5 yıl boyunca 2 çocuğuna tek başına baktığını söyleyen anne Ebru Tanrıverdi, çocuklarını çok sevdiğini, hiçbir şeyi çocukları ile değiştirmeyeceğini kaydetti.
2003 yılında S.T. ile evlendiğini, kocasının 2014 yılında daire başkanı olması nedeniyle bütün her şeyiyle değişiklik göstermeye başladığını anlatarak, "Hayatında başka bir kadın olduğunu da öğrendim. Eşim, çocuklarımın babası S.T. ile 5 yıl önce boşanma sürecimiz başladı, öncelikle anlaşmalı boşanma davası açtı. Ben buna itiraz ettim daha sonra çekişmeli boşanma davası açtı. Bunun üzerine 2011 yılında birlikte aldığımız evimizi abisinin üzerine satış yaptı, mal kaçırmak amaçlı. Elektriğimi kestirdi, suyumu ve doğal gazımı kapattı. 5 yıl boyunca bunun yaptığı bütün kötülüklere tek başıma mücadele ettim. Sadece 2 çocuğum vardı yanımda” dedi.
Hakimin, 2 çocuğuna iştirak nafakası olarak çocuk başına 500’er nafaka bağladığını belirten Tanrıverdi, "Ben de devlet memuruyum. 8 Nisan olayına gelirsek, oğlumun ifadelerindeki iddiada ‘başka biriyle evleneceğim, evleneceğim kişinin çocuklarımı istemediğini’ dediğimi babasının etkisinde kalarak yalan ifadelerde bulundu ve ben böyle bir şey demedim. Oğlum korona virüs nedeniyle sokağa çıkma yasağı olduğundan bir stres altına girdi, içeride kalmak onda huzursuzluk verdi, ergenlik stresinden dolayı babasının yanına gitmek istedi, ortak velayet olduğu için de izin verdim” şeklinde konuştu.
Çocuğunu kesinlikle dışarıya atmadığını, kendi isteğiyle babasına gittiğini anlatan anne Ebru Tanrıverdi, “Olay 8 Nisan’da olmadı, 15 yada 16 Mart’ta oldu. Çünkü 8 Nisan’da karakola giderek benden şikayet için oldu. 8 Nisan’da babasıyla birlikte karakola gittikleri, karakoldaki ifadesinde ‘15 gün önce babamın evine gittim, giderken eşyalarımı almadım, daha sonra alırım’ diyerek ifadesi başlıyor. Bu ifadesinde de baskı altında verdiği, o şekilde konuşturulduğunu düşünüyorum. Bu süreçte bendeki bütün eşyalarını istedi, hepsini verdim sadece masaüstü bilgisayarı vermedim, çünkü 9 yaşındaki oğlum M.T. EBA üzerinde ders gördüğü için vermedim. Çocuğum için canımı veririm, özel okula kayıt yaptırdım babasının desteği olmadı, telefon istedi, bilgisayar istedi en iyisini aldım. Oğlum benim canım ciğerim, yoksa canım feda olsun. Çocuklarımın iyi ve kötü günde hep ben vardım yanlarında. Babasının etkisinden dolayı çocuğum bu şekilde yapıyor, bunun farkındayım. Ben çocuğumu her türlü seviyorum. Çocuklarımı hiçbir şeye değişmem. Ayrıca S.T.'den de şikayetçi olacağım” dedi.
Çocuklarını çok sevdiğini söyleyen anne Tanrıverdi, mücadele devam edeceğini söyledi.(iha)