AYŞENUR ÖNAL
Tüm Türkiye’yi etkisi altına alan covid-19, Mersin’de de yayılmaya devam ediyor. Mersin bu süreci tüm imkanları ile yönetirken vatandaşın üzerine düşen görevler ve alınması gereken tüm tedbirlerin uygulanması noktasında Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Kardiyoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Derya Karpuz önemli açıklamalarda bulundu.
KORONAVİRÜSÜN ÇOCUKLAR VE GENÇLER ÜZERİNDE ETKİSİ
Doç. Dr. Karpuz’un açıklamaları şu şekilde;
“COVID-19 pandemisi tüm dünyayı etkilediği gibi ülkemizi de ciddi anlamda etkiledi. Koronavirüs çocukları ve gençleri de etkilese de, bu yaş grubunda oldukça hafif bir klinikle seyretmekte ve çok nadir olarak öldürücü olabilmektedir. Bu durum hepimizi bir nebze rahatlatsa da, burada unutulmaması gereken nokta çocukların asemptomatik olsalar dahi yüksek düzeyde bulaştırıcı olabilecekleridir. Ciddi solunum sıkıntısı, yüksek ateş, ciddi öksürük gibi klinik bulgular yetişkinlere göre daha az gözlenir. Bu nedenle hastalıktan şüphelenilmediği için hastalığın tanısı konamayabilir.
COVİD-19’UN ÇOCUKLARDA BAŞLICA BELİRTİLERİ
Çocuklarda görülen belirtiler yetişkinlere benzerdir ancak daha ılımlı seyir gösterir. Çocuklarda asemptomatik dediğimiz yani hiç bir belirti olmayacağı gibi, klinik belirtileri olanlarda ateş, kuru öksürük, yorgunluk, baş ağrısına rastlanabilir. Bazı çocuklarda burun akıntısı, burun tıkanıklığı, ishal, mide bulantısı, kusma görülebilir. Çocukların çoğu hastalığı hafif belirtiler ile atlatır. Ancak ateş ve zatürre varlığı hastalığı kötüleştirir.
Çin ve ABD’de yapılan iki önemli çalışmada en çok görülen belirtiler ateş, öksürük ve nefes darlığıdır. ABD 2572 Covid-19 çocuk vakanın alındığı çalışma verilerine göre belirti görülen çocukların yüzde 73’ünde ateş, öksürük veya nefes darlığı gibi belirtilerin biri varken, erişkinlerde bu oranın daha yüksek, yüzde 93’lerde olduğu bildirilmiştir. Bu veriler hastalığın ilk görüldüğü ve çocuk hasta sayısının çok olduğu Çin Halk Cumhuriyeti verilerine benzerdir.
BAĞIŞIKLIĞI GÜÇLÜ OLAN ÇOCUKLAR İLE BAĞIŞIKLIĞI ZAYIF OLAN ÇOCUKLARIN COVİD-19’DAN ETKİLENME DURUMU
Covid-19’a karşı en önemli şey kişinin bağışıklığının yani immün sisteminin güçlü olmasıdır. Bu konu ile ilgili en fazla çocuk hasta sayına sahip iki ülke olan Çin Halk Cumhuriyeti ve ABD’de yapılan iki önemli çalışmada bu durum vurgulanmıştır. Yetişkinlerde olduğu gibi çocuklarda da bağışıklığı etkileyen hastalıkların (kemoterapi alan kanser hastaları, immün yetersizliği sendromları, kronik akciğer ve böbrek hastalığı gibi) varlığında Covid-19 enfeksiyonu daha kötü seyirli olabilmektedir.
Kötü seyirli giden çocukların yüzde 23’ünde altta yatan ciddi bir hastalık olduğu görülmüş. Bunlar: 1- İmmünosupresyon (bağışıklık sisteminin zayıf olması) 2-Kronik akciğer Hastalığı (astım dahil). 3- Kalp hastalığı olması. Bir diğer önemli durum ise, 1 yaşın altındaki çocuklardır. 1 yaşın altındaki çocuklarda hastaneye yatırma ihtiyacı oldukça yüksek olup hatta 1 yaş altı çocukların bazılarında yoğun bakım desteğine ihtiyaç duyulur.
PANDEMİ SÜRECİNDE BEBEK VE ÇOCUKLARIN AŞILARI AKSATILMAMALI
Bebek ve çocukların aşılarının yapılmasının önemini ve mutlaka yapılması gerektiği Covid-19 salgınında bir kez daha görüldü. Aşılar zamanında yapılmalıdır. Bunun için aile hekimleri randevu sistemi ayarlayarak ve koronavirüs bulaşı açısından tüm tedbirleri alarak aşı zamanı gelen çocuklara aşılarını zamanında yapmalıdır.
KALP-DAMAR HASTALARININ COVİD-19’A KARŞI ALMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Bilindiği üzere kalp veya akciğer hastalığı bulunan çocuklarda gelişen akciğer enfeksiyonları hastalığın ciddiyetini arttırmaktadır. Bu nedenle bazı önemli doğuştan veya sonradan edinilmiş kalp hastalığı bulunan çocukların COVID-19 enfeksiyonunu sağlıklı çocuklara oranla daha ağır geçirebileceği öngörülmektedir. Çocuk Kardiyolojisi ve Kalp Damar Cerrahi Derneği bizler için bir rehber hazırlamıştır.
Rehbere göre:
Covid-19 enfeksiyonu açısından daha yüksek risk taşıyabilecek hastalar:
Tek ventrikül fizyolojisine olan hastalar veya bu hastalık için cerrahi operasyon yapılmış olanlar. 1 yaşın altındaki onarılmamış̧, cerrahi ya da transkateter girişim gerektiren doğuştan kalp hastalıkları. Oksijen satürasyonu sürekli olarak yüzde 85 altında olan siyanotik doğuştan kalp hastalıkları. Tedavi gerektiren pulmoner hipertansiyonlu hastalar. Tedavi gerektiren kardiyomiyopatisi olan hastalar. Doğuştan kalp hastalığı ile birlikte önemli yandaş hastalığı olanlar, (kronik böbrek, kronik akciğer hastalığı), Doğuştan kalp hastalığı olsun ya da olmasın kalp işlevlerini düzeltmek amaçlı ilaç kullananlar. Kalp transplantasyonu yapılmış hastalar, ventrikül destek cihazı olan hastalar. İmmün sistem bozukluğu eşlik edebilecek genetik hastalığı olanlar, (Down sendromu, Di-George sendromu)
Dolayısıyla ciddi kalp hastalığı olan çocukların enfeksiyondan korunma tedbirlerinin arttırılması konusunda aileleri bilgilendirilmelidir. Diğer taraftan enfeksiyona yakalanmış̧ çocuklar da yakın takip edilmeli ve gerekirse daha erken dönemde hastaneye yatırılmalıdır.
COVİD-19 GEÇMİŞİ BULUNAN ÇOCUKLAR VE YETİŞKİNLER TEDBİRİ ELDEN BIRAKMAMALI
Koronavirüs enfeksiyonu geçirildiği zaman vücutta geçirilmiş enfeksiyonu gösteren antikorlar oluşur. Antikor testleri ile geçirilmiş enfeksiyon saptanabilir. Ancak mevcut kullanılan antikor testlerin spesivite ve sensivitesi düşük olduğundan bu konuda şimdilik doğru sonuçlara ulaşamamaktayız. Bu nedenle duyarlılığı yüksek olan daha doğru bilgi verecek kaliteli testlerin geliştirilmesi gerekir. Covid-19 son 5-6 aydır tanımlanmış bir hastalık olduğu için hastalığı geçirmiş kişilerde yeniden hastalığa yakalanma durumu henüz net olarak bilinmemektedir. Bu nedenle şu anki bilgilerimize göre hastalığı geçiren kişilerin tedbiri elden bırakmaması önemlidir.
ÇOCUKLARI COVİD-19 STRESİNDEN KORUMAK İÇİN AİLELERE DÜŞEN GÖREVLER
Çocuklar büyüme sürecinde yaşam kalitelerini değiştiren kardeş doğumu, sevdiklerini kaybetme, fiziksel şiddet gibi pek çok stres olayı ile karşılaşabilmektedir. Covit-19 da çocukların yaşamında karşılaştıkları streslerden birisidir. Ve yaşanan tüm stresler çocukları farklı düzeylerde etkiler. Özellikle küçük yaştaki çocukların bu süreci daha iyi atlatması için ebeveynlerin de kaygılı tutum sergilememeleri ve güvende olduklarını çocuklara hissettirmeleri gerekmektedir. İlkokul ve ergenlik dönemindeki çocuklar bu süreci daha doğru değerlendirip tedbir alma becerisine sahip olabilirler. Ancak bu yaşlarda da sürekli tedbirler konusunda uyarılar yapmamak, kaygıyı çok tetiklememek gerekir.
Her geçen gün tüm dünyada ve ülkemizde enfekte insan sayısı artmaktadır, Öte yandan bugün geldiğimiz noktada en ideal mücadele yapılması halinde bile salgının ne kadar devam edeceği ve ne kadar kişiyi etkileyeceği tam olarak öngörülememektedir. Covid-19 nedeni ile endişeli olduğumuz bu günlerde, elbette ki çocuklarımız için kaygılarımız daha da büyük. Bu zor günlerin bir an önce bitmesi sağlıklı, umutlu, güzel yarınlara kavuşmayı diliyorum.