HEDİYE EROĞLU
Geçtiğimiz günlerde meydana gelen orman yangınları bölge halkının yanında kışı Aydıncık ve Silifke İlçelerindeki geçiren Sarıkeçililerin yurtlarının da küle dönmesine neden oldu. Sarıkeçililer Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Pervin Savran, sosyal medya hesabından yangında zarar gören Aydıncık’ın Pembecik Mahallesi’ndeki bir Sarıkeçili yurdunu paylaştı.
“KIŞLAKLARIMIZIN YÜZDE 70’İ KÜL OLDU”
Gündüzleri beslenmek amacıyla ormanın çeşitli alanlarına dağılan yoldaşlarının geceleri kendilerini güvende hissetmek için çadıra yakın güvenli bir alanda uyuduğunu ifade eden Savran, “Bu alanda ormanın diğer bölümlerinden daha çok vakit geçirmiş olurlar. Bu süreçte; alanda bulunan kuru dallar ve kurumuş dip örtüsünü toprağa gömer ve alana sıvı bırakırlar. İşte bu sebeple etrafı komple yanmış olmasına rağmen yeşil kalan bir yurt yeri görmekteyiz” dedi. Temmuz ayının ortasından beri yaşam alanları olan ormanlardaki yangınlarla
mücadele ettiklerini ifade eden Savran, Mersin'de çıkan iki farklı yangının Sarıkeçili ailelerin kış yerleşkesi olan kışlaklarının yüzde 70'e yakınını küle çevirdiğini kaydetti.
“MADDİ KAYIPTAN ÖTE YAŞAM ALANLARIMIZ YOK OLDU”
Kaybedilen orman arazilerinin kendileri için maddi kayıptan öte yaşam alanlarının yok olması demek olduğunu vurgulayan Savran “Derneğimiz şuan hasar tespit çalışmaları ve alternatif orman alanlarıyla ilgili rapor hazırlamakla uğraşıyor. Bu sene daha kısıtlı alanda, daha az miktarda hayvanla hayatta kalmaya çalışacağız. Bu konuda diğer üreticilerden temel farkımız; yüzyıllardır hiç kapalı alan ve yem, saman görmemiş hayvanlarımızın bir yerde tutulup saman ve yem yardımlarıyla beslenerek hayatta kalması mümkün değildir” ifadelerini kullandı.
“SARIKEÇİLERİN ORMANLARA, ORMANLARIN BİZE İHTİYACI VAR”
İklim krizinin etkilerinin sert hissedildiği bu günlerde Sarıkeçililerin ormanlara ihtiyacı kadar ormanlarında sürdürülebilir tam göçebe çoban ailelere ihtiyacı bulunduğunu anlatan Savran şöyle devam etti: “ Yangın felaketiyle birlikte maalesef yangın alanları için başlatılan yardım kampanyalarının güvenilirliklerini de sorgulamaya başladık. Görüşümüz, karşılıksız yardımlarda bulunmak yerine direkt üreticiyi destekleyen alışveriş tercihlerinizin daha faydalı olacağı yönündedir.”