HEDİYE EROĞLU-AYŞENUR ÖNAL
TMMOB’a bağlı İnşaat Mühendisleri Odası Mersin Şube Başkanı Gülçin Barbaros Ak, Mercan TV’de yayınlanan Arka Plan Programına konuk olarak sorularımızı yanıtladı. Pandemi ile bütün sektörlerde yaşanılan durağanlık sürecini inşaat sektörü noktasında değerlendiren Ak, inşaat sektörünün durmadığını ama her sektör gibi zor bir süreçten geçtiğine dikkat çekti.
MERSİN’İN İLK KADIN BAŞKANI
SORU: Yeni göreve geldiniz galiba, bu süreci bize anlatır mısınız?
G. BARBAROS AK: Biz İnşaat Mühendisler Odası Mersin Şubesi 15’ınci dönem kurulu olarak yaklaşık bir yıldır yönetimdeyiz. Seçim olduktan sonra Mart ayında pandemiye yakalandık. Pandemiye rağmen çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Mersin’de yaklaşık 30 yıllık bir şube tarihimiz var. Ve bu 30 yıllık tarihte ilk kadın inşaat mühendisi yönetim kurulu başkanı olarak seçilmiş bulunuyorum. Bu şubemiz için gurur verici bir olay. Aynı zamanda inşaat mühendisler odası Türkiye genelinde 3 tane kadın seçildi bu dönemde. Daha önceden de kadın yöneticilerimiz vardı hem şubemizde hem de genel merkezde ama bu dönem daha aktif olduk. Sürekli yönetimde kadın sayılarını arttırmaya çalışıyoruz. Geçen sene yönetimde bir kadın üyemiz vardı. Yine yedek üyelerimizde de var. Bu sene ikiye katladık. Umarım bir sonraki dönemlerde daha fazla sayıya olaşmış olacağız.
“İNŞAAT SEKTÖRÜNDE İSTİHDAM ARTTI”
SORU: Sektörde bir durağanlık var ve durma noktası konuşuluyor. Tam olarak böyle mi? Siz nasıl görüyorsunuz sektörün durumunu?
G. BARBAROS AK: İnşaat sektörü ülke genelinde lokomotif sektör olarak görülen alanlardan bir tanesi. Özellikle pandemiden sonra bir duraklama dönemine geçti. Mart ayından beri dalgalanmalarla devam ediyor. İlk etapta pandemiden dolayı inşaat sektörü biraz durağanlığa girmiş gibi görünse de teşviklerle beraber özellikle Haziran ayından sonra büyük bir artışa geçti. Gerek satış olsun gerekte yapım olsun yaz döneminde artışa geçti. Şu an düşündüğümüz zaman geçen seneki oranlara baktığımızda inşaat sektöründeki istihdam her ne kadar pandemiyle diğer sektörler azalmış olsa da inşaatta arttı. Geçen seneki dönemlere göre inşaatta ki istihdamının artması, diğer sektörlerdeki istihdamın azalması aynı zamanda da teşviklerin artması, yaklaşık olarak üç ay boyunca teşvikler arttı, ipotekli satışlar arttı. Biraz konut stokun devam etmesi, bununla alakalı baktığımızda yılın son çeyreğinde yine bir artış var. Geçen seneye göre artış var yani.
“PANDEMİ KONUT TARZINI ETKİLEDİ!”
SORU: Burada dikkat çeken şöyle bir konu var, pandemiyle birlikte inşaat ezberi de bozuldu aslında. Mevcut binaların yapıların konumu, yerleşkesi, sosyal donanım, yeşil alanların önemi ya da ilk girişlere duşların ve WC’lerin yerleştirilme tercihi vb. ciddi bir değişim var değil mi?
G. BARBAROS AK: Kesinlikle öyle. Pandemi aslında bizim konut tarzımızı büyük oranda etkiledi. Kullanım ihtiyaçlarımızı yeniden belirlememizi sağladı. Normalde biz apartmanlara çok yüklendik. Çok seviliyor apartmanlar, plazalar, kalabalık binalar biraz güvenlik açısından biraz ekonomik açıdan avantajlı olması nedeniyle tercih ediliyordu. Ama şu an insanlar yeşil alan istiyor, kendilerine ayıracak mesafe istiyor. Bu yüzden çok önem veriyor herkes. O yüzden biz her zaman sosyal donatımın önemini anlatıyoruz. Gerek otopark alanı yönetmelikler değişiyor aynı zamanda yeşil alanlar peyzajcılar biz her ne kadar inşaat mühendisi olsak ta betondan yana değiliz. Biz her zaman için nitelikli yaşamdan ve aynı zamanda kullanımdan yanayız. O yüzden bir her zaman yeşil alanların arttırılmasıyla ilgili destek veriyoruz.
“YİNEDE HERKES YATIRIMINI YAPTI”
SORU: Bu yeni yılda sektöre de etki edecek mi?
G. BARBAROS AK: Yeni yıllın Mart ve Nisan ayında biz bir açılma bekliyoruz. Az önce bahsettiğim gibi belki son bir iki ayda sene sonundan kaynaklı bir duraklama var ama yine de herkes yatırımını yaptı konut satışlarını bitti. Müteahhitler şu an beklemede, biraz beklemelerinin nedeni aslında yapı maliyetlerinin de artması aynı zamanda faiz oranlarının çok yüksek olması satış yapılamıyor. Yabancı alımlar devam ediyor ama her ne kadar yabancılar devam etse de bizim ilk kullanıcımız kendi halkımız, onların tercihlerini göz önünde bulunduruyoruz. Bunlarda tabi ki alım gücüyle alakalı, şimdi ki faiz oranları yüksek olduğu için alamıyorlar. Yapı maliyetleri yüksek olduğu için inşaata da kalkışmıyor şu an. Ama bu bir süreç, birkaç ay sonra toparlanmaya gidecek çünkü her ne kadar da bir beklemede olsa da şu an değişeceğini düşünüyorum.
“İNŞAAT SEKTÖRÜ DENETLENMELİ”
SORU: İnşaat sektöründe insani şartların sağlanmamasıyla ilgili çok tepkiler var. Bu nasıl değişecek kimin elliyle değişecek? Sizin önerileriniz nelerdir?
G. BARBAROS AK: İnşaat sektöründeki istihdam aslında geçtiğimiz yılara göre arttı. Böyle bir dönemde diğer sektörlerde istihdam azalırken inşaat sektöründe istihdam arttı bu aslında bizim sektörümüz açısından güzel bir şey ama biz bu inşaat sektöründe ki istihdamın artmasını pandemiden bizim kısıtlamamız pek olmadı, çalışmalar devam etti. İnşaatlarda yapı stoku da Haziran ayından sonra eridi, şimdi tekrar devam ediyor bununla alakalı çalışmalar ama istihdamın artması istihdamdaki kaliteyi arttırmadı. Hâllen maalesef mobbingler devam ediyor, ücretlendirmede sıkıntılar devam ediyor, çalışma koşullarında ki problemler devam ediyor. Bunların iyileştirilmesi için aslında yine yerel yönetimler destek sağlaması lazım. Her konuda olduğu gibi buradaki denetimleri, nasıl inşaata denetim yapıyorsa aynın zamanda da çalışanlarda da denetim sağlayabilirler. Bununla ilgili teknik destekte alabilirler bizlerden. Şu an mesleki yeterlilikle bir sürü yasa geldi. Bunun gibi farklı projeler üretilebilir, istihdamdaki yeterlilikle ilgili projeler üretilebilir. Koşulların iyileştirilmesi gerekiyor, maalesef iyi şartlarda çalışmıyor inşaatlarda çalışan meslektaşlarımız olsun aynı zamanda da teknikerler olsun, mühendisler olsun ve işçiler olsun hepsinin daha iyi koşullarda çalışması gerekiyor.
“İMAR BARIŞINI ONAYLAMADIK”
SORU: Arsa spekülatörlerinin burada devreye girmesi çok konuşuldu. Mersin’de bu durum özellikle kentin en değerli bölümleri için geçerli oldu. Yıllarca aslında çok kaybettik değil mi?
G. BARBAROS AK: Kentin bir bölgesel yapılaşması yok bizde, bakıyorsunuz bir yerde müstakil ev var iki katlı, yanına çok katlı bina var yanındakilere uygun değil. Aynı zamanda kentin görünüşünü, hava akışını, iklimini değiştiriyor. Bunlar ayrı konular olsa da birbirleriyle zincirli o yüzden kentin planlamasında imar planları çok önemli. Zemin yapısından tutun oranın sosyoekonomik yapısına kadar aynı zamanda denize yakınlığa bakın, ticari alanlara yakınlığı olsun hepsinin birbirleriyle bağlantısı var. Biz bunu ayırt edemeyiz ama eğer halk ‘burada benim arazim var, iki katlı evim var bunun böyle devam etmesini istiyorum’ diyorsa onunda artık devam edilmesi gerekiyor. İmar barış zaten bizim onaylamadığımız bir durum. İmar barış güvensiz yapılaşmasında en büyük faktörlerden bir tanesi, tamamen yapınızın güvenliğine mülk sahiplerinin beyanına bırakılan bir sistem. Biz diyoruz ki yapılar güçlensin halk güvenli konutta otursun, refah seviyesi artsın diyoruz. Bununla alakalı birkaç gün önce konutlarla alakalı söyle bir görüşme geçti; şu an tapulardaki alım satım işlemleri bu tekli satış işlemleri dediğimiz gibi son bir iki aydır bir durağanlık var sene sonu itibariyle… Ancak imar barışıyla ilgili yeni projeler gidiyor tapuya, yani tapuya işlenen imar barışından dolayı bağımsız bölümler oluşmaya başladı. Biz buna ikinci etap diyoruz. Yapı kayıt belgesi alıyor sonra ikinci yapı aşamasıyla sonra kat mülkiyetlerine geçiyor. Bu kat mülkiyetine geçiş olayları çok hızlandı tapuda inanılmaz bir yoğunluk var. Tapudakiler oturmuyorlar çalışıyorlar tabi ki.
“MERSİN’İN SAHİPLENİLMESİ GEREKİYOR”
SORU: Kent olarak son 20 yılda imar açısından çok şey kaybettik. Önümüzdeki 10-20 yılda sizin Mersin’e çizdiğiniz projeksiyon nedir halk ve yerel yönetimlere ne söylemek istersiniz?
G. BARBAROS AK: İlk başta Mersin’in bir sahiplenilmesi gerekiyor. Kent kimliğinin kazanılması için hep diyoruz ki, Mersin sahipsiz bir kent ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk bile söylemiş zamanında ‘Mersinliler mersine sahip çıkın’ diye. Bu kentin başına ne geldiyse hep sahipsizlikten geliyor diyoruz. Öncellikle kent önce bir tarım kentimi, turizm kentimi, lojistik kentimi yoksa sanayi kenti mi? Onu bir belirlememiz gerekiyor. Bunların hepsinin olabilecek kapasitesi var kentimizde, mersinimiz bu yönde çok avantajlı konut yapısı olsun inşaat yapısı olsun, gelişime de çok müsait çokta aslında baktığımızda yeni yapılarda güzel yapılar görüyoruz. Şehir dışından gelen meslektaşlarımız olduğu zaman kentin bu yeni yapılan kısımlarını çok beğeniyorlar. Bizim burada istediğimiz daha çok üreten bir kent olmamız sadece boş konutlar değil, biraz kendisinin ürettiği ve kentisin kazandığı, kendisini çeviren bir kent olması lazım, bu yönde ne gerekiyorsa yapılmalı. İlk başta imar planlarımız oluşsa nereye tarım, nereye sanayi tesisi, nereye üretim tesisi yapacağız? Onları belirlememiz gerekiyor. Bunların hepsinin potansiyeli var hepsinin önü açık, önceliğimiz burada doğru planlamadır. Planlama yapılırsa geleceği çok parlak bir kent.