GİZEM EKİCİ

Pandemi süreci ile evlerine kapanan vatandaşların birçok ihtiyacını internetten almasıyla iş yükleri artan kargo çalışanlarının yaşamı alınmayan önlemlerle tehlike altında. Önlemlerin arttırılması ve iş yükünün hafifletilmesi için pandemi başından beri çağrı yapan Haber Sen, mesai saatlerinin kargo çalışanları için de düzenlenmesini istedi.

Alınmayan önlemlerin git gide öfkelerini arttırdığını söyleyen Haber Sen 7. Nolu şube Kadın Sekreteri Adanır Eren, PTT’ye seslendi. Eren, “PTT işyerlerinde pandemi süresince alınmayan önlemler, pek çok emekçinin tedavi altına alınması ve kurumda yaşanan can kaybı acısı gittikçe öfkemizi arttırıyor. PTT yönetiminin kâr hırsına feda ettiği hayatları kabul etmiyoruz” dedi.

“SALGIN NEDENİYLE ONLARCA EMEKÇİ ARKADAŞIMIZ, SEVDİKLERİNİ KAYBETTİ”

Korona virüsün değil, alınmayan önlemlerin ve salgına uygun olmayan çalışma koşullarının kargo çalışanlarını öldüreceğini söyleyen Eren, “Artık PTT yönetimi de bununla yüzleşmeli! Yeni acıların yaşanmaması için PTT yöneticilerinin ve siyasi iktidarın üzerine düşeni yapması gerekiyor. Biz emekçiler, yöneticilere daha fazla uyarıda bulunmak, görevlerini eksiksiz yapmaları için daha fazla mücadele etmek zorundayız. Salgın etkisini artırarak devam etmektedir. Açıklanan yeni hasta sayılarındaki artış, durumun giderek ciddileştiğini gösteriyor. Aynı zaman da gerçek hasta sayısı bir an önce kamuoyu ile paylaşılmalıdır. Bu konuda geçerli ve etkili önlemlerin alınması gerektiğini defalarca dile getirmemize rağmen, önlemler alınmadı. Biz bu konunun takipçisi olacağız. Salgın nedeniyle onlarca emekçi arkadaşımız, sevdiklerini kaybetti. Son olarak içimizden biri, Samsun Başmüdürlüğü’nde görev yapan PTT emekçisi Rafet Varan yaşamını yitirdi. Arkadaşımızın yakınlarına ve sevenlerine sabır diliyoruz. Acımız büyük… Umarız daha fazla emekçi arkadaşımız yaşamını yitirmez” sözlerine yer verdi.

“EMEKÇİLER KÖLELEŞİYOR!”

Çalışma koşullarının her geçen gün daha da kötüleştiğini vurgulayan Eren, konuşmasını şu şekilde sürdürdü;

“Bu dönem çalışma koşullarımız daha da kötüleşmektedir. Eşit işe eşit ücret, usulsüz atamalar ve liyakatsiz yöneticilerin atanması emekçiler arasında adaletsizliği daha da derinleştirmektedir. Performansa göre ödeme, İdari Hizmet Sözleşmesi (İHS), Taşeron çalıştırma ve parça başı çalışma biçimlerinin yaygınlaşmasıyla emekçiler köleleştirilmektedir. Kazanılmış haklarımızın gasp edilmesine izin vermeyeceğiz.

“PTT; ÜCRETSİZ, NİTELİKLİ, HERKESİN ULAŞABİLİR BİR KAMUSAL ANLAYIŞLA HİZMET VERMELİDİR”

İşte böylesi bir çalışma ortamında; 11 Mart’ta ilk Covid-19 vakasının görülmesi ile birlikte asli işleri dışında da görevler yüklenen ve gece gündüz halka kamu hizmeti veren PTT emekçileri, daha da yoğun bir çalışma temposu içerisine girmiştir. Pandemi dönemi bize göstermiştir ki, kamu hizmeti gören PTT; özelleştirme ve iştirakler kurularak, kurum zarara uğratılmaktadır. PTT; ücretsiz, nitelikli, herkesin ulaşabilir bir kamusal anlayışla hizmet vermelidir. Personel eksikliği nedeniyle, ülkenin birçok yerinde salgından dolayı karantina da olan PTT emekçileri olduğundan, birçok kargo/posta gönderileri zamanında dağıtılamamakta ya da alıcılarına çok geç ulaştırılabilmektedir. Hizmetlerin aksamasının sorumlusu olanlar; özveriyle çalışan, salgında hayatlarını ve çevrelerini de riske eden PTT emekçileri değil, yıllardır kuruma personel alımını gerçekleştirmeyen yöneticilerdir.

“PTT EMEKÇİSİ ARTIK YORULDU”

Kişisel koruyucu ekipmana ulaşamasa da, kronik hastalığı olsa da, ailesi karantina altındayken çalışmak zorunda kalsa da, iş yoğunluğu altında ezilse de, Covid-19’a rağmen işlerini aksatmadan çalışmaya devam eden PTT emekçisi artık yoruldu. Tüm kamu kurumlarında dönüşümlü çalışma uygulanırken, 60 yaş üstü, kronik rahatsızlığı olan, hamile ve engelli kamu çalışanları idari izinli sayılırken, yönetmelikler ve genelgeler PTT emekçilerini kapsamadı. Herkes istediği zamanda ve istediği süre de senelik iznini kullanırken, yoğun çalışma temposu ile çalışan PTT emekçileri senelik izinlerini kullanırken kısıtlama ile karşı karşıya kaldı.

“YORULDUK, TÜKENDİK, ÖLÜYORUZ”

Acil olarak yapılması gereken tek bir şey vardır; o da PTT çalışanı sayısını OECD ülkelerindeki ortalamaya yaklaştırmak ve tüm PTT emekçilerinin kadrolu bir şekilde istihdam edilmesinin sağlanmasıdır. Yorulduk, tükendik, ölüyoruz. Artık yeter! Yaşamımızı savunmak, kurumumuza sahip çıkmak için mücadele cephemizi güçlendireceğiz.”