Haber Merkezi

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer ile birlikte hareket ederek aldıkları kararlar ile parti içinde pek çok kesimden tepki çeken CHP İl Başkanı Adil Aktay, yaptığı yazılı basın açıklamasında, 16 Mayıs 2020 Cumartesi günü gerçekleşen Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi Olağanüstü Toplantısı’nın, Mersin’de yerel siyasetin geleceği açısından tarihi bir dönüm noktası niteliğinde olduğunu belirtti.

“BU BÜYÜK TUTARSIZLIĞA NEDEN MECBUR KALDINIZ?”

“Toplantıda, kendi ikbaline odaklanmış bir siyaset anlayışının nasıl kendi kendini bitirme yoluna girdiğine hep birlikte şahit olduk” diyen Aktay, “Yerel siyaseti, vatandaşa hizmet, yerel sorunların çözümü temelinde düşünemeyen bu anlayış çok basit, çok sakil bir hesapla hareket etmiş ve büyük bir tutarsızlığa, Mersin’in sorunları karşısında eşi benzeri olmayan bir vurdumduymazlığa imza atmıştır.

Büyükşehir Belediye Başkanı’nı zor duruma düşürerek bundan siyasi rant elde etme hevesiyle nasıl bir tutarsızlık içinde olduklarını bile fark edemeyenler, Mersinlilerin kendilerine şu soruyu sormayacağını mı zannediyorlar: 

Geçtiğimiz Eylül ayında, Bütçe kararnamesiyle zaten Büyükşehir Belediye Başkanı’na belirli bir sınır içerisinde borçlanma yetkisi vermiştiniz. Başkan, sizden aldığı yetkiyi kullanmak için harekete geçtiğinde ise ‘hayır, bu yetkiyi kullanamazsın’ dediniz. Neden?

Evet, neden?

Önce Belediye Başkanı’na “Kredi kullanabilir, borçlanabilirsin” dedikten sonra, neden bugün ‘zinhar kullanamazsın’ demek zorunda hissettiniz kendinizi? Bu büyük tutarsızlığa neden mecbur kaldınız?” dedi. 

“TEMİZ SİYASETE GÖLGE DÜŞÜRDÜNÜZ”

Açıklamasında sık sık Cumhur İttifakı meclis üyelerine seslenen Aktay, “AK Parti ve Milliyetçi Hareket Partisi’nin değerli Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri; bu tutarsızlığınız, seçmenlerinizin çok küçük bir kesimi tarafından etkili bir siyasi manevraymış gibi görülebilir. Ancak bilin ki tüm Mersin kamuoyu bunu sizin çaresizliğiniz olarak görüyor. Daha iyisini, daha doğrusunu yapmayı amaçlayan bir hizmet yarışından kaçmanız, temiz ve halk yararına olması gereken bir siyasi rekabete gölge düşürmeniz olarak değerlendiriyor. 

Karşınızda, 13 ay önce Büyükşehir Belediyesi’ni 2 milyar 250 milyon lira borçla almasına rağmen, yatırımlar yapmayı sürdüren ve salgın döneminde sosyal yardımları vatandaşlara ulaştıran Büyükşehir Belediye Başkanı Sayın Vahap Seçer var. Ve Sayın Seçer,  bu dönemde toplam borcu yaklaşık 1 milyar 580 milyon liraya kadar eritmiştir.

13 ay gibi kısa sürede, belediyedeki israfı önleyerek bütçe disiplini sağlayan Başkan Seçer, aynı zamanda MESKİ’de de aynı disiplini sağlamayı bilmiştir.

Sayın Seçer, bugün 13 ilçemizde su ve atık su hizmetlerini, çevre ve insan sağlığını esas alarak etkin ve verimli kullanan, ama bir yandan da yatırımları sürdüren bir Belediye Başkanıdır. Kendisi, MESKİ’yi 247 milyon 959 bin TL borçla devralmış, bu süreçte 85 milyon 760 bin lira borç azaltması gerçekleştirmiş ve toplam borcu 162 milyon 199 bin 874 TL’ye düşürmeyi başarmıştır.  Yine, MESKİ’nin Euro cinsinden olan borçlarının 15 milyon 594 bin 470 Eurosu’nu ödeyerek yurt dışı krediler borcunu 51 milyon 344 bin Euro’ya kadar düşürmüştür.

“ÇELME TAKIYOR, FAUL YAPIYORSUNUZ”

Hal böyle iken, Cumhur İttifakı’nın Meclis Üyeleri; daha önce bizzat verdikleri krediyi kullanma yetkisini kendi elleriyle engelleyerek böyle bir yönetime gol attığını zannetmektedir.

Oysa sadece çelme takıyor, faul yapıyorsunuz ve bunu herkes görüyor. Görmekle kalmıyor, herkes buna isyan ediyor. 

Çünkü o çelme Vahap Seçer’e ve Belediye yönetimine değil, Mersinlilere, Mersin’in geleceğine takılıyor; o faul Mersin’in yerel demokrasisine yapılıyor.

Nereye nasıl evrileceğini henüz bilemediğimiz büyük bir salgının ortasındayız ve bunun yol açtığı ağır ekonomik ve sosyal yaraları sarmak için milletçe seferber olmak zorundayız. Böyle bir dönemde toplumsal yardımlaşma ve dayanışma içerisinde yer almayan, aksine bunu önlemek için çalışan kişi ve kurumlar, bundan böyle halkın vicdanında kendilerine yer bulamayacaklardır.

“KENDİ İRADELERİNİ YOK SAYDILAR”

AK Partili ve MHP’li Büyükşehir Belediye Meclisi üyeleri maalesef bu süreçte, her geçen gün daha da vahim bir hal alan işsizlik ve yoksullukla mücadelede rol üstlenmek yerine, bu amaçla bütçesini seferber eden Büyükşehir Belediyesi yönetimiyle mücadeleyi tercih etmişlerdir. Hem de yalnızca 6 ay önce verdikleri kararı çiğneme, yutma, kendi iradelerini yok sayma pahasına…

Cumhur İttifakı üyelerinin “Paranın nerede kullanacağı belirsizdi, o nedenle borçlanmaya izin vermedik” gerekçesinin elle tutulur bir yanı yoktur. Sayın Vahap Seçer içinde bulunduğumuz olağanüstü koşullar altında, “Mersin’e yatırım ve hizmet yapma adına, memleket esnafına ödemelerde bir aksama yaşanmaması için” borçlanma ihtiyacı olduğunu açıkça ifade etmiştir. Buna rağmen, borçlanma talebinin gerekçesi olmadığını ileri sürebilmek gerçekle bağdaşmamaktadır.

Kullanılmasına izin verilmeyen bir bütçe için, “kullanılsaydı kim bilir nereye gidecekti” diyebilmek, sanki Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi şeffaf değilmiş, tüm faaliyetleri, mali durumu merkezi idarenin çok sıkı bir kontrolü altında değilmiş gibi, borçlanma talebiyle ilgili yolsuzluk, şaibe imalarında bulunabilmek asla iyiniyetli bir tavır değildir.

Bu tavrın halkın maşeri vicdanındaki karşılığı bellidir. Halkımız, bu ilkesiz, bu tutarsız, bu vurdumduymaz tavrı affetmez.  Kim olursa olsun, vatandaşın derdini bırakıp kendi siyasi ikbalinin derdine düşenler bir daha bu halkın gönlünde asla yer edinemezler.

Gelin, siyasi rekabetinizi nasıl daha doğru, daha iyi belediyecilik yapılacağını göstererek, kendi çözüm önerilerinizle gündem oluşturarak yapın; sorumlulukla, olgunlukla davranın.

Gelin, Büyükşehir Belediye Meclisi’ndeki sayısal üstünlüğünüzü ahlaki ve meşru üstünlükle pekiştirmenin gayreti içinde olun.

“ENGELLEDİLER, ÇALIŞTIRMADILAR, HİZMET ÜRETEMEDİK’ GEREKÇESİNİN ARKASINA SIĞINMAYACAĞIZ”

Çünkü siz ne kadar faullü işler yaparsanız yapın, halen Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne hâkim olan anlayış, hiçbir zaman ‘bizi engellediler, çalıştırmadılar, hizmet üretemedik’ gerekçesinin arkasına sığınmayacak, bundan önce olduğu gibi, bundan sonra da sonuç almanın, hizmet sunmanın, çözüm üretmenin yöntemlerini bularak yoluna devam edecek. Geride yalnızca bu ömrünü tamamlamış, ufuksuz, vizyonsuz siyaset tarzınız ve siz kalacaksınız” diye konuştu.