Mersin’de 25 yıldır veteriner hekimlik yapan Ümüt Çiftçi, son yıllarda kurduğu ilaçlama şirketi ile dezenfekte hizmeti vermeye de başladı. Çiftçi, tüm dünyayı etkisi altına korona virüs (Covid-19) salgını sonrasında, ev ve iş yerlerinde talep üzerine ilaçlama yapmaya başladı. Bu ilaçlamalar sırasında karşılaştığı hastalık belirtisi gösteren 3 kişinin evlerinde yaptığı dezenfeksiyon işleminin ardından belirtilerin yok olduğunu gören Çiftçi, oranlarını kendisinin ayarladığı ilacın, korona virüsün etkisini kırdığını ileri sürdü.
“HASTALIK BELİRTİSİ GÖSTEREN 3 KİŞİ HIZLA İYİLEŞTİ”
Çiftçi, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Mersin halkından 11 Mart’tan itibaren yoğun şekilde dezenfeksiyon talebi geldiğini söyledi. Dezenfeksiyonda kullandıklarını kimyasal maddelerin Sağlık Bakanlığından ruhsatlı dezenfektanlar olduğunu kaydeden Çiftçi, “Bu ilaçlardan biz bir karışım elde ediyoruz. Bu karışımla sisleme yöntemiyle ilaçlama yapıyoruz. Bu ilaçlamalar sırasında 3 kişide korona virüs tablosu olan yüksek ateş, öksürük belirtileri gördük. Dezenfeksiyondan 48 saat sonra çok hızlı bir şekilde iyileştikleri haberini aldım. Hastalardan biri de üniversite öğrencisi komşumdu. Hızlı şekilde iyileşme olunca, dezenfeksiyon yapılan ortamda kullandığımız dezenfektanların bu hastalığın durdurulmasında, hastanın iyileşmesinde etkili olduğunu düşünüyorum. Ben veteriner hekimim, beşeri hekim değilim, onların görev alanlarına girmem doğru olmaz ama hayvan sağlığında kullandığımız bu dezenfektanlar tedaviyi çok güçlü şekilde destekliyor ve iyileşmeyi çok hızlandırıyor. Bu çerçeveden olaya baktım. Bu söylediklerim bir tavsiye niteliğinde. Bilim Kurulu, bu ilacın fayda-zarar analizini yapabilir. Dolayısıyla bu ilaç tartışmaya açılabilir. Korona virüs mücadelesinde yeni bir katkı sunabilirim belki diye düşünüyorum” dedi.
“VİRÜSÜN HASTALIK YAPMA KABİLİYETİNİN AZALDIĞINI DÜŞÜNÜYORUM“
İlaç uyguladıkları yerlerde, havadaki ilacın mikropartikül bazında belli bir süre askıda kaldığı bilgisini veren Çiftçi, “Bu ilaç, kişi tarafından solunduğu takdirde dezenfektan etken maddeler üst solunum yoluyla vücuda giriyor ve bana göre virüsle karşılaşıyor. Virüsün virülensi düşüyor. Virüsün hastalık yapma kabiliyetinin azaldığını düşünüyorum” diye konuştu.
Sağlık Bakanlığının, bu ilacın uygulamasını, hastanelerde tedaviye alınan hastaların bulunduğu ortamlarda uygulayabileceği önerisinde bulunan Çiftçi, “Bu ilaç, bizim ürettiğimiz bir ilaç değil, Sağlık Bakanlığının onayladığı bir ilaç. Biz sadece formülasyonuna, oranına karar veriyoruz. O yönde inisiyatif bana aittir. Korona mücadelesinde hijyen-izolasyon-dezenfeksiyon zinciri çok önemli. Eğer dezenfeksiyon eksik kalırsa korona mücadelenin eksik kalacağını düşünüyorum. O yüzden yetkili ve insan sağlığına en az zararlı, en çok faydalı dezenfektanların uygulanması taraftarıyım. Bir veteriner hekim olarak şunları söyleyebilirim; dezenfektanlar bulundukları ortamlarda, örneğin çiftliklerde, ağıllarda şap hastalığı, akciğer hastalıklarına sebep olan adenovirüsler gibi virüslerle mücadelede hem hastalığı durduruyor hem de iyileşmeyi çok hızlandırıyor” ifadelerini kullandı.
“HASTANELERDE KULLANILIRSA İYİLEŞMEYİ HIZLANDIRABİLİR”
Aşı çalışmalarının tamamlanmasının süre alacağını ve hastalığın toplumda oluşturduğu tahribatın derinleşeceğini vurgulayan Çiftçi, bu nedenle bu süreçte dezenfeksiyonun çok önemli olduğunu söyledi. Özellikle yaşanan yerlerin ve havanın dezenfekte edilmesi gerektiğini dile getiren Çiftçi, karışımını hazırladığı ilaçla ilgili şu öneride bulundu:
“Yaşam ortamları dezenfekte edildiği takdirde hem hastalıkla karşılaşma riski azalacaktır hem de riskle karşılaşıldığında hastalık daha yavaş ilerleyecektir. Çünkü bu hastalık hızlı yayılıyor, yavaş öldürüyor. Bizim dezenfekte ettiğimiz ilaç, eğer o ortamda virüs varsa bu virüsü kırıyor, öldürüyor. Dolayısıyla Sağlık Bakanlığının, Bilim Kurulunun, bu ilacın hastanelerde yatan hastaların bulunduğu bölümde kullanarak iyileşmeyi hızlandırabileceklerini düşünüyorum. Bunun fayda ve zararını kendileri değerlendirecek, ben sadece tavsiye niteliğinde söylüyorum. Gördüğüm olaylardan yola çıkarak vatandaşlık bilinciyle bir sorumluluk olarak ifade ediyorum. Bir katkımız olursa ne mutlu bize.” (iha)