Bir dizi programa katılmak üzere dün Mersin’e gelen KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın 47’nci yıldönümü dolayısıyla Toroslar Belediyesi tarafından Rauf Raif Denktaş Parkı’nda düzenlenen törene katıldı. Merkez Toroslar ilçesindeki parkta gerçekleştirilen törene Mersin Valisi Ali İhsan Su, Toroslar Kaymakamı Ahmet Hikmet Şahin, Toroslar Belediye Başkanı Sayın Atsız Afşın Yılmaz, Mersin milletvekilleri ile vatandaşlar katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende, şehitler için dua okunmasının ardından mehteran takımı bir gösteri sundu.
Gösterinin ardından bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Tatar, Toroslar’ın kendisi için çok önemli ve anlamlı olduğunu, her sabah kalktığında Girne’den Toroslar’a baktığını söyledi. Bugün Rauf Raif Denktaş Parkı’nda olmaktan büyük bir heyecan duyduğunu belirten Tatar, parkın hazırlanmasında emeği geçenlere teşekkür etti.
“20 Temmuz 1974, Kıbrıslı Türklerin tarihinde bir dönüm noktasıydı”
1960 doğumlu olduğunu ve o yıllarda Kıbrıs’ta büyük bir mücadele olduğunu dile getiren Tatar, 1950’li yıllardan başlayan Rumların ‘enosis’, Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hayalleri ve sonrasında Kıbrıs Türk halkına yönelik şiddet, soykırım, zulüm, baskı, yakaladıklarını katlettiklerini ifade etti. 1960’lı yıllarda EOKA teröristleriyle mücadele eden Kıbrıslı Türklerin her zaman yanlarında Türkiye Cumhuriyetini bulduklarını vurgulayan Tatar, Türkiye’nin her zaman yanlarında olduğunun altını çizdi. 1974’e kadar olan dönemde Türkiye’nin garantörlük hakkını kullanarak hem havadan hem denizden müdahale ettiğini ve Kıbrıslı Türklere katkılarını devam ettiklerini belirten Tatar, “Ama en önemlisi 1974. 15 Temmuz 1974 tarihinde Yunanistan’daki cunta, Kıbrıs’taki işbirlikçileriyle bir gecede Kıbrıs’ı Yunanistan’a bağlama hayalleriyle darbeyle Makarios’ u indirmiş, Helen cumhuriyeti ilan etmiştir. Ama Türkiye’miz garantörlük hakkını kullanarak, meşru bir zeminde kahraman Türk ordusunu, o zamanın başbakanı merhum Bülent Ecevit ve Yardımcısı Necmettin Erbakan’ın talimatlarıyla Mehmetçiğin adaya çıktığını gördük. 20 Temmuz 1974, Kıbrıslı Türklerin tarihinde bir dönüm noktasıydı, çünkü soykırımdan ve yok oluşun hemen ardından Rumların yaptığı bir hatayla Mehmetçik adaya çıkıyor ve o gün Kıbrıs Türkü bağımsızlığına ve özgürlüğüne kavuşuyor” dedi.
KKTC’de 20 Temmuz kutlamaları için hazırlıkların sürdüğünü ifade eden Tatar, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da o gün KKTC’de olacağını, Kurban Bayramı ile birlikte iki bayramı coşkuyla birlikte kutlayacaklarını söyledi.
“TÜRK ASKERİNİN ORADAN ÇEKİLMESİ BİZİM İÇİN ÖLÜM FERMANI DEMEKTİR“
Federasyon meselesinin artık geride kaldığını vurgulayan Tatar, “50 yıldır yapılan görüşmelerde federal bir Kıbrıs cumhuriyeti ve onun içerisine çekilecek olan Kıbrıslı Türkler, zaman içerisinde kendilerini bir azınlık olarak, Türkiye de Avrupa Birliğinde olmadığı için en fazla 15 sene sonra Türkiye’ye ‘Sen Avrupa Birliğinde değilsin. Kıbrıs’tan yavaş yavaş çekilmen lazım’ diyecekler. Türk askerinin oradan çekilmesi bizim için ölüm fermanı demektir. Türkiye’nin oradan çekilmesi, bizim artık büyük bir üzüntüyle Toroslar’ı seyretmemiz demektir. Dolayısıyla 1974’te kazandığımız zafer, etle tırnak, aynı milletin evlatları olarak ortaya koyduğumuz başarılar ve Doğu Akdeniz’de şu anda yakaladığımız üstünlük, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güçlenmesi, bir devlet olarak kökleşmesi, bağımsızlık, özgürlük ve Türkiye Cumhuriyeti ile birlikte kökleşmeye devam ediyor olmamız bizlerin üstünlüğüdür, başarısıdır. Kıbrıslı Türkler hiçbir zaman bağımsızlıkları ve özgürlüklerinden vazgeçmeyeceklerdir” diye konuştu.
“BİZ RÜŞVETLE SATIN ALINACAK BİR HALK DEĞİLİZ. BİZ ONURLU, HAYSİYETLİ BİR HALKIZ”
Tüm dünyaya karşı elde edilen başarının kolay olmadığının altını çizen Tatar, “Büyük bedeller ödenmiş, büyük acılar çekilmiş, göçler yaşanmış, bir noktada soykırımla yok olma noktasına gelmiş bir halkın öngörüsü, cesareti, kahramanlığı, destan yazmasıyla elde edilmiş bir başarıdır. Dolayısıyla kendimizle gurur duyuyoruz. Gençlerimize hep Kıbrıs’ta nelerin yaşandığını, Türkiye’mizin her zaman yanımızda olduğunu ve bugün ekonomik bir takım rüşvetlerle ‘Sizleri Avrupa Birliğine alacağız. Sizlere müreffeh bir gelecek vereceğiz. Sizin işiniz bizimledir, ne istersiniz siz Türkiye’den’ diyenlere benim cevabım; kendilerine kalsın, biz rüşvetle satın alınacak bir halk değiliz. Biz onurlu, haysiyetli bir halkız ve geleceğimiz için bağımsızlığımıza, özgürlüğüme ve her zaman bizim yanımızda olan Türkiye Cumhuriyeti’ne, Türk halkına gönülden bağlı, gelecekte de her türlü cesareti gösterecek bir halkız” ifadelerini kullandı.
“KIBRIS TÜRK'TÜR, TÜRK YURDUDUR, TÜRK KALMASI TARİHİN NAMUS KONUSUDUR”
Toroslar Belediye Başkanı Yılmaz da Kıbrıs Barış Harekatı’nın 47’nci yıldönümünde Cumhurbaşkanı Tatar'ı ağırlamaktan onur duyduklarını söyledi. Yılmaz, “Bundan 47 yıl önce kahraman Türk ordusu; Kıbrıs Türklerinin uğradığı baskı ve zulmü ortadan kaldırmak amacıyla adaya ayak basarak, diplomatik ve askeri gücünü tüm dünyaya gösterdi. O gün tüm dünya öğrendi ki; Kıbrıs bir coğrafyadan daha fazlasıdır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin güvenliği demek, Türkiye’nin güvenliği demektir. Bağımsızlığı, Türkiye’nin bağımsızlığıyla eş anlamlıdır. Kıbrıs Türk'tür, Türk yurdudur, Türk kalması tarihin namus konusudur. Beşparmak Dağları’na dökülen şehit kanları hiçbir şart altında silinmeyecek, emanetleri asla çiğnetilmeyecektir” şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından Cumhurbaşkanı Tatar ve protokol üyeleri, Rauf Raif Denktaş Parkı içerisinde açılan Gazeteci Kurtar Çakın'ın Kıbrıs Barış Harekatı Fotoğraf Sergisi ile Toroslar Belediyesi Teknik ve Mesleki Eğitim Kursları Yöresel Ürünler Sergisini gezdi.
Yöresel çadırda bazlama pişiren kadınlarla da sohbet eden Tatar, bir ara sacın başına da geçerek ekmek pişirdi.(iha)