“DÖNECEĞİZ”


 

Savaşın 9’uncu yıl dönümü yaklaşırken Mersin’de yaşayan Suriye uyruklu 2 öğrenci, yaşadıkları süreci açık yüreklilikle anlattı. Öğrenciler aldıkları eğitim ile ülkelerinin yeniden ayağa kaldırılması sürecinde rol almak istediklerini söyleyerek, geri dönmek istediklerinin anlattılar.

AYŞENUR ÖNAL

Suriye’de 2011 yılında başlayan iç savaşın 9’uncu yılına girdiğimiz bugünlerde Türkiye’ye sığınan Suriye uyruklu 2 öğrenci gazetemize yaptığı açıklamalarla önyargılara karşı cevap haklarını kullandılar.

Mersin Üniversitesi (MEÜ) Gazetecilik Bölümünde okuyan Abdulmuheymin Elseho ve Anestezi Bölümünde okuyan Kusay El Halef, Suriye’den Türkiye’ye neden iltica ettiklerini ve son dönemlerde Yunanistan sınırında yaşanılanları anlattılar.

Neden iltica ettiklerini anlatan Elseho, “Ben ülkemden kaçmadım, çıkarıldım. Çıkmak zorunda kaldım. Ablukadaydım, Esad Rejimi kuşattı bizi. Ne su, ne elektrik yoktu. Yani çıkmak zorunda kaldım. 2015’te buraya geldim” dedi.

Savaşa katılmadıkları için çok fazla soru aldıklarını ve ön yargıyla karşılaştıklarını söyleyen öğrenci Elseho, “Herkesin savaşma ve savaşmama hakkı var. Ben kimseyi öldüremem, öldürmek istemiyorum. Benim silahım kalem. Ülkelerin sadece savaşçılara değil; mühendise, doktora, öğretmene, gazeteciye her şeye ihtiyacı var” diye açıkladı.

Üniversiteye sınavsız girmediklerinin de özellikle altını çizen Elseho, Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) tarafından bir sınava tabi tutulduklarını ve puanlarına göre tercih yaptıklarını belirtti.

“HİÇ BİR KURUMDAN PARA ALMADIM”

Kendisinin de Türkiye’ye 2015 yılında geldiğini söyleyen Halef ise, daha önce Suriye’de üniversite eğitimi gördüğünü fakat savaştan dolayı bitiremediğini söyledi. Sınavsız bir şekilde alınmadıklarını belirten Halef, “Ben sınava girerek bir puan aldım ve kaydoldum. Kesinlikle hiçbir yerden, kurumdan ya da kuruluştan bir para almadım. Sadece yabancı öğrencilerin eğitim için okula yatırmaları gereken paradan muaf tuttular bizi. Tekrar belirtmek isterim bir burs almıyoruz. Okul dışında da maaş bedeli, mesken bedeli, gıda bedeli gibi bir para almıyoruz. Bize tanıtılan bir hak var, Kızılay Kartı ama sadece 18 yaş altı ve ailede 3 çocuktan fazlası olması durumunda veriliyor. Geçimimizi sağlamak için çalışıyoruz. Ben okul okuyabilmek için Ankara’da 4 yıl çalıştım. Orada biriktirdiğim para benim eğitim masraflarımı bir süre karşıladı ama sonrasında ailemden para almaya çalışıyorum. Zaten mezun olmak üzereyim işe girip çalışırım diye düşünüyorum” dedi.

“SURİYELİLER ÇOK GÜZEL İŞLER YAPIYOR”

En çok maruz kaldığı sıkıntının propaganda olduğunu belirten Halef, “Suriyelilere karşı sürekli yalan haberler çıkıyor. Bu propagandaların önüne geçilebilir. Haberlerde konu olan Suriyeliler ya Taksim’de ya da sahilde olanlar. Bunlar daha çok Türkçe bilmeyen, iş bulamayan ya da boşta kalan insanlar. Aslında Suriyelilerin çoğu üniversitelerde, firmalarda, fabrikalarda çalışıyor, çok güzel işler yapıyorlar” diye açıkladı.

“BİZ SURİYELİLERİN BURAYA GÖÇMESİNE SEBEP OLAN DA, TÜRK ASKERLERİNİ ÖLDÜREN DE AYNI KİŞİ”

Yunanistan sınırının açılması konusunda da görüş veren Halef, “İnsanlar rahat yaşamadıkları için Avrupa’ya gitmeye çalışıyorlar. Gidenlerin çoğu kadın ve çocuk. Onlara karşı sosyal medyada çok fazla ırkçı yorumlar var. Gidenler insan ve çoğu da Suriyeli değil. Ben insan olarak üzülüyorum, Hindistan’da, Çin’de yaşanan Uygur katliamına ben de üzülüyorum, Afrika’da Güney Sudan’da yaşanılanlara ben de üzülüyorum. Hiçbir zaman o insanlara kötü bir söz söylemem, onlar zor durumda bunu biliyoruz. Ama bize karşı yapılan propaganda Amerika’nın çıkardığı bir kaos. Milleti birbirine düşürmek istiyorlar.

“ARTIK TÜRKİYE’DE YAŞAMAK İSTER MİYİM EMİN DEĞİLİM”

İlk geldiğimde çok memnundum, artık Türkiye’de yaşamak ister miyim emin değilim. Ben burada yaşarım ama çocuklarımı dışlandığı bir çevrede büyütmek ister miyim, bilmiyorum. Hiç kimse kendi çocuğuna, hatta malına mülküne bile zarar gelsin istemez. Maraş’ta, Erdemli’de, Hatay’da yaşananları görüyoruz.

Suriyelilerin buraya göçmesine sebep olan da, askerleri öldüren de aynı kişi. Suriyelilere saldıranlar Esad’ı sevindiriyor. Esad bizim buraya gelmemize sebep oldu, sonra burada katledilirken ya da malımıza mülkümüze zarar verilirken ilk sevinenler Esadcılar ve Türk askerlerini öldürenlerdir. Sayfalarında yazdıklarını takip ediyoruz, ‘Bak sizi Suriye’den göç ettirdik, Türkiye’de ne yapıyorlar size’ diyorlar. Buna da Esadcılar seviniyor.

Ayrımcılık yapanlar olanları da göz önünde bulundursun. Üzücü bir durum. Yapılan operasyona çok sevindik, çünkü orada yaşayan 4 milyon kişinin hayatını tehlikeden kurtardı. Türk askerinin gitmesine Suriye’de olan insanlar çok sevindi, askerler için halay çekiyorlar, bizi kurtaracaklar diye. Durum neye dönüşüyor onu bilmiyoruz” dedi.

“ARKAMIZDA SADECE TÜRKİYE VAR”

Çevresinde Yunanistan’a giden kimsenin olmadığını belirten Elseho da, “Ben Türk vatandaşı değilim. Çıkmaya kalkışırsam elimdeki sarı kimliği de kaybederim. Ben savaş bitince Suriye’ye geri döneceğim. Vatanımızı terk etmediğimizi belirtmek istiyorum, çıkarıldık. Vatanından çıkmak hiç kolay değil. Bizim silahlarımız yoktu, Esad’ın kimyasal silahları vardı. Bir gün savaş bitecek biliyorum, biz kendi kendimize yeniden Suriye’yi inşa edemeyiz. Burada aldığımız eğitimle ülkemizi yeniden kurmak için bizler oraya döneceğiz ve o zaman da Türkiye’nin yardımı olmadan yapamayız. O gün gelecek bir şekilde, ülkemizi geri aldıktan sonra biz sizi misafir edeceğiz. Bizim arkamızda sadece Türkiye var, Müslüman ülkeleri dahi yanımızda olmadı” dedi.

“SURİYE’YE DÖNÜP BİZLER YÖNETECEĞİZ”

Yunanistan’a gidenler içinse hem mutlu, hem de üzüntülü olduğunu söyleyen Halef, “Mutlu olmamın sebebi; bu siyasi bir adım ve umarım en kısa sürede kazanırız, Avrupa Türkiye’nin yanına geçer. Üzülmemin sebebi ise insanlar çok zor durumda kalıyor. Gidenler, ‘daha iyi bir şekilde yaşayacağız’ diyorlar.

Türkiye’nin ekonomik durumu o kadar da iyi değil. Millet zaten zor yaşıyor. Bizler geldik, bizlerde Türkleri zorladık. Bizim sayemizde bir şey olduysa özür diliyoruz. Yunanistan’a çıkmaya çalışanların Türkiye’de yaşama şansları olmadı. Zaten birçoğunun Türkçesi yok. Eğitim alamamış, işi yok, evi yok. Onlar burada bir şey yapamadı, gitsin zaten. Ama biz üniversiteli Suriyeliler hem eğitim alıyoruz, hem Türkiye vatandaşı olmak istiyoruz. Çalışma hayatında da Türkleri zor durumda bırakmak istemiyoruz. Bir gün Suriye’yi Esad’dan alırsak, burada eğitim alan öğrenciler Suriye’ye dönecek ve bizler gibi eğitim alanlar yönetecekler ülkeyi, Suriye’de kalanlar değil, Yunanistan’a gidenler değil, nargile içenler değil; Suriye’ye dönüp bizler yöneteceğiz. Bizim amacımız bu, sağlık eğitimi aldım ki döndüğümde sağlık alanında bilgim olsun diye” şeklinde konuştu.

“BİZ BURAYA NARGİLE İÇMEYE GELMEDİK”

Türk askerlerinin Suriye’de olmasından dolayı yalnız hissetmediklerini söyleyen Elseho, “Türk askerinin Suriye’de olması sadece bizim için değil. Gitmemiş olsalardı Esad Akdeniz’e kadar belki ulaşırdı. Çünkü orada sadece Esad yok; Rusya var, Amerika var, terör örgütleri var, ayrıca Özgür Suriye Ordusu var. Düşman olanlar her zaman Suriyelileri öldürüyorlar. Türk askerleri İdlib’te tampon bölge oluşturmak için gitti. Gireli 1 yıl kadar oldu, güvenli bölge oluşturacaklar Suriyelileri gönderecekler oraya” dedi.

Türk askerlerinin Suriye’de olmasını Halef ise şöyle değerlendirdi; “Türk askerlerinin yanında Suriyeli askerlerde vardı. Geçtiğimiz günlerde yaşanan saldırıda Türk askerlerinin yanında Suriyeli askerlerde şehit oldu. 1 Türk askeri için, 100 Suriyeli asker savaşsın demeyi çok isterdik ama sayıları çok azaldı. Beraber savaşıyoruz, tek değiliz Türkiye sayesinde. Biz buraya nargile içmeye gelmedik. Savaş bitene kadar burada kalıp, bittiğinde döneceğiz.”


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA