HEDİYE EROĞLU
24 Şubat günü Çorum Arifegazili İlkokulu’nda Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un ilk doz aşısını olmasıyla başlayan süreçte köy öğretmenleri dışında öğretmenler aşılanmayı bekliyor. Bakanlıktan yapılan son resmi açıklamaya göre bir ayı aşkın sürede öğretmenlerin sadece yüzde 10’u aşılanabildi. Eğitimciler, 1 milyon 259 bin okul çalışanı için aşılama sürecinin hızlanmasını istiyor.
Mersin’de bir araya gelen eğitim emekçilerinin örgütlü olduğu; Eğitim Bir-Sen, Türk Eğitim – Sen, Eğitim – Sen ve Eğitim- İş Sendikalarının şubeleri ortak eylem yaparak, iktidara seslendi; “Risk altındayız, ölüyoruz. Tüm eğitim çalışanları aşılansın!”.
“HER YER KIRMIZIYA DÖNDÜ, AÇIKLAMALAR KAYGI VERİCİ”
Özgür Çocuk Parkı’nda bir araya gelen eğitim emekçileri adına yapılan basın açıklamasını Eğitim-İş Mersin Şube Başkanı Nesime Aslan okudu.
Pandeminin ülkemizde de yayılmasının üzerinden geçen bir yılı aşkın süreye rağmen alınması gereken tedbirler konusunda eğitim emekçilerinin ve eğitim bileşenlerinin talep ve önerilerine rağmen 15 Şubat’ta köy okullarında, 2 Mart’ta diğer bütün bölgelerde başlayan yüz yüze eğitimin çok riskli bir sürece dönüşmesine yol açtığına dikkat çeken Aslan, “Tüm eğitim bileşenleri kaygıyla okula giderken ve hemen her gün bir yerlerde bir okul kapatılırken; öğrencilerimize, öğretmenlerimize, hizmetli ve memurlarımıza pozitif ya da temaslı teşhisi konulurken; MEB her şeyin yolunda olduğu algısıyla, yüz yüze eğitime katılımın ne kadar yüksek olduğunu açıklamaktadır. Birçok il ve bölge kırmızıya dönerken yapılan bu açıklamalar kaygı vericidir.
BAŞVURULAR, ÇAĞRILAR GÖRÜLMÜYOR, DUYULMUYOR
Yüz yüze eğitimin nitelikli bir şekilde yürütülebilmesi için eğitim emekçileri, öğrenciler ve veliler açısından eğitim-öğretim ortamlarının sağlıklı ve güvenli olması gerekmektedir. Bu güven duygusu onların eğitim ortamlarındaki psikolojik ve duygusal yeterlilikleri için önemlidir. Salgının giderek yükseldiği koşullarda eğitim emekçilerinin desteklenmesi gerekirken, halen aşı planlamasında 2. aşamanın 7. sırasında gösterilmeleri ve bir türlü öne alınmamaları, hem eğitim emekçileri hem de tüm eğitim çalışanları açısından çok ciddi riskler barındırmaktadır. Sendikalarımızın MEB’e yaptığı çağrılar, Sağlık Bakanlığı’na yaptığı başvurular olumlu sonuçlanmamıştır. MEB bu konuda harekete geçip Sağlık Bakanlığı ile ortak bir planlama yapıp kamuoyuna duyuracağına, kendisine başvuran eğitim emekçilerine ‘Sağlık Bakanlığı’na başvurun’ demektedir.
“MEB SAYILARI GİZLİYOR”
15 Şubat’tan 4 Nisan’a kadar toplam pozitif ve temaslı öğretmen sayısı 2558, öğrenci sayısı 3379, hizmetli-memur personel sayısı ise 246’dır. 15 Şubat-4 Nisan arasında eğitim alanında hayatını kaybedenlerin sayısı 17’ye ulaşmıştır. Bu rakamlar buz dağının sadece görünen yüzüdür. Sendikalarımıza ulaşan sınırlı bilgilerle ortaya çıkan bu tablo bile tehlikenin boyutunun ne düzeye geldiğini gösterirken, elinde tüm veriler olan MEB ise ısrarla sayıları gizlemekte ve herhangi bir açıklama yapmamaktadır.
Önü alınamaz bir şekilde vakalar ve hasta sayıları tüm Türkiye’de hızla yükselirken eğitim alanında hiçbir tedbir alınmaması, yüz yüze eğitimin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmaktadır. “Eğitim, önlemler alınarak yüz yüze yapılmalıdır.” diyen biz sendikalar olarak, yüz yüze eğitimin devamı için aşılamaların hızlanmasını ve tüm tedbirlerin alınmasını talep ediyoruz. Ölümle sonuçlanmasa dahi yaşı ilerlemiş veya bünyesi zayıf bireylerin vücutlarında kalıcı hasarlar bırakan Covid-19 salgınında, eğitim bileşenlerinin yaşamı ve sağlığı tehlikeye atılamaz ve bu riskli durum daha fazla sürdürülemez” diye konuştu.
ÖNCE AŞILAMA TAMAMLANMALI
Mevcut koşullarda yüz yüze eğitimin devamı için taleplerini de dile getiren Başkan Aslan, öncelikle eğitimin tüm bileşenlerine iki doz aşılanması sürecinin hızla tamamlanmasını Eğitime ek bütçe oluşturulması, sağlıklı ve güvenli bir eğitim için ihtiyaç duyulan kadro atamaları yapılması için de çağrı yapan Nesime Aslan, açıklamasını şöyle sürdürdü; “Seyreltilmiş sınıf uygulamasını ortadan kaldıracak düzenlemeler yapılmamalıdır.
Maske ve hijyen malzemeleri konusunda sürekli ek takviyelerin yapılacağı bir düzenleme mutlaka planlanmalıdır.
Kalabalık okullarda, öğretmenler odası sayısının artırılması konusunda çalışma yürütülmelidir.
Kalabalık okullarda öğrenci ve öğretmen tuvalet sayılarının artırılması için çalışma yapılmalıdır.
Okullarda bir sağlık görevlisine gereksinme bulunmaktadır, bu ihtiyaca dönük çalışma yürütülmelidir.
Okullarda uygulanması gereken tedbirleri düzenli olarak denetleyecek ve eksikliklerin giderilmesi için çalışma yürütecek görevlendirmeler yapılmalıdır.
Eğitim bileşenlerinin sağlıklı ulaşımı için valilikler ve yerel yönetimlerle birlikte kapsamlı bir planlama hızla hayata geçirilmelidir.
Alınan önlemlerin kapsamı genişledikçe okullarımız kademeli olarak açılmalı, yaşamın tüm alanları kademeli bir şekilde normalleşme kapsamına alınmalıdır.
Eğitim alanında çalışanlara kendi görev tanımları dışındaki işler verilmemelidir. Filyasyon görevi gibi hastalar ile dirkt temas halinde olacakları görevlendirmelerden vazgeçilmelidir. Denetim görevi de gönüllülük esasına dayanmalıdır.
Bizler tüm eğitimcilerin, öğrencilerimizin ve velilerimizin güven duygusu içinde yüz yüze eğitime devam edebilmeleri için aşı ve diğer tüm tedbirlerin bir an önce hayata geçirilmesi yönünde çalışmalarımızı arttırarak devam ettireceğimizin bilinmesini istiyoruz. Eğitim çalışanlarının en temel hakkı olan sağlıklı ve güvenli bir eğitim ortamı için mücadele etmeye devam edeceğiz”.