AKP’li Melih Bulu’nun Boğaziçi Üniversitesi’ne rektör olarak atanmasını Mersinli öğrenciler de kabul etmedi! Boğaziçi’nde okuyan Mert Kızılyamaç, “Kayyum rektör istemiyoruz, yandaş, partili rektör istemiyoruz” dedi.
AYŞENUR ÖNAL
Mersin’de üniversite öğrencileri, Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan Rektör Prof. Dr. Melih Bulu’yu protesto etti. Üniversitelerin yandaş, partili rektörlere bırakılmaması, demokratik yerler olarak kalması için direnen öğrenciler, “Atanmış rektörlere karşı üniversiteler bizimdir!” diye haykırdı.
Koton önündeki durakta buluşan öğrenciler, eyleme izin verilmeyen alan olduğu için Forum’un önündeki parka alkışlar eşliğinde yürüdü. ‘Üniversiteler bizimdir, bizimle özgürleşecek’, ‘Kayyum rektör istemiyoruz!’ diye sloganlar atan Mersinli öğrenciler, demokratik bir eğitim için Boğaziçili öğrencilere destek verdi.
“Üniversite öğrencileri Boğaziçi'nin yanında!” diyen öğrenci Hasan Tekin, “Atanmış rektörlere karşı üniversiteler bizimdir! 5 üniversiteye daha kayyum rektör atandı. Boğaziçi Üniversitesine atanan Melih Bulu, daha önce AKP milletvekili aday adayı olmuş, AKP'de çeşitli görevler yapmış, iktidarın içinden bir isimdir. Bu atama da iktidarın üniversiteleri kendi politik ihtiyaçları ve sermayenin çıkarlarına göre dönüştürme gayesiyle yapılmıştır” dedi.
ÖĞRENCİLER BASKILARA BOYUN EĞMİYOR!
Üniversitelerin özgür düşünce ve demokrasiden uzaklaştırıldığını söyleyen Tekin, “Sermayenin hizmetinde birer iş merkezi haline getirilmek isteniyor. Üniversiteliler ses çıkarmayan, iktidarın emrinde, biat eden, tektipleşmiş bir kalıba sokulmaya çalışılıyor. AKP, yaptığı atamalarla ve müdahalelerle üniversite bileşenlerinin; öğrencilerin, emekçilerin ve akademisyenlerin okul içerisinde söz söylemesini engellemeye çalışarak bu sürecin aktörü durumundadır. ÖTK'ların kaldırılması, öğrenci topluluklarının kapatılması ve etkinliklerin yasaklanması gibi antidemokratik uygulamalar üniversitelerden mevcut düzeni eleştirecek her türlü sesin kısılmasının önünü açıyor.
ÖĞRENCİLERE CİNSEL VE FİZİKSEL ŞİDDET!
Üniversite öğrencileri olarak, üniversitelerin tüm bileşenlerinin ortak mücadelesiyle bu baskı ve saldırıların karşısında durduk durmaya devam ediyoruz. Üniversitelere yapılan topyekûn saldırıların bir parçası olan atanmış rektörlere karşı durmak; özgür ve demokratik üniversiteyi savunmaktır. Boğaziçi öğrencileri daha önce de kayyum rektöre teslim olmadılar. AKP’nin atadığı Melih Bulu’ya da teslim olmayacaklarını bir kez daha herkese gösterdiler. Üniversitelerinin demokratik ve özerk yapısını savunmaya çalışan Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri, polis şiddetiyle ve yandaş basının akla hayale sığmayacak kara propagandasına maruz kalarak sindirilmeye çalışıldı. Birçok öğrencinin evleri basıldı ve gözaltına alındı. Gözaltı sürecinde arkadaşlarımız çıplak aramaya maruz kaldı ve cinsel şiddet uygulandı. Bizler üniversite Öğrencileri olarak üniversitelerimizin değerlerini sahipleniyor, dün olduğu gibi bugün de atanmış rektörlerin, tüm bileşenleriyle üniversitelerin üstündeki baskıların ve kampüslerdeki polis şiddetinin karşısında yer alıyoruz” sözlerine yer verdi.
“KAYYUM REKTÖRLER DEĞİL SEÇİM İSTİYORUZ!”
Tekin hukuksuz uygulamaya şu şekilde seslendi;
“Üniversite Öğrencileri olarak üniversiteleri arka bahçesine dönüştürmeye çalışan iktidara ve yaptıklarına karşı mücadele edeceğiz, kayyum-yandaş rektörlere geçit vermeyeceğiz. Üniversite öğrencileri olarak Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerinin talepleri, bizim de taleplerimizdir. Rektörler; öğrencisi, akademisyeni ve emekçileriyle üniversitenin tüm bileşenlerinin ortak iradesiyle seçilmelidir. Kayyum rektörler değil seçim istiyoruz! Yaşasın öğrenci dayanışması! Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz!”
“DEMOKRATİK BİR ÜNİVERSİTE İÇİN DİRENİYORUZ!”
Açıklamanın ardından konuşan Öğrenci Sendikası üyesi ve Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyan Mert Kızılyamaç, “Arkadaşlarımız Boğaziçi’nde 1 haftadır direniyorlar. Bu direnişlerinin tek sebebi üniversiteyi demokratik bir ortam haline getirmektir. Bu direnişlerinde polis tarafından fiziksel ve cinsel şiddet ile karşılaştılar. Bunlar asla kabul edilemez şeylerdir. Ben Boğaziçi Üniversitesi’nde okuyorum. Pandemi nedeniyle ailemin yanına geldim. Orada direnen arkadaşlarımız kadar Türkiye’nin her yerinde arkadaşlarımız var. Onların isteklerini bütün üniversite arkadaşlarımız paylaşıyor. Biz üniversitelerimizi demokratik bir ortam haline getirmek istiyoruz, kayyum rektör istemiyoruz, yandaş, partili rektör istemiyoruz. Üniversiteyi bir şirket gibi yönetmeye çalışan, girişimci üniversite laflarıyla bizi kendi tarafına çekmeye çalışan rektör istemiyoruz. Burada arkadaşlarımıza destek olan herkese teşekkür ederim” sözlerine yer verdi.