|
|
“HALKTAN, EMEKTEN YANA BİR ÜCRET”
|
|
|
7 Ekim 2020 Çarşamba 16:14
İnsanca ücret isteyen KESK; 14 ay içerisinde dolar karşısında yüzde 38,5 değer kaybeden Türk Lirasının hayatın her alanını etkilediğini vurgulayarak, “Halktan, emekten yana bir ücret” talep etti. |
AYŞENUR ÖNAL
Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), geçen hafta açıklanan Yeni Ekonomi Programı’nın (YEP) ardından bir basın açıklaması düzenledi. Bütçe görüşme sürecinin başlaması ile milyonların taleplerinin insanca yaşamak olduğunu ve gerekli artışların yapılmasının ve hukuksuz yargılanmaların son bulmasını talep eden KESK Mersin Şubesi, siyasal iktidara taleplerini vurguladı.
Halktan, emekten yana bir ücret istediklerini belirterek KESK adına konuşma yapan Eğtim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Pandemi ile ağırlaşan kriz koşullarında iğneden ipliğe gelen zamlarla maaşlarımız erimeye devam ediyor. Son bir yıl içinde doğalgaza yüzde 34, elektriğe ise son 15 ay içinde yüzde 40 zam yapılmıştır. Halkın en temel tüketim maddesi olan ekmek fiyatı son iki ay içinde yüzde 20 zamlanmıştır. 2019 yılı Temmuz ayında 1 dolar 5. 63 TL’ye karşılık gelirken bugün 1 dolar 7. 8 TL seviyesini aşmıştır. Buna göre son 14 ay içinde Türk Lirası dolar karşısında yüzde 38,5 değer kaybetmiştir. Aynı dönemde dört kişilik bir ailenin açlık sınırında yüzde 21, yoksulluk sınırında yüzde 20 artış yaşanmıştır” dedi. Bu yaşanılanlara karşın kamu emekçilerinin maaşlarında yaşanılan artışın enflasyon farkı ödemesi de dahil yüzde 15’de kaldığını belirten Sümbül, “Bu dönemde ortalama kamu emekçisi maaşı ile alınan dolar miktarı tam 100 dolar azalmıştır. Üstelik salgın süreci eğitim emekçilerinin ek ders ücretlerinin kesilmesinin, sağlık emekçilerinin ek ödemelerinden tasarruf edilmesinin, sözleşmeli, güvencesiz istihdamın artırılmasının fırsatı haline getirilmektedir” sözlerine yer verdi.
MİLYONLARIN TALEBİ!
Tüm bu koşullarda bütçe sürecin başladığını kaydeden Sümbül, “Halktan, emekten yana bir bütçe istiyoruz” diyerek, şu talepleri saydı;
“Kamu hizmetlerinin piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini. Bütçe hakkımız önündeki engellerin kaldırılmasını. Ülke kaynaklarının kullanılmasında herkese ücretsiz, nitelikli, ulaşılabilir, anadilinde bir kamu hizmeti sağlanmasına öncelik verilmesini. Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını. Başta salgın koşullarından en çok etkilenen kadınlara olmak üzere, herkese yaşanabilir bir ücret düzeyinin altında olmamak üzere ‘temel bir yurttaşlık geliri’ sağlanmasını. Bütçede toplumsal cinsiyet eşitliğinin temel alınmasını. Ücretli kesimler olarak bizlerin omuzlarına yıkılan vergi yükünün hafifletilmesini, bunun için gelir vergisi adaletsizliğine son verilmesini, tüketimden alınan dolaylı vergilerin düşürülmesini, kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, asgari ücretin vergi dışı bırakılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını. Geçsek de geçmesek de, hizmet alsak da almasak da otoyolların, köprülerin, şehir hastanelerinin müteahhitlerine parası bizim cebimizden çıkan hazine garantilerine son verilmesini. Temel tüketim maddelerine son iki yıl içinde yapılan zamların geri alınmasını, söz konusu maddelerden alınan KDV’nin sıfırlanmasını. Yoksulluk sınırı altında geliri olan hanelerin elektrik, doğalgaz, su, internet giderlerinin pandemi tehdidi tamamen ortadan kalkıncaya kadar Hazineden karşılanmasını. Savunma ve güvenliğin daha fazla silahlanmaktan değil, demokrasinin tüm kurum ve kurallarıyla işletilmesinden, adaletin tesisinden geçtiği gerçeğinden hareketle ülke kaynaklarının barış ve demokrasi için kullanılmasını. Yaşamaya devam ettiğimiz mali kayıpların maaşlarımıza yapılacak ek artışlarla telafi edilmesini, maaşlarımızda yapılacak artışlarda yaşanan gerçek hayat pahalılığının-yoksulluk sınırında yaşanan artışın temel alınmasını. İş güvencemizi ortadan kaldırmayı hedefleyen her türlü güvencesiz istihdam uygulamasına son verilmesini, herkese güvenceli iş ve güvenli gelecek sağlanmasını, OHAL KHK’leri ile hukuksuz bir şekilde işinden ekmeğinden edilmiş olan KESK’Lİ ihraçların derhal işlerine iade edilmesini. Kıdem tazminatı fonu, zorunlu Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) ve Tamamlayıcı Emeklilik Sistemi (TES) dayatmalarından vazgeçilmesini, yıllardır tahrip edilen kamusal sosyal güvenlik ve emeklilik sistemimizin güçlendirilmesini. Başta ILO sözleşmeleri olmak üzere uluslararası sözleşmelerle, evrensel sendikal hak ve özgürlüklerle uyumlu, grev hakkı ile tamamlanmış gerçek bir toplu pazarlık sistemine geçilmesini istiyoruz.”
|
|
HABER ARAMA |
|
|
|
BİK İLANLAR |
|
|
|
|
|
|
|
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye
ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları
saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz,
kopyalanamaz, kullanılamaz.
URA
MEDYA
|
|
|
|
|