GİZEM EKİCİ
Mezun oldukları okullardan yeterli eğitimi alamayan öğrenciler, kendi alanları olan işlerde ‘yetersiz’ oldukları nedeniyle iş bulamaz hale geldiler. Üniversite sayılarının artmasıyla birçok bölümden mezun olup işsiz kalan genç sayısı da arttı. Bölümlerin açılmasının ardından akademisyen arayışına giren üniversite yönetimleri, ya yetersiz ya da kişiye özel kadrolar ile bu boşlukları doldurmaya çalışıyor.
Yaşanılan durumlara dikkat çekmek isteyen Makine Mühendisleri Odası (MMO) Mersin Şubesi, üniversitelere tercih yaparak Makine Mühendisliği bölümünü seçen öğrencilerin yanında olduklarını göstermek için bir açıklama yaptı.
MMO Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Yücesoy, “Kaliteli bir mühendislik eğitimi almak, YKS sınavını geçerek seçtiği bölüme yerleşen her gencimizin hakkıdır ve bu ülkemizin kalkınmasının en önemli şartıdır. Öncelikle Odamızın kapsadığı Makina, Endüstri, İşletme, Uçak, Havacılık ve Uzay, Mekatronik, Enerji Sitemleri, Otomotiv, İmalat, Sanayi ve diğer mühendislik bölümlerini kazanan gençlerimizi kutluyoruz başarılar diliyoruz” dedi.
Eğitim-öğretimin temel bilimlerden başlanarak teknik bilgi üretimine kadar giden bir süreç olduğunu kaydeden Yücesoy, “Özgür düşüncenin hakim olması gereken akademik ortamlarda çeşitli tartışma ve üretim süreçlerinden geçerek üretilen bilginin, toplumsal ihtiyaçlar doğrultusunda kullanılmasına hizmet etmelidir. Sınavlarda başarı gösteren meslektaş adaylarımızı üniversite yerleştirme sınavlarından sonra da yoğun günler beklerken, meslektaşlarımızı ve kamuoyunu bazı konularda bilgilendirmek istiyoruz” diye konuştu.
“EĞİTİMDE EN BÜYÜK SORUN ÜNİVERSİTELERDE”
Günümüzde eğitim sorunlarının en ağırını üniversitelerin yaşadığını kaydeden Yücesoy, açıklamasını şu şekilde sürdürdü;
“Üniversitelerde eğitime ayrılan kaynak yetersizliği, öğrenim ve barınma koşulları gibi ciddi yerleşik hale gelmiş sorunlar bulunmaktadır. Teori-pratik uyuşmazlığı, öğretim elemanı eksikliği laboratuarların olmayışı, deneysel malzeme eksikliği bilimsel çalışmaların geri plana atılması vb. bir izi olgu üniversitelerdeki mevcut eğitim-öğretimi tartışılır hale getirmiştir.
Her ilde bir üniversite, her ilçede bir meslek yüksekokulu yaklaşımı ile akademik kadrolar ve fiziksel koşulların yeterli olup olmadığı umursanmadan açılan üniversite/fakülte/bölümler ile yükseköğretimin niteliğinde ciddi düşüşler olmuştur. Ülkemizde üniversitelere ayrılan toplam kamu kaynağı artmadığına göre, yeni açılan üniversitelere ayrılan kaynaklar ülkenin köklü üniversitelerinden eksiltilmektedir.
“YÜZ BİNLERCE GENÇ YA İŞSİZ YA DA MESLEKLERİ İLE İLGİSİZ İŞLERDE ÇALIŞMAK ZORUNDA BIRAKILMIŞTIR”
Planlı bir istihdam politikasının bulunmadığı, sanayisizleşme ve fason üretimin günden güne etkisini daha fazla gösterdiği ülkemizde üniversitelerden mezun olan yüz binlerce genç ya işsizlikle karşı karşıya kalmış ya da meslekleri ile ilgisiz işlerde çalışmak zorunda bırakılmıştır. Mühendislik bölüm ve fakültelerinin gerçek bir gereksinime dayanmayan aşırı artışı işsiz mühendis sayısını artırmakta, çok düşük ücretler, güvencesiz çalışma ve meslek dişi alanlarda çalışmayı yaygınlaştırmaktadır. Bugün ülkemiz gençlerinin en büyük sorunu geleceksizliktir.
“KİŞİYE ÖZEL NİTELİKTE KADROLAR AÇILMAKTADIR”
Yine bu dönemde liyakat tamamıyla ortadan kalkmış, yıllardır akademik kadro açılması için bekletilen akademisyenler varken, makine mühendisliği bölümü ile alakası olmayan, akademik yeterliliğin dikkate alınmadığı kişiye özel nitelikte kadrolar açılmaktadır. Örneğin Mersin Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü'nde son dönemlerde açılan kadrolara Makina Mühendislerinin başvuru yapmasının dahi engellendiği bir ortam oluşmuştur. Makina Mühendisliği Bölümüne mekanik anabilim dalına açılan kadrolara Makina Mühendisleri yerine Biyosistem Mühendisliği, Tarım Makinaları ve Tarımsal Mekanizasyon gibi ziraat konularında çalışmış olan kişilerin başvurması istenmiştir. Neticede; Makina Mühendisliğinin Mekanik ve Enerji anabilim dallarının yönetimi, ziraat fakültesi mezunlarına teslim edilmiştir.
“KALİTELİ BİR EĞİTİM ALMALARI BİR ZORUNLULUKTUR”
Mesleğini halkımızın refahı ve mutluluğu için icra eden mühendisler olarak bu olumsuzluklara kayıtsız kalamayız. Dünyada ve ülkemizde küresel salgının yaşandığı bugünlerde yerli ve milli üretimin önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Bundan dolayı mezun olacak olan meslektaşlarımızın donanımlı ve liyakat sahibi birer mühendis olabilmeleri için mesleklerine yönelik konusunda uzman akademisyenlerden kaliteli bir eğitim almaları bir zorunluluktur.
Kaliteli bir mühendislik eğitimi almak, YKS sınavını geçerek seçtiği bölüme yerleşen her gencimizin hakkıdır ve bu ülkemizin kalkınmasında en önemli şartıdır. Mevcut olumsuz koşullarda mühendislik öğretimine başlayan meslektaş adaylarımızın mesleki eğitimlerine katkı sunmak için Odamızın bütün olanaklarıyla yardımcı olacağını belirtir, daimi başarılar dileriz.”