Haber Merkezi
EMEP, devrimci gençlik önderleri Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilişlerinin 49'uncu yıl dönümünde yayımladığı video ile "Denizlerin günleri yine, yine Denizlere ihtiyaç var" dedi.
EMEP İl Başkanı Yusuf Kaya da, 6 Mayıs ile ilgili yaptığı yazılı açıklamada, “Yusuf Aslan, Hüseyin İnan, Deniz Gezmiş. Gençliğinin eşit, özgür bir gelecek, sınıfsız ve sömürüsüz dünya özleminin üç savaşçısı olarak 48 yıl önce 6 Mayıs 1972’de idam edildiler. Türkiye gençliği, ileri işçi ve halk kesimleri Denizlerin açtığı antikapitalist, antiemperyalist mücadele yolunda yürümeye devam ediyor” mesajı verdi.
EMPERYALİST İŞBİRLİKÇİLERİN MASKESİ ‘MİLLİ ÇIKAR’
NATO ve Amerikan 6. Filosuna karşı çıkarken o gün Denizlere saldıranların bugün antiemperyalist geçindiğini söyleyen Kaya, “Bir yanı ABD diğer yanı Rusya olmak üzere, iki emperyalist kampın savaş mevzileri arasında gidip gelmeyi antiemperyalizm diye ülke işçi ve emekçilerine yutturmaya çalışıyorlar. Amerika’ya karşı Rusya’dan S400, Rusya’ya karşı Amerika’dan F 35 Savaş uçağı alarak ikisine de kafa tutuyor görünürken, gerçekte iki emperyalist blokun savaş ve silahlanma politikalarına daha çok bağlanıyorlar. İşbirlikçi yüzlerini ‘milli çıkar’ makyajıyla kapatan, rüzgargülü misali bir o yana bir bu yana dönen siyasi iktidar ve avanesi ne derlerse desinler bu gerçek değişmeyecektir.
Bugün, ne kadar ‘ey Amerika’ diye konuşsalar da, emperyalizm işbirlikçisi oldukları gün gibi açık. Antikapitalizm ve antiemparyalizm ırkçıların, milliyetçilerin, ulusalcıların ve din bezirgânlarının bayrağına yakışmaz. Çünkü Denizler 6. Filoyu denize dökerken onlar selam duranlardır. Dün Amerika’nın Vietnam’da yaptığı katliamlara sessiz kalanlar, bugün ABD’nin Ortadoğu’da başta Suriye olmak üzere pek çok ülkede savaşlarla halklara kan kusturmasına sessiz kalanlardır.
KAPİTALİZM GENÇLİĞE KARANLIK BİR GELECEKTEN BAŞKA BİR ŞEY VAAT ETMİYOR!
Kapitalist üretim sadece insanı sömürmüyor. Doğayı da sömürüyor. Yok olan ormanlar, enerji ve madencilik politikaları ile yaşanan talan ve tahribat, küresel ısınma, iklim değişikliği ve virüslerle yayılan salgın, hepsi kapitalistlerin kar hırsının sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. İşte bakın bütün dünya Koronavirüs salgını ile kasıp kavruluyor. Kapitalistler bu salgın günlerini bile fırsata çevirmeye çalışıyorlar. Tekellerin patent üzerinden kurduğu hakimiyet paran kadar aşı ve ilaç dayatmasıyla halk sağlığını paraya tahvil ederek tehlikeye atmaktadır. Başta emperyalist ülkeler olmak üzere gelişmiş kapitalist ülkelerin parayı verip nüfuslarından katbekat fazla aşı rezervasyonu yaparken yoksul ülke halklarının aşıya ulaşamadığı bir süreç dayatılmaktadır. Ülkemizde ise hala iki doz aşı olan insan sayısı nüfusun yüzde onudur” dedi.
“İŞÇİ SALGINLA YÜZ YÜZE ÇALIŞMAK ZORUNDA KALDI”
Tam kapanmada halkın yalnız bırakılmasını da eleştiren Yusuf Kaya, “AKP’nin 17 günlük sokağa çıkma yasağı kararıyla yaşlılar, çocuklar, işsizler ve küçük esnaf evlerine kapatılırken, patronların çarkı sorunsuz dönsün diye işçiler fabrikalara sürülmektedir. Sonuç; küçük esnaf can çekişirken, işçiler ise ya salgın yada işsizlik dayatması karşısında salgınla yüz yüze çalışmak zorunda kalmaktadır.
Bir yanda atanmayan öğretmenler diğer yanda uzağa düşen eğitim. Bir yanda işsizlik diğer yanda geleceksizlik. Kapitalizm gençliğe karanlık bir gelecekten başka bir şey vaat etmiyor. Egemenler tüm ayrıcalıklarını korumak için işçilere, gençlere ve kadınlara baskı ve sömürüden başka hiçbir şey vaat etmiyor.
Denizlerin son sözlerinde vurguladıkları Bağımsızlık, Demokrasi ve Sosyalizm mücadelesi bugün Türkiye gençliğinin gelecek mücadelesidir. Tüm Türkiye gençliğini geleceği kazanmak için Denizlerin bizlere devrettiği mücadeleyi güçlendirmeye, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm için örgütlenmeye çağırıyoruz. Yaşasın devrim ve sosyalizm!” diye konuştu.