GİZEM EKİCİ

Emek Partisi Mersin İl Örgütü, pandemi ve kapanma uygulamalarına ilişkin değerlendirmede bulundu. Parti binasında yapılan basın açıklamasını Genel Başkan Yardımcısı Sedat Başkavak yaptı.

Adı tam kapanma olsa da istisna tutulan kuruluşlar listesine bakıldığında ‘çarklar dönsün’ diye işyerlerine fabrikalara gidilen bir sokağa çıkma yasağı uygulandığını söyleyerek eleştirilerde bulunan Başkavak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıkladığı kapanma karıyla fabrikalar, işyerleri çalışırken yaşlılar, çocuklar, emekliler ve asıl olarak ta belirli bir işi olmadığı için günübirlik yada geçici işlerde çalışanlar, iş arayan işsizler ve küçük esnaf evlerine kapanacak. Erdoğan iktidarı çarkların sorunsuz dönmesi için hayatı kısıtlamaktadır. AKP 17 gün sokağa çıkma yasağı ilan ederken faaliyeti duran işyerlerindeki işçiler, günübirlik çalışan işçiler, işyeri kapanan küçük esnaf neyle geçinecek, ne yiyecek buna bir çözüm üretmeyerek kaderlerine terk etmiştir” dedi.

“KAPANMAYI BİLİNÇLİ OLARAK 1 MAYIS’A DENK GETİRDİLER”

‘Lebaleb’ dolu AKP kongreleri, içişleri bakanının da içinde bulunduğu binlerce kişinin katıldığı tarikat cemaat cenazeleri ile artan vaka sayısı ve ölümleri dikkat çeken Sedat Başkavak, AKP iktidarının, gittikçe gücünü kaybeden, kitle bağları zayıflayan ve artık rıza üretemeyen bir tek adam iktidarı olduğunu aktardı.

Genel Başkan Yardımcısı Başkavak, “Topladığı kalabalıklarla zayıflayan ilişkilerini ajite ederek konsolide etmeye çalışırken diğer yandan işçi sınıfı, emekçiler ve muhalif kesimleri pasifize etmenin hesabı ile birkaç kuşu birden vurmak istemiştir. Aylardır yapması gereken ‘tam kapanma’yı 1 Mayıs akşamından başlatabilecekken 1 Mayıs’ı hatta 30 Nisan’ı da içine alan bir tarihlemeyle kendine karşı gelişecek tepki ve eylemlerin önünü alma ve birleşmesini önleme amacı apaçık ortadadır. Erdoğan iktidarı kapanma bahanesiyle 1 Mayıs işçi bayramını yasaklamıştır. Bu durum kabul edilebilir bir tutum değildir. İşçi ve emekçiler de kısıtlamaya rağmen kendi yaratıcılıklarını kullanacaktır. Geçen yıl olduğu gibi balkonlarda, evlerinin önlerinde mutlaka bu kutlamayı yapacaktır. İşçilerde işyerlerinde 1 Mayıs'ı kutlayacaktır.

“ÇARKLAR DÖNSÜN AMA HALK ÖLÜRSE DE ÖLSÜN”

AKP'nin pandemi yönetimi, Kovid-19'u bir işçi sınıfı hastalığına dönüştürmüştür.

Fabrikalar ve işyerleri Koronavirüs salgınının merkezi haline geldiler. Bu yüzden tam kapanma ancak gıda, sağlık, enerji ve temel öneme sahip yerel hizmetler hariç tüm üretimin durdurulması, bütünüyle fabrika ve iş yerlerinin bu süre zarfında kapanmasını gerektirir. Tabi böyle bir ‘kapanma’yı ekonomik ve sosyal destek paketi olmadan açıklamak; ‘çarklar dönsün ama halk ölürse de ölsün’ demektir. Her şeyi ‘güvenlik odaklı’ çözeceğini zanneden iktidar, kapanmayı da güvenlik temelli sokağa çıkma yasaklarıyla çözeceğini düşünmektedir.

NE YAPILMALI?

Yapılması gerekenler bellidir; Hiç bir geliri olmayan ya da az geliri olan her eve en az asgari ücret tutarında ödeme yapılmalıdır. Kafe ve restoranların çalışanları, Günü birlik işlerde çalışanlara ödeme yapılmalıdır. Çarklar durmalı, işçi ve emekçilerin ücreti tam ödenmeli, vergi kesintisi yapılmamalıdır. Emeklilere sosyal destek ödemesi yapılmalıdır. Elektrik su, doğal gaz faturaları devlet tarafından ödenmelidir.  Kira desteği sağlanmalıdır. Yoksul halkın tüm borçları ötelenmelidir. Yaygın aşılama yapılmalıdır” diye konuştu.