HEDİYE EROĞLU
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın (MTSO) kentin hak ettiği ancak alamadığı yatırımlara ilişkin sessizliği sürerken, hükümet yanlısı açıklamalarının ardı arkası kesilmiyor.
Son olarak yaptığı yazılı açıklama ile ekonominin Covid-19’la mücadelesini değerlendiren MTSO Yönetim Kurulu Başkanı Ayhan Kızıltan, sanayi noktasında Mersin’in büyüdüğünü ama hizmet sektörü konusunda durumun tam tersi olduğunu belirterek, devletin bu sektöre doğrudan maddi destek olması çağrısı yaptı.
“ÇUKUROVA HAVALİMANI’NDA MUTLU SONA YAKLAŞIYORUZ”
Açıklamasında Mersin’in potansiyeline de dikkat çeken Kızıltan, kentin yıllardır alamadığı hizmetlere ilişkin ise değerlendirme yapmaktan kaçındı. Öte yandan Kızıltan’ın bitmeyen yatırımlara ilişkin olumlu gidişat yönünde ki çıkışı tepki topladı.
MTSO Başkanı Ayhan Kızıltan, “Geçtiğimiz günlerde TOBB Türkiye Ekonomi Şurası’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanımız Mersin Ana Konteyner Limanı ile ilgili çalışmaların devam ettiğini ifade etti. Bu yeni Ana Konteyner Limanı Mersin ve bölge için gerçekten çok önemli. Mersin Doğu Akdeniz’in en etkin limanı konumundadır ve ülkemizin Akdeniz’deki rekabeti ve üstünlüğü için hayati bir noktadır. Lojistik ve dış ticareti ülkenin stratejik sektörü kabul eden bir Türkiye için bu yatırım vazgeçilmezdir, elzemdir. Geciktirilmesi ülkenin zenginliğinin ötelenmesidir. Sayın Ulaştırma ve Altyapı Bakanımızın konuya olan ilgisi bizleri mutlu etmiştir. Öte yandan artık bir yılan hikayesine dönen ve zaman zaman umutların tükendiği Çukurova Havalimanı konusunda Sayın Cumhurbaşkanımızın koyduğu son nokta gerçekten Mersin ve Adana adına, tüm Çukurova adına en mutlu haber olmuştur. 20 Kasım Cuma itibariyle Çukurova Havalimanı’nın üst yapı ihalesi yapılmıştır.
“ÖNEMLİ OLAN HAREKETE GEÇMEK”
Önemli olan potansiyeller değil bu potansiyelleri ertelemeden harekete geçirmektir. Ülkemizin boşa geçirecek zamanı yoktur. Daha çok çalışmak, daha çok üretmek, daha katma değerli işler yapmak, insanımıza iş ve aş vermek, gençlerimizi ekonomiye entegre etmek, kadınlarımızı ekonominin ve üretimin parçası yapmak, dijital ekonomiye geçişi tamamlamak, temelinde pozitif bilimler olan, sorgulayan, analitik, yaratıcılığı teşvik eden bir eğitim sistemini kurmak başta olmak üzere ne çok ev ödevimiz var. Biz iş dünyası olarak elimizi taşın altına sokmaya hazırız, yeter ki sesimize kulak verilsin, yeter ki bu sorunların çözümünde en önemli paydaş olduğumuz unutulmasın” dedi.