Haber Merkezi
Dün toplanan, TBMM Kadına Karşı Şiddet Araştırma Komisyonu öncesi kadınlardan İstanbul Sözleşmesi çağrısı geldi.
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), komisyon toplantısı ile ilgili basın açıklaması ile toplantıların icraata dönüşmemesine tepki gösterirken, EŞİK’in açıklamasını Mersin ile Mimoza Kadın Derneği paylaştı.
Mimoza Kadın Derneği Başkanı Çiğdem Göksoy, “Bu kaçıncı komisyon!” diyerek, kadın cinayetlerinin hız kesmeden devam ettiği, buna karşın kadınları koruma ya da failleri durdurma amaçlı hiçbir etkili politikanın oluşturulmadığı koşullarda kadına karşı şiddet konusunun 9 Mart 2021 tarihinde kurulan bir TBMM komisyonuna havale edildiğini anımsattı.
“Komisyon, EŞİK’in kadın cinayetlerinin ve kadına karşı şiddetin durdurulması için meclisi göreve çağırdığı kampanya sürerken kuruldu” diyen Göksoy, “Samsun’da birçok kez koruma talebinde bulunmasına rağmen sokak ortasında öldürülmeye çalışılan kadının görüntülerinin yol açtığı tepkinin de etkisiyle hemen bir Meclis araştırma komisyonu oluşturuldu.
Adı geçen Komisyon, 21 Nisan 2021 Çarşamba günü 13.30'da toplanarak görev paylaşımı yapacak. Başkan, başkan vekili, sözcü ve kâtip seçilecek. Yıllardır bu komisyonların, TBMM’deki partilerin vekil sayısını oransal olarak gözeten bir görev paylaşımı yaptığını ve bunun sonucunda iktidar söylemleri dışında herhangi bilgi ve politika üretemediğini görüyoruz. Görev paylaşımının bilgi ve deneyime dayalı liyakat kriterleri çerçevesinde yapılması konusundaki önerilerimizin, içinde bulunduğumuz otoriter siyasal iklimde naif kalacağının farkındayız. Yine de daha katılımcı ve demokratik bir meclis hayalimizin ifadesi olarak bu öneriyi tekrar etmek istiyoruz.
BU KAÇINCI KOMİSYON?
‘Kadına Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Tüm Yönleriyle Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’ adlı komisyonun bu amaçla TBMM’de kurulan kaçıncı komisyon olduğunu artık biz de sayamıyoruz! 25 Kasım 2014 tarihinde aynı adla kurulan komisyonun raporu bile açıklanmadı. Aynı şekilde KEFEK alt komisyonu olarak kurulan İstanbul Sözleşmesi’nin uygulanması ile ilgili komisyonun raporu da inatla yayınlanmıyor. Çalışma raporlarının uygulanması bir yana, yayınlanmasının bile engellendiği koşullarda yeni komisyonlar kurmak kamuoyunun oyalanmasından başka bir anlam taşımıyor.
İSTANBUL SÖZLEŞMESİ’NDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ!
Şiddetin, ölümlerin, tecavüz ve tacizlerin artarak sürdüğü; kadın cinayetlerinin, tecavüz dahil tüm şiddet biçimlerinin sıradanlaştırıldığı, LGBTİ+’ların sistematik olarak hedef gösterildiği koşullarda bir alarm durumu ilan ederek frenleyici politikalar ve mekanizmaların acilen devreye sokulması gerekiyor. Oysa siyasi iktidar bu süreçlerde, Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi gibi akıl almaz girişimlerde bulunuyor. Biz kadınlar bu hukuksuz çekilmeyi hiçbir şekilde kabul etmediğimizi ve sözleşmeden vazgeçmeyeceğimizi her yerde ve her platformda ilan ettik, etmeye devam ediyoruz.
AKP VE MHP’Lİ ÜYELER ÇOĞUNLUK
İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış girişimi, yarın ilk toplantısını gerçekleştirecek olan Meclis araştırma komisyonunun meşruiyetini de tartışmaya açmıştır. AKP ve MHP’li üyelerin çoğunluğu oluşturduğu bu komisyonun çalışmalarından şiddetle mücadele bağlamında olumlu bir sonuç çıkacağına inanmak çok güçtür. Sözleşmeyi ve 6284 sayılı yasayı hedefe koyan iktidar bloğu kadına karşı şiddeti araştıramaz, çözüm yolları üretemez. Komisyonun bu koşullarda, İstanbul Sözleşmesi’nden çıkış girişimlerini ya da onun yerine, ‘milli’ ve ‘yerli’ gibi atıflarla hayata geçirileceği duyurulan ve hak mücadelelerinin evrenselliğini tümüyle yadsıyan Ankara Sözleşmesi ya da benzeri girişimleri meşrulaştırmaya çalışmaktan başka bir işlevi olamaz.
“KAYBEDECEK ZAMANIMIZ YOK!”
Komisyonun bilhassa iktidar bloğundan olan üyelerini, İstanbul Sözleşmesi’nden geri çekilme girişimlerine derhal son verilmesi, 6284 sayılı yasanın etkin uygulanması için girişimlerde bulunmaya çağırıyoruz. Şiddetin nedenlerini de, çözüm yollarını da yeniden keşfediyor gibi yapmanın hiçbir gereği yok! Önceki komisyonların raporlarını ve halen yürürlükte olan ilgili genelgeleri açıp okuyun. Mevzuat çerçevesindeki kazanımları hatırlamak üzere kadın örgütlerinin ve kadın mücadelesinin rehberliğinden yararlanın. Çünkü kaybedecek zamanımız yok!
“TÖRE VE NAMUS CİNAYETLERİ GENELGESİNİ UYGULAYIN”
18.05.2005 tarihinde kurulan ‘Töre ve Namus Cinayetleri ile Kadınlara ve Çocuklara Yönelik Şiddetin Sebeplerinin Araştırılarak Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Konulu Meclis Araştırması Komisyonu’nun Raporu TBMM kayıtlarında. Herkes açıp okusun. Yapılması gereken her şey orada yazıyor. Bu raporun ardından çıkarılan ‘Çocuk ve Kadınlara Yönelik Şiddet Hareketleriyle Töre ve Namus Cinayetlerinin Önlenmesi İçin Alınacak Tedbirler’e ilişkin 2006/17 sayılı Başbakanlık Genelgesi, bugüne dek oluşturulan en kapsamlı ve sonuç almaya yönelik etkili bir genelde. Altında Başbakan olarak Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası var ve halen yürürlükte. Uygulanması için çağrı yapın, tüm ilgilileri göreve çağırın.
GÖREVİNSE YAP, DEĞİLSE TALEP ET; HERKES GÖREVE
Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), olarak kurulduğumuz günden beri, TBMM’yi kadın cinayetlerinin ve kadına karşı şiddetin durdurulması için “özel gündemli toplantı” yapmak üzere göreve çağırıyoruz. Bu özel gündemli toplantı ile Türkiye’nin kadına karşı şiddetle mücadele yol haritasının çıkarılmasını talep ediyoruz. Tam da İstanbul Sözleşmesi’nin TBMM’den tüm partilerin mutabakatıyla geçirilmesi örneğindeki gibi, bu yol haritasının da tüm toplumun ve partilerin mutabakatıyla oluşturulmasını ve uygulanmasını önemsiyor ve çağrımızı yineliyoruz. Komisyonu da bu yönde çalışmaya çağırıyoruz.
Kadınlar olarak bu süreçlerde her türlü itiraz hakkımızı demokratik yollarla kullanacak, gözümüzü komisyonun, komisyon üyelerinin, tüm milletvekillerinin ve TBMM’nin üzerinden ayırmayacağız.
İstanbul Sözleşmesi’nden vazgeçmiyoruz, vazgeçemeyiz, vazgeçmeyeceğiz!” diye konuştu.