POLİPROPİLEN MECLİSİ BÖLDÜ!


 

Akdeniz ilçesi sınırlarında yer alması planlanan Polipropilen Tesisi, Akdeniz Belediye Meclisini ikiye böldü. CHP’li Dövenci, yatırımı savunurken, AKP’li Akdeniz Belediye Başkanı M. Mustafa Gültak, partisine mensup bazı meclis üyelerine rağmen projeye karşıtlığını anımsatarak, “Akdeniz’in görüşü belli” diye tartışmayı sonlandırdı.

AYŞENUR ÖNAL

 

Tekfen Holding tarafından Karaduvar’da inşa edilmek istenen Polipropilen Tesisi (plastik fabrikası) Akdeniz Belediyesi Meclisinde büyük tartışmalara neden oldu. Mecliste bazı isimler tesis yatırımını savunurken, bazı isimlerin de ekosisteme vereceği zarardan dolayı Akdeniz Belediye Meclisinin topyekun karşı duruş sergilemesini istedi. Tartışmayı “Akdeniz’in görüşü belli” diyerek Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak bitirdi.

Akdeniz Belediyesi Şubat Ayı Olağan Meclis Toplantısı’nın 1. Oturumunda tesisin yapılmaması için belediyenin de karşı bir tavır takınması için önerge sunan Emek Partisi (EMEP) Meclis Üyesi Halil Kara’nın önergesi büyük tartışmalara neden oldu.

 

TARTIŞMA ÇIKARAN ÖNERGE

Kara’nın önergesi şu şekilde; “Polipropilen Tesisi son dönemlerde Mersin’in en çok tartışılan konularından birisi olmaya devam ediyor. Karaduvar Halkının geçim kaynağı olan balıkçılık ve sebze yetiştiriciliğine vereceği zararla yol açacağı tahribat açıkça ortada olmasına rağmen, bilim insanlarından meslek odalarına, siyasi partilerden vatandaşların büyük bir çoğunluğuna kadar herkesin itirazına rağmen yapımında ısrar ediliyor. Yıllarca Ak Gübre, Kromsan, Soda gibi tesisler zehirli gaz ve atıklarıyla Kazanlı ve Karaduvar Bölgesini mahvetti. Şimdi ise buna bir de Petro Kimya Tesisi olan Polipropilen Tesisi eklenmek istiyor. Polipropilen tesisindeki yakma üniteleri havayı kirletici gazlar salacağı, çıkan bu gaz kül ve partiküllerin yaratacağı kirlilik rüzgarlarla birlikte bu kirliliği tesisin doğusunda yer alan Karaduvar, Karacailyas ve Kazanlı bölgeleri ile kuzeyinde yer alan Özgürlük, Çay Çilek ve Cumhuriyet Mahalleleri tesisten olumsuz etkilenecektir. 5 mm çapında küçük bir ürün polipropilen taşınması ve depolanmasında denize ve toprağa karışması yüksek bir olasılıktır. Bütün teknolojik yatırımlar yapılsa dahi bu tip kaçaklar gerçekleşebilmektedir. Dolayısıyla polipropilenin denize karışması deniz kirliliğini arttırıp, balık popülasyonunu olumsuz etkileyerek, balıkçılık sektörüne zarar verebileceği gibi balıklardaki mikro plastik miktarını da arttırarak tüketicinin de sağlığını tehdit edeceği öngörülmektedir.

Ayrıca bu tesislerin tarım gıda üretim alanının ortasında yapılması hiç uygun değildir. Tesisin yapılacağı bölge Mersin için yaşamsal öneme sahip olan limanın ve serbest bölgenin genişletilmesinin önünde set çekmekte, 10 ve 11’inci Kalkınma Programı’nda Mersin Doğu Akdeniz’e Konteyner Aktarma Limanı yapılma olasılığını da ortadan kaldıracaktır. İşletme yılda 9 milyon metre küpü bulması düşünülen soğutma suyu ve diğer kullanım ihtiyacını Deliçay’dan sağlama niyetindedir. Bu suyun yeterli olmayacağı ortadadır. Dolayısıyla yer altı sularına yeltenecek, tarım alanlarındaki yer altı sularının çekilmesini de arttıracaktır. Taban sularındaki bu çekilme deniz sularının bu alandaki etkilerini arttıracak, dolayısıyla taban sularının tuzlanmasını hızlandıracaktır. Bu da doğal olarak toprağın tuzlanmasına ve çoraklaşmaya yol açacaktır. O güzel topraklar verimsizleşecektir, aynı zamanda yoksul işçi üretici ve emekçi köylülerin yaşadığı bu bölgede ileri tarihlerde tarım üretimi bozulurken üretici köylüler tarımdan koparak yoksullaşacak ve göç etmek zorunda kalacaklardır. İşletmede kullanılan su ise denizde deşarj edilecek bu sıcak suyun denizde ekosistemleri bozucu etkisi olacaktır. Ekosistemin bozulması balıkçılık sektörünü de olumsuz etkileyecektir. Balıkçı kasabası olarak bilinen Karaduvar’a ilerleyen zamanlarda büyük zararlar verebilecektir. Meclisimiz kentimizde birçok kesimin tartıştığı bu konu hakkında sessiz ve duyarsız kalmamalıdır. Bu anlamda yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda değerlendirilerek meclisimiz tarafından kesin bir dille bu tesisin yapılmasına karşı olduğunu belirtmesine ve gerekli girişimlerin yapılmasına karar alınmasını arz ve teklif ederim.”

 

“POLİPROPİLENİN ETKİLERİ ABARTILIYOR!”

Açıklamalarının kendi şahsi görüşü olduğunun altını çizerek konuşmaya başlayan CHP’li Meclis Üyesi Serhat Servet Dövenci, “Benim de mesleğim gereği nasıl bir tesis olduğunu çok iyi biliyorum. Türkşye çevreye duyarlı olmak zorunda, haklıyız. Çevre olmadan biz atalarımızın verdiği emaneti çocuklarımıza taşıyamayız. Çevre olmadan bir şey olmaz fakat çevre duyarlılığında da bazen bazı şeylerin karıştırıldığına inanıyorum. Hem sanayici, hem mühendis hem de iş insanı olmam nedeniyle çoğu şeyin farkındayım biliyorum. Şimdi polipropilen tesisi bir Petro kimya tesisidir. Demin Halil Kara arkadaşımızın bahsettiği çok şeyin biraz abartılı olduğuna inanıyorum. Bakın bir çimento fabrikası bunun 10 katı daha tehlikelidir, bir demir-çelik fabrikası en az 10 kat tehlikelidir. Polipropilen tesisi çevreyi kirletmez, polipropilenin kullanıldığı yerlerde çevre kirletilir. Türkiye bu konuda yüzde 85 ithalatçı bir ülkedir. Bu İthalat Çin ve uzak doğudan geliyor. Biz ülke olarak tarım ülkesi olarak mı kalacağız, ne ülkesi olarak kalacağız ona karar vermemiz lazım. Tarımla hiçbir yere varılmıyor. Bu tesisi karşı çıkmak yerine en iyi koruma tedbirleri alınarak yapılmasını sağlamak olmalı. Bunu yapamazsak ömür boyu geri kalmış bir ülke olarak kalırız. Bir artım ürününü cüzi miktarlara satarken, Çin ve diğer gelişmiş ülkeler bu ürünleri satıyor. Hayatımızın her alanında bunu kullanıyoruz.

 

“DOĞASEVERLERİ FETÖCÜLER KIŞKIRTIYOR”

Soğutma suyu abartılı, denizden soğutma suyu alınmıyor bunlar abartıl,  çevreye tabi ki sınırlı etkileri olacak. Ama bunun gibi çevremizde o kadar çok etkisi olan şey var ki, biz sanayileşecek miyiz, sanayileşmeyecek miyiz? Dışarıya bağımlı mı kalacağız? Daha önceleri altın madenleri için insanlar tepki gösteriyordu ve Fetöcüler altın ramak isteyen yabancı sermayenin önüne geçmek için doğaseverleri yönlendirdi. Ama sonra Fetöcülerin eline geçti ve kimse ses çıkarmadı. Bu işler biraz da böyle” sözlerine yer verdi.

 

“POLİPROPİLEN COVİD-19 VİRÜSÜNDEN BETERDİR!”

Dövenci’nin bir sanayici olarak açıklama yapmasının üzerine bir kimyacı olarak konuşan HDP’li Meclis Üyesi Ali Tanrıverdi, “Serhat Bey sanayicidir ve elbette kendi alanıdır, benimde alanımdır bu tesis. Çünkü ben bir kimyacıyım ve kimya alanında binlerce genç yetiştiren bir arkadaşınızım. Bu tesisin ham maddesi petrol atıklarıdır ve bu petrol atıkları yüksek bir derecede buharlaştırılıyor ve küçük baloncuklar haline getirilip soğutmaya bırakılıyor. Soğutmaya bırakılırken havada baloncuklar oluşuyor ve bu baloncuklar aynı Covid-19 virüsüdür. Covid-19 virüsünden daha tehlikelidir.  Neden? Çünkü Covid-19 virüsünün bir yere yapıştığı söyleniyor ama bu baloncuklar havada uçuşuyor.

 

“MECLİSİMİZİN DE BU TESİSE KARŞI KARAR ALMASINI İSTİYORUM”

Büyük su kaynakları gerekiyor eğer siz bunu faaliyete geçirirseniz ya zorunlu olarak denizden çekeceksiniz ya da oradaki yer altı sularını çekeceksiniz. Yani orası kurak bir araziye dönüştürülecek. Orada çalışmalar yapıyorsunuz, turizm potansiyelinin büyük olduğunu görüyorsunuz. Alaçatı’da turizm potansiyeli yükseltilmiş ama doğal yapısı bozulmamış. Yine bir balıkçı kasabasıdır ve tarım merkezidir. Dünyanın her yerine burada üretilen ürünler gidiyor. Evet, yatırım yapalım, sanayinin girmesini hepimiz istiyoruz ama tarımı yok edecek, yer altı sularını çekecek, insan sağlığını doğrudan doğruya etkileyecek olan bir tesisi getirip Karaduvar gibi geleceği parlak olan sahil semtine bunu yerleştirmeye insanın vicdanı el vermiyor. Tarım üzerinde etkilerini bilen bir arkadaşınız olarak gerçekten Karaduvar gibi bir yerde bunu yerleştirmenin doğru olmayacağını ve meclisimizin de bu tesise karşı karar almasını istiyorum” dedi.

 

“ÇEVRECİ TESİSLER MÜMKÜN”

Aynı parti gurubunda bulunmalarına rağmen Dövenci’nin yorumlarını yanlış bulan CHP’li Meclis Üyesi Muhittin Böcek de, “Serhat Beyin düşüncelerine saygı duyuyoruz. Biz farklı açıdan da bakıyoruz. Çevreci olmak sanayiye engel olan bir unsur değil. Hem çevreci olabilirsiniz, hem sanayici olabilirsiniz, hem de ülkeniz başka türlü yüksek mertebelere yükselebilir. Ama ortada bir de gerçek var yapılması istenen tesis serbest bölge limanının tam bitişiğinde, genişleme sahasının olduğu yer. Buraya ilişkin olarak da limanın genişleme ihtiyacı olduğu söyleniyor ve bu bir gerçek. Liman denize yapılmak zorundadır ama bir fabrika denize yapılmak zorunda değildir. Covid-19 sürecinden geçiyoruz ve açlık, kıtlık, yiyecek tedariki noktasında endişelerimiz oluştu. Ama bakıyoruz ki şimdi bunları unutmuşuz. Bence çevreye karşı çok duyarlı olmak zorundayız, tabi sanayi lazım bize ama onlarda kendilerine farklı bir yer bulabilirler” diye adres gösterdi.

 

DÖVENCİ’YE ‘KAPİTALİST’ BENZETMESİ!

Önergesi üzerinden dönen tartışmalara yanıt veren Kara, Dövenci’nin ‘abartılı’ eleştirisine yanıt verdi. Kara, “Serhat bey abartılı bulmuş ama değil. Keşif yapıldı ve bu önergeye koyduğum veriler bilirkişilerden aldığım bilgilerdir. Yani içerisinde TMMOB’a bağlı çeşitli odaların oluşturmuş olduğu bir komisyon vardır, bu komisyon aracılığıyla oluşturulmuş içeriktir. Dolayısıyla abartı yoktur. Serhat Bey sınıfsal bakıyor olabilir, daha kapitalist bir arkadaşımız. 5 mm’lik küçük topların üretilebilmesi için 650 bin ton proban gazı salınacak. Dolayısıyla burada üretilen malzemeler taşınmasında zaten uçacak ve gelecek yapışacak üstüne” dedi.

 

POLAT EKOSİSTEMİ UNUTTU!

Suyun ısınmasının balıklar için çok daha iyi olacağını savunan AKP’li Meclis Üyesi Abbay Polat, ekosisteme verilecek zararı görmezden gelerek, “Balıkçılığa zarar vereceği söyleniyor ama zarar vermez. Sıcak su geldiği sürece balık daha çabuk büyür, daha çok ürer. Şimdi Akgübre var ama balıkçılıkla ilgili hiçbir zarar yok, Soda Sanayi var inanın onun önünde balık daha çabuk büyüyor. Ben zehirlemesi konusunda bir şey demiyorum” yanıtı verdi.

 

“ÇİN ÜRETTİKÇE GÜÇLENİYOR, BİZ ÜRETMEK ZORUNDAYIZ”

Kendisine yapılan ‘Kapitalist’ eleştirilerine yanıt veren Dövenci, “Çevreye ben de duyarlıyım. Bana kapitalist dendi ama o tesisi yapan ben değilim. Ben sadece neden sonuçlarını öğrenelim dedim. Çevreye duyarlı tesis kurmak yetmiyor sadece orada yeterli önlemleri alırsanız da çevreye duyarlı bir tesisiniz olur. Ayrıca polipropilen propandan değil naftadan üretilir. Bu naftayı Petro kimya tesislerine verirsiniz. Petro kimya tesisleri bu naftayı alır ve her yerde kullanılır. Sol ideolojiyi en iyi bilen benim ama dünyanın gelişimine hepimiz ayak uydurmak zorundayız. Çin ürettikçe güçleniyor, biz üretmek zorundayız. Her yıl cari açık veriyoruz, ülkemiz borçtan adım atamayacak hale geldi” diye konuştu.

 

“AKDENİZ BELEDİYESİ’NİN GÖRÜŞÜ BELLİ”

Meclisin tartışmasının ardından bir açıklama yapan Akdeniz Belediye Başkanı Mustafa Gültak, meclis üyelerinin komisyona havale edilmesi ısrarlarına karşı “Meclisin komisyonlara devretme yetkisi yok. Biz burada konuştuk ama Akdeniz Belediyesi olarak bizim idarenin ÇED raporu noktasında yetkisi vardı ve olumlu bir rapor vermedi. Ben zaten buradaki fikirlerimi söyledim ve STK’lar ile görüşmeler yaptım ve bakanımız ile görüştük. Bakanlıktan detaylı bir rapor istendi. Amacınız üzüm yemek ise istenen raporu detaylı bir şekilde hazırlayıp sunarsınız. Gördüğüm kadarıyla o ekip de bunu yapıyor. Biz de onlara elimizden geldiği kadar destek oluyoruz. Dolayısıyla Akdeniz Belediyesi’nin görüşü belli” dedi.


   

Yorum Ekle comment Yorumlar (0)

Yapılan yorumlarda IP Bilgileriniz kayıt altına alınmaktadır..!


  HABERCİ GAZETESİ
 

  HABER ARAMA
 
  

  HABERCİ SPOR
 


  BİK İLANLAR
 




  SOSYAL MEDYA
 

  NÖBETÇİ ECZANELER
 
 

 




sanalbasin.com üyesidir

 
         
ANASAYFA HABER ARŞİVİ KÜNYE İLETİŞİM GİZLİLİK İLKELERİ

 
Siteden yararlanırken gizlilik ilkelerini okumanızı tavsiye ederiz.
mersinhaberci.com © Copyright 2016-2024 Tüm hakları saklıdır. İzinsiz ve kaynak gösterilemeden yayınlanamaz, kopyalanamaz, kullanılamaz.

URA MEDYA