğitim savunucuları uyduruk gerekçelerle işten atılıyor, ‘ağaç kabuğu’ yemeye mahkum ediliyor” diye konuştu.

“TERCİH SİZİN”

Adaylığını konuşması sırasında duyuran Doğan, “Hiçbir sorumluluktan bu güne kadar kaçmadığımız sendikama giderek yabancılaşma duygusu yaşadığımı itiraf edeyim. Elimizde olacak herhangi bir listede yer alma düşüncesini bırakın, yaşanılan hayal kırıklıkları nedeniyle seçimlere bile katılmayı düşünmezken bugün başkanlık için aday oldum. Bu bir çelişki değil, bu bir sahiplenme. Fiili meşru mücadeleyi, bizi var eden değerleri, vazgeçilmezimiz olan laik demokratik bilimsel ve ana dilde eğitim tutkusunu gerekleştirme mücadelesi, vereceğimiz bir alan burası. Orta yerde kocaman bir haksızlık var, umutsuzluğu umuda evirmek gerekir. Bugün listelerde adımızın olması tam da bu nedendendir. Tercih sizin” dedi.