YENİŞEHİR’DE ANA KONU ‘ÇOCUK’ | Mersin Haberci Gazetesi
     
 
 
 
 
 

YENİŞEHİR’DE ANA KONU ‘ÇOCUK’


 

Yenişehir’de yaptıkları hizmetlerin ana konusunun çocuklar olduğunu söyleyen Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, “Çocuklarımızı ne kadar iyi yetiştirirsek geleceğimiz o kadar iyi olur. Sonucunu belki biz göremeyiz ama geleceğimize yatırım yapmak zorundayız. Biz insanımızı seviyoruz” dedi.

AYŞENUR ÖNAL

Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, Mercan TV’de yayınlanan gazeteci Hediye Eroğlu’nun hazırlayıp sunduğu Arka Plan Programına katılarak sorularımızı cevapladı. Göreve geldiği 1,5 yıldan itibaren yaptığı yatırımlardan bahseden Özyiğit, okul öncesi eğitim ile geleceğe yatırım yaptıklarını söyledi.

“İÇİ BENİ DIŞI SENİ YAKAR”

SORU: Mersin’de dağ gibi sorunları olan ilçelerden birisi de Yenişehir. 1,5 yılda neler gördünüz, neler çıktı karşınıza?

A. ÖZYİĞİT: Dışarıdan bakıldığında Yenişehir’in sorunları sıfır noktasında varsayılıyor. Ama hani içi beni dışı seni yakar gibi bir sorunla da karşı karşıyayız. Yenişehir’in yeni gelişen bölgeleri oldukça güzel ilerliyor. Özellikle 0,90 uygulaması Yenişehir’e çok şey katmış durumda ve o uygulama nedeniyle de bir noktada sokak anlayışının dışında site yerleşimi daha yeşil, daha yaşanılabilir bir yer oldu. ama Forum’dan biraz yukarılara çıktığınızda gerçek sorunlarla karşılaşıyorsunuz. Kanalizasyonu olmayan mahalleler hala var. Bunun dışında yıllar önce yapılmış alt yapı sıkıntı veriyor ve ‘Beni yenile’ diyor. Alanya Sokağı olarak bilinen yer ve Güvenevler Mahallesi’nde 11-13’e kadar giden sokaklarda yenilemeler yapıyoruz. Alt yapı yüzeye çok yakın ve eskimiş durumda. Bu nedenle işimiz çok ağır gidiyor. Esnafın üzerine zaten pandeminin yüklemiş olduğu bir yük var ve bunun yanına inşaatın da gelmiş olması onlara zorluk çıkarıyor.

“SOKAKLAR DÜZENLENECEK!”

SORU: Altyapı ile ilgili Ekipleriniz sahada şuan hangi çalışmaları yürütüyor?

Ben birebir takip ediyorum çalışmaları, bu hafta 6-7 sokakta asfaltlama işleri bitecek. Alanya Sokağı diye bilinen yerde özel bir çalışma yapıyoruz. Orada esnafla bir araya gelerek çalışma başlattık. Mersin’in en güzel sokağı haline getireceğiz. Biz orayı trafiğe kapatacağız ve yeşillik ve oturma alanları ile hayatımıza yerleşecek. Trafiğe tamamıyla değil ama insanların kuzey güney bölümünde rahatlıkla yürüyerek dolaşmalarını sağlayacağız. 3-4 milyona mal olan bir iş olacak. Yılda bir kez böyle bir sokak düzenleyeceğiz. Alanya Sokağının ardından Beşiktaş Meydanı’na inen bir sokak var. Orayı da düzenlemeyi düşünüyoruz.

ÇÖPLER AYRIŞTIRILARAK TOPLANACAK

SORU: Yenişehir halkı sabahları işlerine giderken farklı ilçelere geçiş yapıyor, akşamları da dönüyorlar. Önemli bir sirkülasyon var, bu sirkülasyonu nasıl değerlendiriyorsunuz?

A. ÖZYİĞİT: Mersin’de yapılan anketlerde ulaşım çoğunlukla birinci sırada çıkıyor. Tabi ulaşıma yönelik büyük bir metro projesi düşüncesi var. Büyükşehir tarafından yapılması gerekilen konular. Onun dışında temizlik konusu var. Sizin bütün emeğinizi temizliğe verseniz bile memnun edilemeyecek bir alan. Biz bu konuda adım adım sıfır hale getirmeye çalışacağız. Meclisimizde bu konuda bir karar aldık ve kararın dışında vatandaşımıza şöyle bir ifadede bulundum; çöplere bırakılan evsel atıkların dışında dal ve molozlar oluyor. Her mahalleye bu atıklar için bazı günler belirlendi. Bu belirlenen günlerin blok blok tanıtılması gerekiliyor. Avrupa’da insanlar atık ayrıştırılması konusunda eğitimler alıyor. Almanya’da bulunan kardeş ilçemiz var oraya ziyaret düzenlediğimiz de başkana sordum, ‘Çöpleri nasıl alıyorsunuz?’ diye. Başkan da 3 haftada belirli bölgelere haber verdiklerini ve ayrıştırılmış bir şekilde topladıklarını söylüyor. Yani belli günler cam atıklar, belli günler de kağıt gibi ilerliyor.

50. yıl Mahallesi’nde geçen hafta bir sorun yaşadık. Twitter’da tepkiliydi bize, ‘3 gündür dallar alınmadı’ dedi. Neden alınmadı, bizim 3 tane ekibimiz var ve orası bizim programımızda yok. Tepkili olmakta haklıydı ama biz bu çalışmayı duyuracağız ve ona göre hareket edilecek. Vatandaşlarımızın tepkili olması ve dile getirmesi için bizim için iyi olur. Tabi burada üslupta çok önemli. Ben üslup tepkisi verince bana kızanlar da oluyor ama bana göre üslup dersi vermeye de hakkımız var, tavsiye vermeye de hakkımız var. sonuç itibariyle Yenişehir’deki insanların üslubundan dahi sorumluluğumuz var.

“‘YENİŞEHİR BENDEN SORULUR’ DEYİN”

SORU: Son 1,5 yılda yapılan çalışmalar nelerdir?

A. ÖZYİĞİT: Göreve başlamadan önce belli bir planımız vardı ve 6 ana başlıktan olaşan bir strateji hazırladık.

Bunlardan birincisi hareketti. İki eğitim, üç hemşerilik duygusu, 4 dayanışma, 5 ekoloji ve 6 kentleşme noktasında 6 tane ana eksen üzerinde çalışmalarımızı oturtacağız dedik. Bunların altını doldurmaya çalışıyoruz. Çalışmadan önce de 32 mahallemize sandık koyduk. Türkiye’de ilk defa bunu yapan belediyeyiz. Önce kürsü koyduk ve ‘Yenişehir benden sorulur’ deyin dedik. Vatandaşlar sorduğumuz sorulara cevap versin ve neler yapmalıyız bize söylesin istedik. Sonra bir ekip kurduk ve o ekip 5 bin 500 kişinin söylediği talepleri inceledi. Bu noktada da 6 temel stratejimiz ile bu talepleri örtüştürmeye çalıştık. Yüzde 90 oranında bu talepler örtüştü. Daha üst düzey istekler bekliyordum ama olmadı, çok kanaatkar vatandaşlarımız var. Vatandaşa istemesini de öğretmemiz lazım. Yani hedefi yüksek tutmak lazım, bizim her şeyin en güzelini hak ettiğimizi düşünüyorum.

YENİŞEHİR PANDEMİYİ İYİ YÖNETTİ

SORU: Pandemi sürecinde neler yaptınız? Bu çalışmalar sürecek mi?

A. ÖZYİĞİT: Türkiye’de ilk vaka 11 Mart’ta ilan edildi ama biz 7 Mart’ta toplu alanlarda dezenfeksiyon çalışmalarına başladık. Dünyada bu kadar yaygın olduğu bir süreçte Türkiye’de olmamasını kabul edemezdik. Bir ara maske takmak zorunluydu ama satmak yasaktı. Bu durum ortaya çıkar çıkmaz sağlık ocakları, Pazar yerleri gibi insanların yoğun olduğu yerlerde maske dağıtımı yaptık. Bunun yanı sıra işlerinden olan kişilere yiyecek paketleri, evde sağlık hizmetleri, sıcak yemek servisi gibi bir sürü hizmeti sağladık. Yenişehir halk masasını kurduk. Şubat ayında hayata geçirdiğimiz bir projeydi ve pandemi süresince bizim elimiz ayağımız oldular ve çok büyük hizmet verdiler. Bu süreçte insanların da dayanışma duygusu arttı ve birçok kurum bu dayanışma paketlerine destek verdi.

DAYANIŞMA İÇİN BÜTÇELER AYIRILDI

Bu dayanışmaya diğer bir örnekte Yenişehir Halkkart vardı. Sadece Yenişehir esnafından alışveriş yapılabiliyordu ve yüzde 5’lik bir indirim ile oluyor. Biz bu kartlara aylık 200 TL yüklediğimizde 210 liralık alışveriş yapabiliyordu. Esnafın en büyük sorunu zincir marketlerdi. Dolayısıyla biz esnaf komşumuzla yaşayacağız. Onların yokluğu bizi ilgilendiriyor. 4’üncü temel stratejimizde de bu dayanışmayı göstermek istedik. Bütçemizin yüzde 1’ini bu şekilde dağıtabiliyoruz ve dağıtmaya devam edeceğiz. Bu Yenişehir Halkkart’ın yanı sıra üniversiteyi kazanan çocuklarımıza da eğitim yardımı veriyoruz. Bin 200 TL’lik eğitim yardımını yeni kazanan çocuklarımıza meclis kararı ile veriyoruz. İlk taksiti Şubat ayında, ikinci taksitini de Nisan’da verelim dedik. Biriken sıkıntılarını çözsünler diye. Geçen yıl birinci sınıfta olan çocuklarımıza okullar açılır açılmaz ilk haftada hesaplarına yatıracağız. Üniversiteyi yeni kazanan çocuklarımıza bu yılda bu can suyunu vereceğiz. Vakıf üniversitelerini hariç tutuyoruz bu noktada. Devlet üniversitesini kazanan 700 kadar öğrencimiz var ve biz bunlara bu yardımı okullar açılır açılmaz yapacağız.

“EN ÖNEMLİSİ ERKEN ÇOCUKLUK EĞİTİMİ”

SORU: Sürekli ‘öncelikli konumuz’ eğitim demektesiniz? Bu alandaki çalışmalarınız nelerdir?

A. ÖZYİĞİT: Yenişehir Belediyesi’nde bizim yaptığımız önemli 2 unsur var. 0-3 yaş erken çocukluk eğitimi yaptık. Biz ilkokul öncesi çocuklarımıza eğitim vermek istedik. Bunun yanı sıra annelerin de eğitilmesi lazım. Onun dışında çocuk doğdu ve ilk gününden 5-6 yaşına kadar ne hareketler yapacağı bilimsel olarak belli. Biz Yenişehir Akademi’yi kurduk ve orada bebek kütüphanesini kurduk. 6’ncı aya kadar kitaplar siyah-beyaz çünkü bebekler bu şekilde görüyor. Dijitale taşımakla alakalı da çalışmalarımız var ama bundan önce dezavantajlı çocuklarımızın sorunlarını da çözmemiz gerekiyor. Dijitale taşıyalım ama kimler ulaşır, kimler ulaşamaz bu önemli. Zaten dezavantajlı olan ailelerin çocukları ikinci bir darbe yiyor. Peki bunu kim çözecek, önce devlet çözecek. Ama tabi biz de bütün hemşerilerimizin sorunlarından sorumluyuz ve gereğini yaptıracağız. Tarama yaptırıyoruz internet ağının olmadığı yerlere internet dağıtımı yaptırmaya çalışıyoruz. Bunun yanı sıra uzaktan eğitim için aile rehberi oluşturduk ailelerin uzaktan eğitim sırasında neler yapması gerektiğini anlatmaya çalışıyoruz. Her şey bir eğitim ve her şey bilimsel noktada çözülebilir nitelikte. Bizler bu broşürleri 50 bin tane bastırıp vatandaşlarımıza dağıtıyoruz. O broşürü çok iyi incelememiz gerekiyor. Dolayısıyla vatandaşımız oradan faydalanabilir.

“TÜRKİYE OKUL ÖNCESİ EĞİTİME YATIRIM YAPMIYOR”

Bunun dışından 0-3 yaş erken çocukluk eğitimimiz var. Türkiye okul öncesi eğitime yatırım yapmıyor. Mili Eğitim Bakanlığı daha çok ilkokula önem veriyor. Halbuki çocuk ne kadar çok kelime öğrenirse zekası o kadar gelişir. Biz bu noktada eğitimi yapabilmek için Marmara Üniversitesi ile anlaştık ve 3 sınıf velimizi mezun ettik. O mezun olan velilerimiz, doğru bildikleri yanlışları tespit ettiler. Bu eğitimin sadece burası ile sınırlı kalması yeterli olmaz. Bunun tüm Türkiye’ye yayılması gerekiyor.

“MAKUS TALİHİN YENİLEBİLECEĞİ TEK ORTAM İYİ BİR EĞİTİM”

Bir kreş projemiz var. Kır Çiçeği denilen alan gündüz bakım evi olacak. Bizim köyden mahalleye dönem 90 tane yerimiz var. Dezavantajlı olan yerlerden çocuklarımızı alacağız ve ücretsiz bir şekilde onlara kreş ortamını yaşatacağız. Yani biz dezavantajlı mahallelere yatırım yapacağız. İnsanların o makus talihini yenebileceği tek ortam iyi bir eğitim almak ve iyi bir eğitimle gelme şansıdır. Çocuk çok zeki olabilir ama ev ortamı onun çalışmasına müsaade etmiyorsa geride kalır. Bizlerde zekası yüksek çocuklarımızı yönlendireceğiz ki değerlendirelim.

Ana konumuz çocuk. Çocuklarımızı ne kadar iyi yetiştirirsek geleceğimiz o kadar iyi olur. Sonucunu belki biz göremeyiz ama geleceğimize yatırım yapmak zorundayız. Amacımız bir sonraki seçimi garanti altına almak değil, ya da 20 yıl sonrasını düşünmek değil. Biz insanımızı seviyoruz, işimizi yapalım. 90 yaşındayken bile zeytin ağacı dikilmeli. Her şeyi çözeceğiz ve hayatta karşımıza çıkan sorunları da çözmek için uğraşacağız.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA