Hediye Eroğlu

Ormanlar, hayatın devamı için olmazsa olmaz bir değer. Çünkü ormanlar azaldıkça insanlık oksijen deposunu kaybetmekle kalmıyor; küresel ısınma da giderek daha fazla etkili oluyor. Bu nedenle tüm dünyanın, ormanları gözü gibi koruması gerekiyor.

Türkiye’de toplam 22,7 milyon hektar ormanlık alan bulunuyor. Orman varlığının yüzde 55’i riskli ve yangınlar açısından çok hassas bir bölgede yer alıyor. Her yıl ortalama 2 bin 388 orman yangını çıkıyor. Çıkan yangınlarda yine ortalama 6 bin 665 hektar orman yok oluyor.

MERSİN’İN TAMAMI 1. DERECE YANGIN BÖLGESİ

Türkiye’nin orman alanı bakımından önde gelen illerinden biri olan Mersin ise il genelinin tamamı yangına 1. derecede hassas bölge olarak, orman yangınları açısından en riskli ayları yaşıyor.

Mersin’de, Orman Bölge Müdürlüğü de bu süreci; 800 personeli, 19 yangın kulesi, 3 helikopteri, 58 arazözü, termal kameraları ve diğer ekipmanıyla gece-gündüz olası yangınlara anında müdahale için nöbet tutarak atlatmaya çalışıyor.

“KONTROLDEN ÇIKAN BİR KRİZ”

Ormanları korumak için daha çok çalışmaya ve politikaya ihtiyaç olduğunu dile getiren Mersin Çevre ve Doğa Derneği Başkanı Sabahat Aslan, Doğal Hayatı Koruma Derneği’nin (WWF), Eylül ayında çıkan “Yangınlar, Ormanlar ve Gelecek: Kontrolden Çıkan Bir Kriz” başlıklı raporuna dikkat çekti.

Rapora göre, dünya genelinde yangın sayısı ve süresi giderek artarken, dünya genelindeki orman yangınlarının yüzde 75’i insan eliyle çıkarılıyor. Bunların çoğunu da tarım ve hayvancılık başta olmak üzere, ekonomik nedenlerle kasıtlı olarak çıkarılan yangınlardan oluşuyor.

İNSANLAR, RANT VE İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ

Raporda; orman yangını mevsiminin ortalama uzunluğu, artan aşırı sıcaklar ve değişen iklim koşulları nedeniyle son 35 yılda yüzde 19 oranında arttığına dikkat çekildiğini belirten Aslan, “Yangınların en önemli iki nedeni ise insanlar ve iklim değişikliği” dedi.

Sabahat Aslan’a göre, yangınların bir kısmı, bilinçsizce yapılan insan hataları ya da ihmaller sonucu meydana gelse de büyük bölümü insanlar tarafından kasıtlı olarak çıkarılıyor. Aslan, orman yangınlarının bazı ülkelerde ekonominin bir parçası haline geldiğini vurguluyor.

Tarım, hayvancılık ve diğer ekonomik nedenlerle yangınlar çıkarıldığına işaret eden Başkan Aslan, WWF raporuna göre, iklim değişikliğine bağlı yangınların da, dünya genelinde daha belirgin hale gelmeye başladığını işaret etti.

2019’DAN DAHA KÖTÜ

“Havada daha fazla enerji olması, yıldırım düşmesi olasılığını artırıyor. Rüzgarların daha kuvvetli hale gelmesi ve hava sıcaklıklarının artması da orman yangınlarının çoğalmasında etkili oluyor” diyen Aslan, Orman yangınları konusunda ‘felaket yılı’ olarak nitelenen 2019’dan daha kötüsünü görmemeyi umduklarını, 2020’de durum daha da kötüye gittiğini vurguladı.

Çok sayıdaki artış nedeniyle 2020’nin orman yangınları konusunda yeni bir ‘rekor yılı’ olması endişesinin yaşandığını ifade eden Aslan, medyaya yansıyan orman yangınlarından etkilenen insan ve hayvanlara ait korkunç görüntülerin yarattığı etkinin çok çabuk unutulduğunu belirtti.

HAYVANLAR VE İNSANLAR İÇİN SONUÇLARI

Aslan, “İklim değişikliğine bağlı olarak yangın mevsimi süresinin uzaması ve doğanın kendini yenileme için daha az zamana sahip olması, doğal hayatı da olumsuz etkiliyor. Yiyecek yetersizliği nedeniyle doğadaki genç hayvanlar zor durumda kalıyor.

Dünya genelinde orman yangınları, insanlar için de ciddi olumsuz sonuçlara yol açıyor. Brezilya’daki Amazonlar başta olmak üzere, dünyadaki 148 bölgede yerli topluluklar, toprak ve su kaynaklarını tahrip eden yangınlar nedeniyle zor durumda kaldı.

Orman yangınlarından çıkan dumanlar yüzünden de, her yıl yaklaşık 340 bin kişinin hayatını kaybettiği tahmin ediliyor. Geçen yıl Endonezya’da çıkan orman yangınları nedeniyle 1 milyon kişi solunum sorunları yaşadı” diye konuştu.

KORONAVİRÜS SOLUNUM RAHATSIZLIKLARINI ARTTIRACAK

Öte yandan insan eliyle gerçekleşen doğa tahribatının bir ürünü olan yeni tip korona virüs salgınının da bu süreçle birlikte etkisini arttırabileceğine dikkat çeken Aslan, bu yıl koronavirüse bağlı akciğer sorunlarının da listeye eklenmesiyle, orman yangınlarına bağlı solunum rahatsızlıklarının daha da artmasının söz konusu olabileceğini sözlerine ekledi.