Haber Merkezi
5 Haziran Dünya Çevre Günü nedeniyle yazılı bir açıklama yapan Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Mersin Şube Başkanı Dr. Sinan Can, “Ekolojik Kriz İle Mücadele Haftası”nda olunduğunu söyleyerek, çevre sorunlarının hem dünya toplumları hem de ülkemiz için büyük bir tehdit olmaya devam ettiğine dikkat çekti.
BÜYÜK TEHDİT
Doğal çevrenin korunması amacı ile 1972 yılında İsveç‘in Stokholm kentinde Birleşmiş Milletler Çevre konferansı yapıldığını anımsatan Başkan Can, “çevrenin ileri düzeyde kirlenmesine karşı üye ülkeler ortak çözüm yolları aramışlardır. Bu toplantıda alınan bir karar ile dünyada yaşanan çevre kirliliklerine karşı farkındalık yaratmak ve çevre koruma bilincimizi arttırmak amacıyla 5 Haziran Dünya Çevre günü olarak kabul edilmiştir.
Hızla artan dünya nüfusu, buna bağlı olarak artan nüfusun gereksinimlerini karşılamak için gelişen teknoloji ile artan sanayileşme, bilinçsiz uygulanan tarımsal faaliyetlerin çevreyi oluşturan ana unsurlardan olan hava, su ve toprağı olumsuz yönde etkilediği bilinmektedir.
Çevre sorunları hem dünya toplumları hem de ülkemiz için büyük bir tehdit olmaya devam etmektedir.
“3 MİLYONDAN FAZLA 5 YAŞ ALTI ÇOCUK HAYATINI KAYBETMEKTE”
Unutmayalım ki; Her yıl çevresel kirlilikten dolayı 3 milyondan fazla 5 yaş altı çocuk hayatını kaybetmektedir.
Her yıl 100,00`den fazla deniz kuşu ve deniz memelisi çevresel kirlilik nedeniyle ölmektedir.
Çevresel kirliliğin fazla olduğu bölgelerde yaşayan insanlar, daha az kirlilik olan bölgelerde yaşayan insanlara göre %20 daha fazla kanser olma risk altındadır.
Birçok canlı türü yok olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Çevre kirliliğinden kaynaklı küresel ısınmaya bağlı iklim değişikliği sonucu; Son 20 yıl içerisinde oluşan afetlerin yüzde 90’ının sel, fırtına, sıcaklık dalgaları ve diğer hava olaylarından kaynaklandığı tespit edilmiştir (Yaşanan toplamda 6457 afet, 606.000 kişinin yaşamını yitirmesine, 4.1 milyar insanın yaralanmasına ve evsiz kalmasına mal olmuştur. Kuraklık nedeniyle ise 1.1 milyar insan zarar görmüştür)” dedi.
MERSİN’DEKİ TEHLİKELER SAYMAKLA BİTMİYOR
Öte yandan 321 kilometrelik kıyı bandına sahip olan Mersin’de yoğun bir yapılaşma olduğuna da dikkat çeken Sinan Can, bununla birlikte, liman faaliyetleri, tarımsal faaliyetler, endüstriyel faaliyetler, petrol dolum tesisleri, lpg dolum tesisleri ve boru hatları, Nükleer Santral ve Petro Kimya tesislerinin yapılmaya çalışması gibi nedenlerle toprak, hava, deniz suyu, yeraltı suyu yüzey suyu kirliliği problemleri yaşandığını bildirdi.
maktadır. Şehrimizde bulunan liman faaliyetleri, yaz aylarında tatil sitelerinin atıksu deşarjları , balık çiftlikleri, deniz kirliliğine; Tarımsal faaliyetlerde gübre ve pestisitlerin bilinçsiz ve aşırı kullanımı toprak kirliliğine, ayrıca yüzey sularını , yüzey sularından beslenen yeraltı sularının kirlenmesine neden olmaktadır.
“BİLİMSEL OLARAK ELE ALMALIYIZ”
Dünyada, ülkemizde ve şehrimizde çevre kirliliğini bilimsel verilerle açıklamak, yaşamak için etkileşimde olduğumuz çevrenin güncel, bilimsel ve mühendislik açısından ele alıp değerlendirilmesini öngörmektedir. Çevre hakkında en önemli bilgiyi, doğduğumuz andan itibaren yaşadığımız ortamda aldığımız bilinç ile tanımlamaktayız. Çevre bilinci ile yetişen nesillerin, çevreye olan saygısı içten ve samimi olmakla birlikte kalıcı olacaktır. Yani, teknolojinin gelişmesi ve tüketimin hızla arttığı dünyamızda, gelecekte çevre kirliliğinin azalmasında, genç nesillerde çevre bilincinin oluşturulması en önemli basamak olacaktır.
Sonuç olarak 5 Haziran 1972 yılında Stockholm‘de ilan edilen Dünya Çevre Günü bir kutlama günü değil, dünya da ve Türkiye‘de Çevre kirliliklerine karşı farkındalık yaratmak ve çevre koruma bilincimizi arttırmak için eylem ve etkinlikler günü olmalıdır. Bu nedenle 1972 yılında Stokholm`de kabul edilen Dünya Çevre Günü, Odamızın 12. Genel Kurulu’nda ‘Ekolojik Kriz ile Mücadele Haftası’ olarak kabul edilmiştir.
Gezegenimizin sınırlarını ve yeniden üretme kapasitesini bilerek yaşamak dileğimizle” dedi.