Haber Merkezi

Akdeniz Opera ve Bale Kulübü (AKOB) Yönetim Kurulu Başkanı H. Fazıl Tütüner, yaptıkları çalışmalar hakkında bir basın açıklaması yayınladı. AKOB’un geleceği için Mersinlileri destek olmaya davet eden Tütüner, “. Ürettiğimiz güzelliklerin, değerlerin, kurumların parçası olmak, size yararlı olmanın coşkusunu, huzurunu tattıracaktır” dedi.

2020 yılının ilk yarısının Covid-19 tehdidi ile geçtiğine değinen Tütüner, “Sanat ve kültür, insanlığı uzun geçmişinde birleştirmiş, iyileştirmiş, mutlu etmiştir.  Kültürel hayata üreterek, izleyerek katılmak, insanı dar, tekdüze sıkıntılı ortamından kurtarabilir; onu mutlu,  yaratıcı;  yaşamaktan zevk alan insana dönüştürebilir; insanı yeni ufuklara taşıyabilir. Zor zamanlarında sanat insanın gücünü ve direncini arttırabilir. 2020 yılının ilk yarısında dünyada Corona Virüsü Salgını ortaya çıkmış, binlerce can almıştır. Yaşamlarımızı, bugüne değin uyguladığımız, bir araya gelerek, üreterek, paylaşarak gerçekleştirdiğimiz yaşam tarzımızı, uygarlığımızı tehdit etmeye başlamıştır. Önümüzdeki dönem, corona virüsün kontrol altında tutulması için, insanların bir araya gelişlerinin daha denetimli,  daha temkinli yaşanacağı kesindir” dedi.

“KÜLTÜR SANAT FAALİYETLERİ ZOR DÖNEME GİRMİŞTİR"

Covid-19’un insanlığa daha sınırlı, izole bir yaşamı içeren dönem için zorlayacağına değinen Tütüner, “Amacı, insanları bir araya getirmek, yetenekleri ortaya çıkarmak, hayatı renklendirmek olan kültür sanat faaliyetleri zor döneme girmiştir. Yeni dönemde, sosyal ve kültürel yakınlaşmalarımızda yeni önlemler olacaktır. İnsanlar birbirine yaklaşmakta çekinecekler, birbirinden virüs kapma endişesi yaşayacaklardır. Ülkeleri, sınırlarını dahi kapatmaya zorlayan yeni süreçte, kültür – sanat ve yaratıcılık kültürlerarası iletişime ve etkileşime katkı veremeyecektir. İnsan ve toplumlar içe kapanma, yalnızlaşma, bunalma yaşayabilecektir. Coronalı yeni dönemde insanları sağlık risklerine sokmayacak, fakat birlikte olabilecekleri, birlikte üretim yapabilecekleri veya kültürel, sanatsal etkinlikleri birlikte izleyebilecekleri yeni modeller düşünülmeli ve uygulamaya konmalıdır. AKOB yönetimi olarak bu yönde çalışmalarımız, yeni model arayışlarımız internet üzerinden sürdürdüğümüz toplantılarımızla devam etmektedir. İnsanları bir araya getiren,  esin ve umut kaynağı olan kültürel hayat,  sanat üretimi,  kültür kurumları fonlarla desteklenmelidir. Var olan destekleyici fonlar büyütülmelidir. Sınırlı kaynaklar nedeniyle kırılgan yapıya sahip kültür sanat alanı, merkezi yönetimler, yerel yönetimler, özel sektör, sivil toplum örgütleri ve bireysel bağışçılar işbirliği içine girmelidir. İnsanlarımızı besleyen, şifa veren, kalkınmayı ve gelişmeyi hızlandıran, mutluluğu arttıran kültürel, sanatsal çalışmalar izlenmeli, desteklenmelidir. Kültürel ve sanatsal çalışmalar yapılacak mekânlar, salonlar yaratılmalı ve sanat topluluklarına, sanat derneklerine tahsis edilmelidir. Otuz bir yılı aşan süre Mersin’de, aksatmadan sürdürülen gönüllü, özverili kültür sanat faaliyetlerinin, sivil toplum örgütlerinin ayırdına varılmalıdır. Sanat, yaşamı ve umudu güçlendiren en temel direnişlerdendir. Zorlu dönemlerde sanatın birleştirici, paylaşımcı ve şifa verici gücüne daha çok sarılmak ve sahip çıkmak gerekir. Birleştiriciliğe, işbirliklerine sanat ve kültür gönüllüleri olarak sahip çıkıyoruz. Ancak çalışmalarımız toplumuzun sorumluluk yüklenmesi ve desteklemesiyle sürdürülebilir” diye açıkladı.

AKOB ÇALIŞMALARA ARA VERMİYOR!

AKOB’un sanatal, kültürel etkinlikleri aksatmadan düzenlediğini duyuran Tütüner, “Günden güne genişleyen üye tabanı ile sanatı sürekli destekleyen AKOB, altyapısını güçlendiriyor. Mersinimizin önemli kurumu AKOB’un, uzun gelecekte varlığını sürdürmesini, ulusal ve uluslararası düzeydeki ilişkilerini daha da genişletmesini amaç edindik. İnsanlarımızın hayatlarında sanata yer vermelerinin gerekli, anlamlı, yararlı olduğu bilincinin hem genç nesillerde hem yetişkinlerde kökleşmesi için çalışıyoruz. Sanatçılarımızı başka ülkelere temsiller ve eğitimler için göndererek,  sanatçılarımızın yurtdışına açılmalarına, uluslararası etkileşimin artmasına katkıda bulunuyoruz. Ülkelerin sanatçılarını ağırlıyor; eğitimler, kurslar düzenliyoruz. Diplomatik misyonlara kentimizi tanıtıyoruz. Yeni bağlantılar kuruyoruz. Becerileri, yetenekleri ortaya çıkartıyoruz. Dergiler, kitaplar yayımlıyoruz. Kültür, sanat, bilim kurumları kurulmasını teşvik ediyoruz. İşbirliklerine giriyoruz.

AKOB’UN GELECEĞİ İÇİN DESTEK ÇAĞRISI

Mersin’in çekiciliğini yükselten bir kurum olduklarını belirten Tütüner, “Kentimizdeki sanat, müzik, kültür devinimini ülkemize duyuran, ses getirerek Mersin’in çekiciliğini yükselten, kentimizin önde gelen kültür kurumlarından AKOB, birçok sanat ve kültür kurumu gibi corona virüs salgını nedeniyle faaliyetlerini durdurmuş, 4. AKOB Ulusal Öğrenci Oda Müziği Yarışması dahil, planlanmış etkinliklerini askıya almıştır. AKOB’un yaşamını sürdürmesi, varlıkları kentimize kazanç olan değerli sanatseverlerin, duyarlı Mersinlilerin destek olmasına katkıda bulunmasına bağlıdır. Dostlarımızı, sanatseverleri, şirketlerimizi kurumlarımızı; bugüne değin işbirliği gerçekleştirdiğimiz kişi ve kurumları AKOB’u desteklemeye çağırıyoruz.

DESTEK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Tütüner, destek için yapılması gerekenleri şu şekilde sıraladı;

“AKOB’a üye olmaya, Üye kazandırmaya, Bağışta bulunmaya,  10 yıldır yayınlanmakla önemli bir başarıyı işaret eden AKOB Kültür ve Sanat Dergimizi desteklemeye, reklam vermeye davet ediyoruz. Bizimle güç birliği yapınız, yaşamlar daha da renklenecektir. Toplumumuza yaptığımız katkılara yakından tanık olacaksınız. Ürettiğimiz güzelliklerin, değerlerin, kurumların parçası olmak, size yararlı olmanın coşkusunu, huzurunu tattıracaktır. Kadın erkek, yaşlı genç, sanatçı sanatsever, amatör profesyonel, bilim insanı esnaf birlikte çalışıyoruz. Özveride, gönüllülükte, güzel gelecek düşlerinde buluşuyoruz. Bugüne değin birçok ilki başlatmanın, birçok topluluğun, kurumun hayat bulmasına verdiğimiz katkının övüncünü, coşkusunu yaşıyoruz.

“Ektiğimizi biçmek, çok ekmek, çok biçmek istiyoruz” diyen Tütüner, açıklamasını şu şekilde sürdürdü;

“Yapmak, üretmek, aydınlanmak, aydınlatmak istiyoruz. Sağlıklı, çoksesli, işleyen demokrasiyi; sanatın ve kültürün katkısıyla geliştirmek istiyoruz.  Hep birlikte güzel, uygar, barışık, mutlu Mersin’i ayağa kaldıralım. Değerlere sahip çıkalım. Şansları değerlendirelim. Yolumuza devam edelim. Ülkemizin, dünyanın sanatçılarını kentimize taşıyalım. Sanatçılarımızı, sanat elçilerimizi başka ülkelere gönderelim. Sanat öğrencilerinin eğitimine, kültür ve sanat kurumlarımızın güçlenmesine katkıda bulunalım. Güzel ve anlamlı olsun yaşamlarımız.”