Haber Merkezi
Mersin Büyükşehir Belediyesi, “8 Nisan Dünya Romanlar Günü” dolayısıyla bir dizi kutlama programı düzenledi. Kentte sayısı yaklaşık 50 bini bulan Roman vatandaşlar, buruk kutlamalara imza attı.
Mersin’deki Roman vatandaşlar Büyükşehir’in Atatürk Parkı’nda düzenlediği dinletiye darbukalarını, kemanlarını ve klarnetlerini alarak katıldı. Geleneksel kıyafetlerini giyip şarkılar söyleyen Roman kızları izleyicilerin beğenisini topladı.
Sözlerinde acıyı, yoksulluğu, baharı ve beraberinde umudu da anlatan “Ederlezi”yi güneşe karşı söyleyen Roman müzisyenler, izleyicilere duygu dolu dakikalar yaşattı.
EDERLEZİ YOKSULLUĞU ANLATIYOR
Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Daylam, dinletiye damgasını vuran Ederlezi’yle ilgili şunları söyledi: “Ederlezi Balkan müziği olarak adlandırılıyor ama işin özünde bu Roman müziğidir. Yoksul Romanların bahara girişteki kutlamalarını anlatan bir şiirdir. İnsanlar mutlu olmaya çalışıyor ama üzerlerinde derin bir yoksulluk var. O yoksulluğu da anlatıyor. Şiirin içerisinde ‘çok yoksul insanlarız ama bizler de eğlenmek, coşmak ve gülmek istiyoruz’ diyor aslında.”
MÜZİK YAPARKEN ACILARINI UNUTUYORLAR
Türkiye’de resmi kayıtlarla 5 milyon Roman vatandaşın yaşadığını ancak kendi çalışmalarında bu rakamın 8 milyonu bulduğunu belirten Daylam, 8 Nisan’ın Roman vatandaşlar için çok kıymetli olduğunu vurguladı. Mersin’de de 50 bin civarı Roman vatandaşın yaşadığını belirten Ali Daylam, “Roman kültürünün içerisinde birçok özellik var. Bunun içerisinde müziği de var, dansı da var. Ama bunu sadece müzikle ve dansla anlatmak da zor. Çünkü onun yanında birçok el sanatları, kültürleri, ananeleri var. Romanların dili var. Çok geniş bir konsepti var. Romanlar müziği mutlaka seviyorlar, müziği yaşatıyorlar. Belki de aslında müzik yaparken acılarını unutuyorlar. 116 yıldan beri biz bu şehirde yaşıyoruz. Yaşamaya çalışıyoruz aslında, varlığımızı sürdürmeye çalışıyoruz. Romanların şu ülkede ve şehirde aslında tek talebi var; insanca yaşamak” diye konuştu.
“8 NİSAN’I İLK DEFA TÜRKİYE’DE KUTLUYORUM”
Arnavutluk’tan gelen ve bir yıldır Türkiye’de yaşayan Fjorela Milanj da dinletide şarkı söyledi. Türkiye’de ilk defa 8 Nisan kutlamasına katıldığını belirten Milanj, “Burada çok farklı kutlanıyor. Ben de bir Romanım ve çok mutluyum. Romanlar’ın ne derdi olursa olsun müzik olduğunda mutlu oluyorlar, dertlerini unutuyorlar. Dünyadaki tüm Romanlar’ın gününü kutluyorum” ifadelerine yer verdi.
“BU ARALAR İŞLER ÇOK KÖTÜ, PANDEMİ VAR, MEKANLAR KAPALI”
Roman müzisyenlerden Ali Can Özer, müzikle geçimini sağladığını ancak pandemi sürecinde zor bir süreç geçirdiğini belirterek, “Normalde ben keman çalıyorum. Ufaktan piyano da var. Bizi seven, saydığımız kişiler arıyorlar, ‘gelebilir misiniz’ diyorlar. Biz de gidiyoruz. Ama bu aralar çok sıkıntılı, çok kötü. Pandemi var. Herkes evinde, mekanlar kapalı. Sokakta bile çalsak olmuyor” dedi.
“BU İŞE GÖNLÜMÜZÜ, SEVGİMİZİ, HER ŞEYİMİZİ KATIYORUZ”
Müzisyenlerden Şenol Ataç da müziğin kendi hayatında önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Ataç, “Müzik benim için mutluluk, saygı, tebessüm demek. Bana bunları anımsatıyor. Bizim yaşam biçimimiz. Bu işe gönlümüzü, sevgimizi, her şeyimizi katıyoruz. Büyükşehir Belediyesi’ne de bize bu imkanları sağladığı için çok teşekkür ederiz” diye konuştu.
“ROMANLAR MÜZİĞİN İÇİNDE YETİŞTİĞİ İÇİN MESLEĞİNİ YİNE MÜZİKLE DEVAM ETTİRİYOR”
Dinleti ekibinden Sibel Yerebakan da Romanlar’ın doğuştan müzikle iç içe olduklarını belirterek, “Romanlar müziğin içinde doğuyor zaten. Müzik kulakları var. Notasız bile müzik yapabiliyorlar. Aileden gelen genlerle çocuk müziğin içinde yetiştiği için zaten mesleğini yine müzikle devam ettiriyor. Bu böyle devam ediyor sürekli” dedi. Yerebakan, Son olarak geçim sıkıntısı yaşayan Roman müzisyenlere sağlanan destekten de memnun olduklarını belirten
BIKÇAN: “HERKES MÜZİĞE SUSAMIŞ”
Otobüsle kent turuna katılarak, Mersinliler’i ezgilerle buluşturan keman sanatçısı Mahmut Bıkçan, müzisyen arkadaşları ile birlikte uzun zamandır sahne almadıklarından söz etti. Yapılan etkinlikten duydukları memnuniyeti dile getiren Bıkçan, “Herkes müziğe susamış aslında. Bayağı büyük bir ara verildi. Herkes şu an çok mutlu. Evlerinde otobüse bakıp bizi izliyorlar” dedi.
“MÜZİK YAPMAKTAN ZİYADE, BİZLERİ BİRİLERİNİN DÜŞÜNMESİ DAHA GÜZEL BİR DUYGU”
Müzisyen Kerim Beyazgül de tek geçim kaynağının müzik olduğundan söz etti ve “Başka bir iş de elimden gelmiyor. Küçüklüğümden beri bu işle uğraşıyorum. Çok mutluyuz. Daha doğrusu müzik yapmaktan ziyade, bizleri birilerinin düşünmesi daha güzel bir duygu. Kimsesiz olmadığımızı hissediyorum, birilerinin bizi düşündüğünü hissediyorum” ifadelerini kullandı.
Etkinliğe katıldığı için mutlu olduğunu söyleyen kanun sanatçısı Mehmet Çamlı da, “Umarım bir an önce bu hastalık da biter, kurtuluruz, eski günlerimize döneriz. Müzikten uzak kalmak çok kötü hissettiriyor” dedi.