HEDİYE EROĞLU
Gerek kıyılarda gerekse de ormanlık alanlarda gelişigüzel kurularak doğa tahribatına neden olan seralar tepki çekiyor. Özellikle kentin batı kesiminde giderek artan uygulamaların adresi “Sera kent” Anamur olurken, yöre sakinleri ve çevreciler yetkililerin harekete geçmesini istiyor.
Anamur Çevre Platformu son olarak, Bozdoğan- Mamure Kalesi mevkiindeki ormanlık alan içinde yer alan seralara dikkat çekerek, İmar Affı Yasası kapsamında ruhsat aldığı öngörülen seraların yarattığı yıkıma tepki gösterdi.
“OCAĞA GEÇİT YOK SERAYA VAR”
Platformdan yapılan açıklamada, “Bugüne değin mermer ocaklarına karşı hukuki mücadele yürütüldüğü için, Anamur’da henüz mermer ocağı açılmadı. Ancak ormanlık alanlardaki seracılık faaliyetlerinin mermer ocağı işletmekten bir farkı olmadığını ve doğada ciddi biçimde tahribat yarattığını görüyoruz.
Aşağıdaki fotoğrafta yer alan Bozdoğan- Mamure Kalesi mevkiindeki ormanlık alan içinde yer alan seralar, her kiminse, muhtemelen o kişi-kişiler tarafından sürekli biçimde ormandan yer açılmaktadır.
“SÜREKLİ GENİŞLİYOR”
Tahminimizce kendine ait özel yolu olan bu seralar, İmar Affı Yasası kapsamında ruhsat almış olmalılar. Belki de hiç bir şekilde ruhsat alınmamıştır. Uzaktan gördüğümüz kadarıyla, seraların etrafında ormandan açılan yer, sürekli biçimde genişlemektedir. Bizlerin gördüğü bu durumu yetkililerin de görmesi gereklidir.
“İNCELEME BAŞLATIN”
Orman İşletme Müdürlüğü ve Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü yetkilileri başta olmak üzere Anamur Kaymakamlığı’nın, aşağıdaki fotoğrafta yer alan seralar dahil, ormanlık alandaki tüm seralarla ilgili olarak inceleme başlatmaları gerektiğini düşünüyoruz.
Yapılacak araştırmada ormanlık alandaki seraların kaçak olup olmadığı, varsa yapı kayıt belgelerinin usulüne uygun biçimde ve yasal süresi içinde alınıp alınmadığı, alınsa bile sahadaki kullanım miktarının, yapı kayıt belgesinde yazanla örtüşüp örtüşmediği, su kuyuları için yasal izinlerin alınıp alınmadığı, bu seralara çıkan yolların izinsiz olup olmadığı, ormandan yeni yerlerin açılıp açılmadığı incelenmeli, ormandan yer açılması engellenmeli, usulsüz olan seraların yıkım işlemleri yapılmalı ve yapı kayıt belgeleri iptal edilmelidir.
Hatta usulüne uygun bile olsa, küresel ısınma ve iklim değişikliğinden kaynaklı kuraklık tehdidi nedeniyle, orman içindeki tüm seralar ve yapılar yıkılmalı, tahrip edilen bölgeler ağaçlandırılmalıdır” denildi.