YÖK KAPATILMALI!


 

Üniversitelerde yaşanılan büyük hak ihlallerinin önüne geçmek için YÖK’ün kaldırılması gerektiğini belirten Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “İnsan, toplum, doğa yararına üniversite fikri sahiplenilmelidir! Aksi halde bu yıkımın sürmesi ve daha ağır sonuçlar yaratması kaçınılmazdır!” dedi.

AYŞENUR ÖNAL

 

Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen), Yüksek Öğretim Kurumu’nun (YÖK) kuruluş yıl dönümü nedeniyle üniversite-toplum ilişkisini konuşu bir basın açıklaması yaptı. hak ihalelerinin en çok üniversitelerde yaşanıldığına dikkat çeken Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, sorunların YÖK’ün kaldırılması ile çözüleceğini vurguladı.

Sümbül açıklamasını şu şekilde sürdürdü;

“Türkiye’nin siyasi ve ekonomik atmosferi her birimizin giderek daha zor nefes almamıza neden oluyor. Bir taraftan daha da derinleşeceği söylenen ekonomik kriz ve pandemi süreci, diğer taraftan temel hak ve özgürlükleri ağır biçimde tahrip eden siyasal bir rejim karşımızda. Haliyle gündelik yaşamlarımız sorunlarla adeta abluka altına alınmış durumda. Bugün Türkiye üniversitelerinde özgürce bilimsel bilgi üretmek, hakikati aramak, sanat ve felsefe üretmek yasaktır! Bugün Türkiye üniversitelerinde serbest olan tek şey, siyasi iktidarca makbul görüleni üretmektir!

 

“EN YIKICI HAK İHLALLERİ ÜNİVERSİTELERDE YAŞANIR OLDU”

 6 Kasım, 12 Eylül ürünü olan YÖK’ün kuruluşunun 39. Yıldönümü. Bugün hala Türkiye’de üniversiteden, akademiden, eleştirel ve özgür düşünceden bahsetmek neredeyse imkânsız hale gelmiştir! Üniversiteler insan, toplum, doğa yararına bilimsel bilgi üretmek, hakikati aramak ve üretilen bilgiyi toplumla paylaşmak gibi varlık nedenlerinden çok uzaklaştırılmış durumda. Çalışma yaşamının en ağır sorunları, en yıkıcı hak ihlalleri üniversitelerde yaşanır oldu.”

 

HAK İHALELERİ NEDEN ARTTI?

 Bunun en önemli nedenleri şu şekilde açıklandı;

“YÖK’ün kuruluş felsefesini aradan geçen otuz dokuz yıl sonra en yıkıcı biçimde sürdürüyor olması. OHAL ile hukukun üstünlüğü ilkesinin ortadan kaldırılması. Rektörlerin doğrudan Cumhurbaşkanına karşı sorumluluk taşıması ve aşırı yetkilerle donatılması. Akademik özgürlüklere, iş güvencesine, barışa ve demokrasiye sahip çıkan akademisyenlerin ihraç edilmesi. Dekanların, kendilerini anabilim dalı başkanı ilan edip istediğini yapması. İdari kadrolara hülle yoluyla atamaların yapılması. Güvenlik soruşturmaları aracılığıyla yürütülen cadı avıyla, iktidarca makbul görülmeyen akademisyenlerin sözleşmelerinin yenilenmemesi. Para ile tez ve makale yazdırmanın mübah sayılması. Öğrencilerin, herhangi bir sosyal ya da kültürel bir etkinliği yapabilmesinin fiilen yasaklanması.Üniversitelerin toplumla olan bağının koparılarak birer kapalı kutuya dönüştürülmesi olduğu ifade edilebilir.”

 

BİLİMSEL EĞİTİM ÜNİVERSİTE, ÖĞRENCİ VE YAYIN SAYISI İLE ÖLÇÜLÜYOR!

AKP iktidarının üniversitelere dair söylediği tek şeyin artan üniversite, öğrenci ve yayın sayıları olduğunu vurgulayan Yürütme Kurulu, açıklamasını şöyle sürdürdü;

“Ancak nicel büyüme nitelik artışını beraberinde getirmemiştir. Aksine, üniversiteler ağır bir yıkıma maruz kalmış, ciddi bir nitelik kaybı yaşamıştır! Çünkü demokratik bir siyasal iklim olmadan akademik özgürlüklerin, düşünce ve ifade özgürlüğünün var olabilmesi mümkün değildir. Dolayısıyla da üniversitelerin gücü demokrasinin ve evrensel hukuk ilkelerinin yaşamdaki gücüyle doğru orantılıdır.

 

“YÖK KALDIRILMALI!”

Eğitim Sen olarak belirtmek isteriz ki, Türkiye üniversiteleri köklü bir dönüşüme ihtiyaç duymaktadır. Bunun ilk adımı ise YÖK’ün kaldırılmasından geçmektedir! Barış talep eden ya da sendikal faaliyetleri nedeniyle rektörlerin şimşeklerini üzerine çeken akademisyenleri, idari ve teknik personeli ihraç eden, haklarında her türlü nefret kampanyasını yürüten, cezaevlerine gönderen bir yönetim aklı ortadan kalkmalıdır. Talebimiz açık ve nettir! YÖK kaldırılmalı, ihraç edilen akademisyenlerin, idari ve teknik personelin kurumlarına geri dönme hakkı sağlanmalı ve itibarları iade edilmeli, üniversiteler demokrasinin, eşitliğin, özgürlüğün ve adaletin yaşam bulduğu kurumlar haline getirilmelidir! Siyasi iktidarın ve sermaye çevrelerinin çıkarlarına hizmet eden üniversite fikrinden vazgeçilmeli ve insan, toplum, doğa yararına üniversite fikri sahiplenilmelidir! Aksi halde bu yıkımın sürmesi ve daha ağır sonuçlar yaratması kaçınılmazdır!”


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA