OHAL GÖREVİNİ BIRAKSIN!


 

Hukuksuz ihraçlar için sonuç alana kadar mücadeleye devam edeceklerini duyuran KESK üyeleri, OHAL komisyonunun görevine hala devam etmesinin suç ve hukuk tanımamazlık olduğunu söyledi

GİZEM EKİCİ

 

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), hukuksuz ihraçların görevine iade edilmesi için Mersin’de sesini yükseltti. Özgür Çocuk Parkı’nda basın açıklaması düzenleyen KESK Mersin Şubesi üyeleri, hukuksuz kamu ihraçları görevine teslim edilene kadar mücadele edeceklerini duyurdu.

Hem baskıcı tek adam rejimi ile hem de Covid-19 ile mücadele ettiklerini söyleyen Eğitim-Sen Mersin Şube Başkanı Mahmut Sümbül, “Her yeni güne yeni bir hukuksuzlukla, yeni bir keyfilik ve yeni bir sınır tanımazlıkla uyanıyoruz. Düşünce ve ifade özgürlüğünün sadece iktidar için geçerli olduğu, daha da ötesi her türlü hakareti etmeyi, tehdidi savurmayı kendine hak gördüğü bir rejim ile yönetiliyoruz. AKP+MHP iktidarı OHAL sürecini kendi iktidarı, siyasal hedef ve amaçları ile rant için fırsata çevirirken 19 Temmuz 2018 tarihi itibariyle kalkmış olsa da fiilen devam eden OHAL uygulamalarını adım adım yasal duruma kavuşturma adımlarını hayata geçirmeye devam etmektedir.

 

54 ÜYE HUKUKSUZCA İHRAÇ EDİLDİ

OHAL’in devamını sağlayan düzenlemelerden biri 7145 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 26’ncı maddesi ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35’inci maddedir. Düzenleme ile keyfi ihraçların devamı sağlanmış, uygulama sürekli hale getirilmiştir. OHAL kalkmış olmasına rağmen bu maddeye dayanarak sendikamız TÜM BEL-SEN’in en az 36, SES’in 10, EĞİTİM SEN’in 4, HABER-SEN’in 3 ve BES’in 1 üyesi Bakanlık onayı ile hukuksuzca ihraç edilmişlerdir. KHK ile ihraçlarda olduğu gibi burada da ‘seni irtibatlı ve iltisaklı kabul ederek ihraç ediyoruz, suçlu olmadığını kanıtlamak bizim değil senin sorunun’ mantığıyla hareket edilmektedir. O günden bugüne ‘ağaç kökü yesinler’den, ‘kuru ekmek yiyorlarsa aç değildirler’e gelinmiş, ülkenin en az yarısını vatandaş görmeme zihniyetinde bir değişim yaşanmamıştır.

 

“CEZALANDIRMALAR KUŞATMAYA ÇEVRİLDİ!”

Dört bir yandan kuşatmaya dönüştürülen bu cezalandırma politikası nedeniyle insanlar yaşamlarını yitirmiş, ağır hastalıklara yakalanmış, tedavi olanağı dahi bulamamışlardır. Yurtdışında tedavi görenler pasaport yasağı nedeniyle gidememiş, hastalıkları ilerlemiş, yaşamlarının geriye kalan kısmını yatağa bağımlı halde geçirenler olmuştur. Sendikamız BES Diyarbakır Eski Şube Başkanı Ahmet Çoban, BES üyesi Necdet Kalkan, SES Malatya eski şube eş başkanı Bülent Uçar, KESK’li Mücahit Karataş ve Ömer Faruk Arsoy gibi çok sayıda kamu emekçisi ise sürecin yüküne daha fazla dayanamayarak geçirdikleri ağır hastalıklar sonucu yaşamlarını yitirmişlerdir. Bu arkadaşlarımız yaşamlarını yitirdikten sonra evlerine işe iade kararları gönderilmiştir! Onlarca ihraç kamu emekçisi yaşadıkları bu haksızlıklara dayanamayarak intihar etmiştir. Yaşananlar yargısız infazın başka bir türüdür ve buna yol açanların bir gün yargı önünde hesap vereceklerine inanıyoruz.

Komisyonun defalarca uzatılan görev süresi 23 Ocak 2021 tarihinde sonra erecektir. Ancak gerek komisyonun hala karara bağlamadığı dosyalar düşünüldüğünde ve gerekse de iktidarın OHAL’i kalıcı hale getiren politikalarda ısrar ettiği gözetildiğinde komisyonun görev süresini bir kez daha uzatacağı anlaşılmaktadır.

 

“HUKUK AÇISINDAN SUÇTUR, HUKUK TANIMAMAZLIKTA ISRARDIR”

Oysa komisyonun kurulması için teşvik eden, bu noktada iktidarla işbirliğine giden AİHM’in tüm yetersizliğine, eksikliğine ve dengeci kararına rağmen, ihraçlara ilişkin kısa süre önce açıklanan ilk kararında önemli tespitler bulunmaktadır. Basına yansıdığı kadarıyla kararda; Türkiye’deki yerel mahkemelerin işten atılmaya itirazla ilgili temyiz başvurusunu esaslı bir şekilde incelemediği ve kanunda kendisine verilen yetkiyi yeterince kullanmadığı, işten atılmaya gerekçe gösterilen Kanun Hükmünde Kararname'de (KHK) herhangi bir usul güvencesi getirilmediği, bu nedenle, işverenin çalışanı, üstünkörü, kişiselleştirilmiş akıl yürütmeye bile gerek görmeden kararnamede tanımlanan yasa dışı yapılardan birine ait, bağlantılı veya bağlantılı olarak kabul etmesinin yeterli görüldüğü vurgulanmıştır. Dolaysıyla hukuki niteliği bu kadar tartışmalı olan OHAL Komisyonu’nun, hala görevini sürdürüyor olması gerek anayasamız ve gerekse de uluslararası hukuk açısından suçtur, hukuk tanımamazlıkta ısrardır.

 

“MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ!”

Bu nedenle buradan bir kez daha çağrıda bulunuyoruz:

Hukuka ve uluslararası sözleşmelere aykırı, etkin olmayan, denetlenemeyen, kendisini anayasa ve yasalar üstü gören, hükümetin noteri gibi çalışan ve idari bir mekanizma olan OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonunun görev süresi kesinlikle uzatılmamalı, aksine lağvedilerek aldığı ret kararları yok hükmünde sayılmalıdır.

Haklarında memuriyeti engelleyen herhangi bir kesinleşmiş yargı kararı bulunmayan, hukuken suç olmayan gerekçelerle ihraç edilen tüm kamu görevlileri bütün haklarıyla birlikte derhal görevlerine iade edilmelidir. Hukuksuz ihraçlardan dolayı mağdur olan tüm kamu emekçilerinin maddi, manevi hak kayıpları karşılanmalıdır. Mağdur olan ihraç kamu emekçilerinin mağduriyet giderilinceye ve hukuksuz ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilinceye kadar mücadele etmeye devam edeceğimizi bu vesile ile bir kez daha hatırlatıyoruz” sözlerine yer verdi.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA