AYŞENUR ÖNAL
Covid-19 pandemisinin Türkiye’de görülmeye başladığı günden itibaren tedbirler kapsamında tüm üniversiteler uzaktan eğitime geçiş yaptı. Birçok üniversitede öğrenciler eğitimin yetersiz kaldığından ve yeterli ekipman olmamasından dolayı, eğitiminin uzadığından ve sınavlara giremediğinden dolayı isyan etti.
Mersin Üniversitesi’nde de (MEÜ) öğrenciler yeterli olanaklar olmamasından ve uzaktan eğitim için hazırlanan sistemin alt yapı yetersizliğinden dolayı okulunu uzattı ya da aldıkları eğitimin yetersiz olduğunu vurguladı. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ise, yeterli ekipmana sahip olmayan öğrencilerin okulu dondurmasını öneri olarak sundu.
“MEÜ UZAKTAN EĞİTİMDE TÜRKİYE 1’İNCİSİ”
MEÜ’de eğitim alan birçok öğrenci yetersizlikten bahsederken MEÜ Rektörü Prof. Dr. Ahmet Çamsarı, YÖK’ün "Üniversitelerin Uzaktan Öğretimine İlişkin Durum Tespiti" anket raporuna göre MEÜ’nün çok başarılı bir çizgide olduğunu belirtti. YÖK’ün raporuna göre MEÜ; ön lisansta en fazla uzaktan eğitim veren devlet üniversitesi kategorisinde Türkiye 1’incisi, doktorada en fazla uzaktan eğitim dersi veren üniversite kategorisinde 4’üncü, tüm seviyelerde toplam canlı sınıf uygulamasında 5’inci sırada yer aldıklarını açıkladı.
“BİZLER ERİŞİLEBİLİR, PARASIZ, BİLİMSEL EĞİTİM İSTİYORUZ”
Prof. Dr. Çamsarı ve YÖK tarafından uzaktan eğitim çok başarılı ilerletilmiş olarak kabul edilse de öğrenciler yaşadıkları durumun zorluklarını aşamadıklarını ifade ettiler.
Öğrenci-Sen Mersin Temsilcisi ve MEÜ öğrencisi İ. A., “Ben mersin üniversitesi yabancı diller fakültesi hazırlık sınıfında öğrenim görüyorum. Okulumuzun bize dönem başında mecburi olarak aldırdığı, 400 liraya mâl olan kitabın internet sitesini bunca zaman kullanmamız için yeterli çalışmalar tamamlanmamıştı, kullanamıyorduk. Uzaktan eğitim süreciyle beraber internet sitesini kullanma yolu açıldı. Daha sonra uzaktan eğitim yapılacak dendiğinde sadece ders notu gönderildiğini videolu eğitimin olmadığını gördük ve videolu eğitimin yapılmamasının gerekçesini bilmiyoruz” dedi.
“İNTERNET YA DA CİHAZ SORUNU OLAN ÖĞRENCİLERE İMKAN SAĞLANMADI”
Önlem olarak uzaktan eğitimde ödevden muaf tutularak hocaların yardımcı olmaya çalıştıklarını söyleyen A., “Bölümlerimize geçtiğimizde İngilizce derslerimiz olacak ve buna hazır olduğumuz konusunda emin değilim. Öbür yandan internet ya da cihaz sorunu olan öğrencilere imkan sağlanmadı ve YÖK tarafından kayıt dondurma yolu gösterildi. Biz öğrenciler kayıt dondurmak istemiyoruz. Bizler erişilebilir, parasız, bilimsel eğitim istiyoruz. İstediğimiz eğitimin sunulması için gerekenlerin yapılmasını hep dile getirdik. Aynı zamanda bu süreçte Türkiye genelinde birçok akademisyenin, dekanın ahlak dışı davranışları uzaktan eğitim sürecinde de ortaya çıktı biz öğrencilerin baskısı sayesinde uzaklaştırıldı. Bu yalnızca bizim gördüğümüz erişebildiğimizdi. Güncel eğitim sisteminin, kadroların ve müfredatın akılcı, ilerici, parasız, bilimsel, erişilebilir eğitim çerçevesinde güncellenmesi gerektiğini yineliyoruz” diye konuştu.
“SINAVINI KAÇIRDIĞIM DERSLER OLDU”
Son sınıf öğrencisi M. Y., “Eğitime ilk olarak geçici bir süre ara verildi denildi ve 2 hafta dersler işlenmedi. Ardından hocalarımız ders notlarını sisteme yüklemeye başladı. Tek bir hocamız dersler YouTube üzerinden anlattı, onun dışında sadece okumamız ve anlamamız için notlar bırakıldı. Sisteme yüklenen notlar yetersiz kaldı. Gerekli not yoktu ve bazı hocalarımız kendi el yazısı olan notları yüklemişti. Anlamak zordu” dedi. Uzaktan eğitim uygulaması üzerinden anlatılan derslerin anlaşılması zor olduğunu belirten Y., “O kadar karmaşıktı ki soru sormak bile zordu. Bir tane hocamız sisteme yüklediği pdf’yi bir hafta içinde siliyordu ve soru sormamıza sinirleniyordu. Daha doğrusu sohbete yazı yazmamız kızıyordu. Sistem iyi değildi. Pdf yüklendikten sonra ‘Pdf’yi sisteme yükledim çalışın’ deniliyordu. Yüz yüze eğitim kadar verilmese sistemde görüntülü sohbet ile ders işlenebilirdi. YouTube üzerinden ders anlatan hocamız yüklediği videosunu 3 saat içinde siliyordu” diye konuştu. Vizeler için yeterli duyurunun yapılmadığını vurgulayan Yılmaz, “Sistem de de sınav yüklendiği zaman bildirim gelmedi. Bundan dolayı sınavını kaçırdığım dersler oldu.70 kişilik sınıfta 10 kişi felan vardı. Verilen ödevler ile dinlediğimiz konular farklıydı. Zorlandık ödevleri yaparken” dedi.
“BULUNDUĞUM YERDE İNTERNET VE ŞEBEKE ÇOK SORUNLU OLDUĞU İÇİN DERSLERE KATILAMADIM”
Uzaktan eğitim sistemi ile ilk defa tanıştıklarını ve bu durumdan çok zorlandıklarını ifade eden öğrenci U. O. ise; “Uzaktan eğitim platformunun ve eğitimin iyi olmamasıyla birlikte, ilk defa bu sisteme maruz kaldığımız için neyi nasıl yapacağımı bilemiyorum. Bulunduğum yerde internet ve şebeke çok sorunlu olduğu için hiç katılamıyorum. Verilecek notlar konusunda son derece kaygılıyım. Özellikle final sınavlarında çok kısıtlı zaman verildi ve ödevi çok iyi yapmamız bekleniyor. Zaten erişim sorunu var ve pek kaynak bulamıyorken, ödevleri hocalarımızın istediği gibi yapmam mümkün değil. Birden fazla ödev yapmam için verilen sürelerin 10-15 gün ile sınırlı olmamasını, daha fazla verilmesini tercih ederdim” dedi. Hocalarının mükemmeliyetçi olduklarını söyleyen O., “Ödevler istenildiği gibi olmasa bile, bir emek verildiği için ve bazı öğrencilerin imkanı sınırlı olsa dahi ödevi yaptığı için öğrencileri motive etmelerini beklerim. Kendi kaynaklarını sisteme yüklüyorlar, evet. Ama daha çok kaynak bulmamızı istiyorlar. Bu da benim açımdan ve benim gibiler açısından pek mümkün değil. En azından bunu görmezden gelmelerini beklerim. 2’inci yarıyılı dondurma seçeneğimizin de olduğu belirtildi. Ama bunun da mantıklı ve doğru olduğunu düşünmüyorum. Eğitime 2021'e kadar da ara verilebilirdi. Oldu, bittiye getirilmeye çalışılıyor gibi düşünce oluştu bende. Ve bizlere, ‘Bakın, sizin için çalışıyoruz, eğitimden mahrum bırakmıyoruz sizi’ demek için saçma bir eğitim düzeni yaratıldığını düşünüyorum” diye açıkladı.