AYŞENUR ÖNAL

Akdeniz Belediye Mart ayı Meclis Toplantısı 2. Birleşim Toplantısı’na 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü tartışması damga vurdu. Başkanlık koltuğunda HDP’li Meclis Üyesi Ali Tanrıverdi’nin oturduğu toplantı sonunda meclis üyelerine görüşler soruldu.

“KADINLA ERKEK FITRAT OLARAK EŞİT YARATILMAMIŞTIR”

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlamak isteyen AKP’li meclis üyesi Aysel Mavioğlu Öner, 8 Mart’ın sadece bir gün değil 365 gün kutlanması gerektiğini söyledi. Öner, “Kadınla erkek fıtrat olarak eşit yaratılmamıştır. 8 Mart’ın tüm kadınlarımıza; güzellik, sağlık, barış ve mutluluk getirmesini diliyorum. Aslında kadınlarımız eğitimli ama birazda karşı cinste farkındalık yaratmak adına, hassasiyet yaratma adına, toplum bilincinin uyandırılması anlamında tüm toplumumuza eğitimin verilmesi, duyarlılığın arttırılması gerektiğini düşünüyorum. Umarım bundan sonra hiçbir kadına şiddet uygulanmaz, hiçbir kadın öldürülmez” dedi. Kadınla erkeği fıtrat olarak eşit olmadığını dile getirmesi bazı meclis üyelerinden tepki aldı.

Tepkilerin üstüne Meclis Başkanı Tanrıverdi, “Toplumumuzun yarısıdır kadınlarımız. Kadınlar toplumun yarısı olarak, toplum yönetiminde de söz sahibi olmak istiyorlar. Ne yazık ki biz erkekler egemen olarak ‘Kadın başımızın tacıdır’ diyoruz ama karar aşamasına geldiğinde ‘Dur’ diyoruz ‘Senin yerine karar veririz’. Eğer kadın yarsıysa, bu meclisin de yarısının kadın olması gerekiyor. Biz kadınlar hakkında karar veriyoruz ama kendi anlayışımız doğrultusunda karar veriyoruz” diye eşitliği savundu.

“BÜTÜN KADINLARIMIZA ŞİDDETSİZ YILLAR DİLİYORUM”

HDP’li Meclis Üyesi Gülçin Demir ise tartışmaya, “Bir gün olmasının bir anlamı yok. Kadın aslında dünyanın özüdür, ruhudur. Kadınsız bir dünya güneşsiz bir dünya gibidir. Kadını bir eş, bir anne, bir kardeş olarak görmeliyiz. Allah’ın yarattığı, erkekler tam haklara sahip, öz akla, iradeye sahip bir varlık olarak görüp ona göre davranmak gerekiyor. Toplumda şöyle bir algı var; kız kardeşe sahip çıkmak, anneye sahip çıkmak, kadına sahip çıkmak baskıya dönüşüyor. Sevmek anlamında tabi ki sahip çıkılacak çünkü erkeğe daha çok güç bağışlanmış. Bu anlamda kadın şefkat ve merhamet bakımında erkekten çok daha öndedir, çok daha güçlüdür. Allah bu iki varlığı birbiriyle tamamlamıştır. Bunu bilerek davranırsak en ezeriz, ne eziliriz. İnsanlığın özünde olması gereken vicdanı duygu; ne ezmek, ne de ezilmek insana yakışan bir davranış değildir. Dilerim ki hem erkeklerin, hem kadınların birbirlerine tamamlayan olarak yaklaşması ve birbirlerine yardımcı olmaları noktasında daha özverili olmalılar. Sıkıntı içerisinde olan kadınlarımız var, mülteciler var, emekçi kadınlar var, kendilerini ifade edemeyen, kendini toplumun alt kesimi olarak gören kadınlarımız var. Bunu bir güne sığdırmamamız gerekiyor. Bütün kadınlarımıza şiddetsiz yıllar diliyorum” sözleriyle dahil oldu.

“ERKEK OLARAK UTANCIMI DİLE GETİRMEK İSTİYORUM”

CHP’li Meclis Üyesi Muhittin Ertaş ise, “Nüfusun yarısı olan kadınlarımızın hepsi başımızın tacı. Nüfusun yarısı ama kadınlara yapılan haksızlıklar maalesef bu memleketin yarası. Bu yaradan dolayı erkek olarak utancımı dile getirmek istiyorum. Kadınlarımızın sorunu kendilerine sahip çıkılsın değil; zaten bu cinayetler, bu haksızlıklar, bu zulümlerin tamamı sahip çıkma adına yapılıyor. Sahip çıkıyorum deniliyor ama kadınlara haksızlık yapıyorlar. Kadınlar kendilerine sahip çıkılmasını değil, haksızlık yapılmamasını istiyorlar. Anayasa’da yazılan kanunların tam ve eksiksiz bir şekilde kendilerine verilmesini ve uygulanmasını talep ediyorlar” diye konuştu.

“BİZ KİMSENİN KADINLARI DEĞİLİZ”

Herkesin fikrini beyan ettiği tartışmanın üzücü olduğunu dile getiren HDP’li Meclis Üyesi Nuriye Arslan, “Evet kadınlar gününe ilişkin arkadaşlar değerlendirme yaptı ama bir kadın olarak benim çok üzüldüğüm bir üslup kullanılıyor. ‘Kadınlarımız’ biz kimsenin kadınları değiliz, başlı başına bir insan ve kadınız. ‘Erkeklerimiz’ diye bir cümle kullanmak ne kadar doğru acaba? Doğru bir kavram olmadığını düşünüyorum” diye tepki gösterdi.  Kadın bilinciyle, emekle, mücadele veren ve bu doğrultuda yaşamını kaybeden bütün kadınları andığını dile getiren Arslan, “Biz HDP olarak kadınların hak ve söz sahibi olması konusunda ciddi bir aşama kaydettik, ciddi bir noktadayız. Eşit temsiliyeti sistem haline getirmiş bulunmaktayız. Aynı hassasiyeti kadın bilinciyle, yani siyasi görüşleri bir tarafa bırakıp kadın bilinciyle destek olmaktır. HDP artık kotayı aştı eşit temsiliyete geçti. Diğer partilerimiz de bunu aşsınlar artık, kadınlara yol versinler. Bundan sonra hiçbir kadının yaşamını yitirmemesini diliyorum. Savaşın kazananı yoktur, savaşta ölen her insan, toprağa düşen her damla kan mutlak suretle bir kadının bedeninden parçadır. Kadınların ağlamaması için bu savaşlar son bulsun” diyerek tartışmaya son noktayı koydu.