Haber Merkezi
Mersin’de 5 ay önce tanışan ve her ikisi de meme kanseri olan Behiye Sağdıç ve Nevres Kutlay Mayruk, verdikleri mücadele sonunda hastalığı yendi. Ortak tutkuları bisiklet olan iki kadın, meme kanserine farkındalık için Mersin’den bisikletle yola çıkıp Alanya’ya ulaştı.
HAYATA TUTUNUN
Ekonomi Bakanlığı’ndan emekli olan ve öncesinde işe her zaman bisikletle giden Nevres Kutlay Mayruk, 2015 yılında kansere yakalandığını, şu an büyük ölçüde iyileşmesine rağmen ilaç tedavisine devam ettiğini söyledi. Bisiklet tutkusunun da çok uzun yıllardır olduğunu aktaran Mayruk, daha önceden de böyle uzun yolculuklar yaptığını, İstanbul’dan Selanik’e Mustafa Kemal Atatürk için pedal çevirdiğini söyledi. Bu kez de özellikle kanser hastalarının kendilerini bırakmamaları ve hayata bir sebep bulup tutunmaları gerektiğini hatırlatmak için yola çıktıklarını söyleyen Mayruk, şöyle dedi: “Korona döneminde 4- 5 ay evde kaldık. Normalleşme süreciyle birlikte arkadaşım Behiye Sağdıç’a, ‘Haydi Alanya’ya gidelim’ dedim. Arkadaşımın ilk deneyimi. Başarabileceğimizi düşündüm. Etap çok zor. Rampalar ve tüneller çok zor. Bunun yanı sıra bazı yerlerde daha açılmamış yollar olduğu için onlar daha da zor.
Fakat yorulduğumuz yerde kamp yaptık, dinlendik. İkimiz de meme kanseriyiz. Ben daha çok kanserli hastalara moral olsun ve onlar da bazı aktivitelerin içine girsinler diye son beş senedir özellikle bisikletle aktiviteler yapıyorum. Arkadaşım da aynı şekilde.”
Çok güzel bir yolculuk geçirdiklerini söyleyen Mayruk, Alanya’dan sonra Konya, ardından yine Mersin’e doğru bisiklet süreceklerini belirtti.
TAM BİR BİSİKLET TUTKUNU
Özel bir şirketten emekli olan Behiye Sağdıç ise 2011 yılında yakalandığı meme kanserini tamamen atlattığını söyledi. Ressam Deniz Sağdıç’ın da annesi olan Behiye Sağdıç, tam bir bisiklet tutkunu olduğunu, ilk kez böyle bir yolculuğa çıktığını belirtti.
Sağdıç, yollarda geçtikleri bölgelerin halkının kendilerini desteklediğini ve bundan çok memnun olduğunu belirterek, herkesin öncelikle eşlerini sorduğunu ve nasıl izin verdiklerini anlamadıklarını gülerek anlattı. Kanser hastalarının kesinlikle hobisi olması gerektiğini aktaran Sağdıç, şunları söyledi: “Cesur ve güçlü olsunlar. Hastaysalar hastalığa takmasınlar. Bir hobileri olsun. Bu bisiklet, yürüyüş olabilir ama illa ki bir hobileri olsun. Eğer hobileri yoksa onlar ölene kadar hastalar. Ben şu an 56 yaşındayım ve Mersin’den buraya kadar geldim. Buradan Amerika’ya kadar da gidebilirim. O ruh var yani. Çünkü insana yaşamak için bir kere şans veriliyor. O şans verildiğinde hiç anlamıyorsun. Ama bir defa öbür tarafa gidip geliyorsun, yaşamın ne kadar kıymetli olduğunu ondan sonra anlıyorsun. Çünkü ben varsam herkes var, ben yoksam kimse yok.”