Haber Merkezi
Yeni tip Corona virüs (Covid-19) salgınının yayılmasını önlemek amacıyla alınan tedbirler kapsamında, nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere, yurt genelinde yürütülmekte olan tüm icra ve iflas takipleri 22 Mart tarihinde, 30 Nisan tarihine kadar durduruldu.
Ancak aradan geçen sürede piyasalardaki kötü gidişatın devam etmesi ve açıklanan ekonomiye destek paketlerinin talepleri karşılamaması endişeyi arttırıyor. 30 Nisanda başlayacak icra işlemlerine ilişkin uyarılarda bulunan Mersin Barosu Başkanı Bilgin Yeşilboğaz, “İcralar başlayınca ne olacak?” sorusunu gündeme taşıdı.
“GELİRİ DÜŞENİN GÖZÜNE İŞÇİ BATIYOR”
İşletmelerin durması, işçilerin işten çıkarılması, ücretsiz izinler nedeniyle şuanda en çok iş hukuku ile ilgili sorular aldıklarını belirten Yeşilboğaz, “Çünkü insanların gelirleri düştüğü zaman ilk etapta gözlerine batan işçiler oluyor. İşçilerin çıkarılması gündeme geliyor. Avukatlar arasında da böyle. İşçi avukatlar arasında da işten çıkarmalar var. Aynı zamanda diğer sektörlerde de, fabrikalarda da insanlar işten çıkarılıyor. Bu insanlar evine, çoluk-çocuğuna ekmek götüremiyorlar. Bunları da düşünmek gerekiyor. Bu insanlar bizlere geliyor, ‘Günlük kazancımı elde edemiyorum, bizi işten çıkardılar, ne yapacağız’ diyorlar. Şuan bir yasa çıktı 13 Mart’tan itibaren işçi çıkarımı yasak deniliyor. İş Kanunu’nun belli şartlarına göre yani ahlaki nedenler veya işverene karşı olumsuz bir durum var ise işten çıkarmalar mümkün olabiliyor. Onun dışında işten çıkarma yasak. Ama bunun yanına getirip ücretsiz izni koydunuz. Ücretsiz izne çıkarılan insanlara bin 107 TL gibi bir para verilmesi gündemde ancak bu insan bu parayla nasıl geçinecek? Ev kirasına yetmez bu para. Asgari ücreti karşılayıp, ileride mahsup edin veya etmeyin ama bu olmaz.
“İCRALARINDURDURULMASI ÇÖZÜM DEĞİL”
Öte yandan icralar 30 Nisan’a kadar durduruldu ama bu da çözüm değil. Bu güzel hoş durdu da teker dönmüyor sadece borç birikiyor. Süre dolduğunda ne olacak, ne değişecek? Muhtemelen 30 Nisan’da bu süreç devam ediyor olacak, en azından Mayıs’ı da yeriz. Mayıs’a girdiğimizde sihirli bir değnek deyecek ve hepimizin cebine para mı girecekte borçlarımızı ödeyeceğiz? Yok hayır, Kazanamadık zaten, üstüne bir de borçlandık. Mal tedarik ettik, mallarım elimde kaldı. Ne yapacağım peki? 1 Mayıs’ta da icralar başlayacak. Yine bin icra tehdidi ile karşı karşıyayım.
Ayrıca da işyerlerine ve evlere ödenmeyen kiralar için ihtarnameler gönderilecek. Örneğin berberler kapatıldı ama kiralarını ödememek zorundalar. Bu duruma itiraz etme hakları yok çünkü böyle bir yasal zemin yok. İşte bunun da düşünülmesi gerekiyordu. Burada sosyal devlet ilkesi gereği şartlar belirlenerek halka yardım yapılmalı. Bankadan kredi almak istiyorsunuz ama banka yüzünüze bakmıyor.
KORUYUCU TEDBİR ŞART
Baromuz tüm zorluklara rağmen personelimizin sağlığını düşünerek nöbet sistemi ile de olsa çalışmaya devam ediyor. Şuanda sadece kamusal iş yapmaya çalışıyoruz İnsan hakları, kadın, çocuk ve hayvan hakları ile ilgili mücadeleyi sürdürmeye çalışıyoruz ama İş Kanunu ile ilgili çok ciddi problemler var. Devletin şu anda acil bir yasa çıkarması ve mağdur insanlar için koruyucu tedbirler alması gerekiyor. ‘İşçi çıkarma’ diyorsunuz ama ücretsiz izne çıkartabiliyorsunuz. İşverene destek verilsin. Çünkü burada bir domino taşı etkisi var. Bunlardan birinin zarar görmüş olması, diğerinin de zarar görmesinin mutlak olacağı anlamına gelir.
“BİRİ İFLAS ETTİĞİ ZAMAN DİĞERLERİ DE İFLAS EDECEK”
Çünkü bir zincir gibi bunlar. Biri iflas ettiği zaman diğerleri de iflas edecek. Çünkü piyasadaki herkes hem alacaklı hem borçlu pozisyonunda şuan. Bu da psikolojik bir yıkımı da beraberinde getiriyor. Ekonomik anlamda kolayca toparlanabileceğimiz düşünmüyorum burada herkesin elini taşın altına koyması gerekiyor. Devletin de günü kurtaracak değil rol model projelerle gelmesi gerekiyor.En az bir yılı kurtaracak projeler üretilmesi gerekiyor” diye konuştu.