Hediye EROĞLU
Mersin Üniversitesi'nde 13 Eylül 2021 tarihi itibariyle yüz yüze eğitim başlıyor. Üniversiteden yapılan duyuruda, 2 doz aşı olmamış öğrenciler ve akademik personelden haftada iki kez PCR testi isteneceği belirtilerek, aşılarını acilen yaptırmaları istendi.
“NASIL BİR HAZIRLIK YAPILDI?”
Gelişmeleri gazetemize değerlendiren Eğitim-Sen Mersin Şube Eğitim Sekreteri ve Mersin Üniversitesi çalışanı Duygu Taner, pandemi etkisini yoğun şekilde sürdürürken, mücadele kapsamında hala istenilen şartların oluşturulamadığına dikkat çekti.
Pandemi öncesinde bile yemekhanelerde kuyruklar oluştuğunu anımsatan Taner, pandemi ile bu süreçte nasıl bir iyileştirme çabasına gidildiği, her hangi bir önlem alınıp alınmadığına dair bir bilgiye sahip olmadıklarını söyleyerek, “Bu tedbirler açık bir şekilde ortaya konmalıdır. Yüz yüze eğitim için gerekli tüm önlemler alınarak, tüm koşular sağlanmalıdır” uyarısı yaptı.
“YEMEKHANELER VE AMFİLER KESİNLİKLE HAZIR DEĞİL”
“Yemekhaneler ve amfiler kesinlikle hazır değil” diyen Taner, “Son ana kadar yüz yüze eğitime nasıl geçileceği konusunda bir bilgimiz yoktu. Hala ders programları veya hiç bir çalışmaya dair hala elimizde somut bir bilgi yok. Tüm üniversitelerde durum bu. Uygulamalı derslerin daha önce yüzde 40’ına kadar uzaktan yapılacağı bilgisi vardı. Uygulamalı derslerin yine yüz yüze olacağı, çevrim içi derslerin ise öğretim elemanlarının inisiyatifi ile yapılacağını duyduk.
“ÖĞRENCİ SAYISINDA DÜŞÜŞ VEYA ÖĞRETİM ELEMANLARININ SAYISINDA ARTIŞ OLMALIYDI”
Öte yandan haftalık ders programları yapılırken öğrenci kontenjanlarımızın azaltılması gerekirdi. Sınıflar seyreltilmeliydi. Ancak bunun yerine pandemi öncesi YÖK tarafından belirlenen kontenjanlar yine açıldı. Hatta bazı bölümlere ilk kez öğrenci alımları yapıldı. Öğrenci sayısında düşüş veya öğretim elemanlarının sayısında artış olmalıydı.
Sınıflarda 60-70 kişilik kontenjana gidilmeliydi ki öğrenciler pandemi koşullarına uygun şekilde eğitim alabilsin hem de akademisyenlerin sağlığı da riske atılmamalıydı. Bunun içinde şubeleşmeye gidilmeliydi.
“SÜREÇ BELİRSİZ”
Ancak hem birimlerdeki madde yetersizlikler, yeterli sınıfların bulunmaması, materyallerin bulunmamasından kaynaklı şubelendirilmeye gidilemedi. Pandemi öncesi durum ne ise şuanda da o. Şuan uzaktan eğitimler açılacak, dersler boş olacak ama bu seferde uygulamalı dersi verecek öğretim elemanı olmayacak. Öğretim elemanlarının ders yükleri azaltılmadığı için öğrenciler yine bir sınıfa doluşacaklar.
Ayrıca hala hangi derslerin yüz yüze hangisinin uzaktan yapılacağı tespit edilemediğinden sürece belirsizlik hakim. Bunların daha önceden bildirilip öğrencilerin ona göre ders seçimi yapması sağlanmalıydı ki bu da öğrencilerin en doğal hakkı.
Sürecin hala belirsiz olması hem öğrenciler, hem akademisyenler hem de idari personel açısından sıkıntılara neden oluyor.
Örneğin yemekhanelerin ortak kullanımı söz konusu. Yemekhanelerde veya ayrı ayrı olan birimlerde de bu süreç nasıl işletilecek, buna dair genel bir bilgilendirme yok. Amfiler, yemekhaneler ve havalandırma sistemleri yetersiz” dedi.
“TEDBİRLER ALINARAK, OKULAR AÇILMALI”
Özellikle üniversite öğrencilerin sosyalleşme adına kampuslerinde olmaya ihtiyacı olduğunu belirten Duygu Taner, “Üniversitenin tüm bileşenleri ile nelerin yapıldığına dair bilgilendirmelerin paylaşılması gerekir. Böylelikle öğretim elemanları da, öğrencilerde huzurlu bir eğitim dönemi yürütür.
Okullar mutlaka açılmalı, yüz yüze yapılmalı pandemi ile mücadele kapsamında gerekeli önlem ve tedbirler alınmalı.
“PCR TESTLERİ FAKÜLTELERDE YAPILMALI”
Öte yandan iki doz aşı olmayan öğrenci ve personellere haftada iki kez PCR testi yapılacak ama bu test nasıl yapılacak? Biz öğrencilerimizin haftada iki gün hastaneye gitmesini doğru bulmuyoruz. PCR testleri fakültelerde yapılmalı. PCR testi ulaşılabilir olmalı. Öğrencileri eğitimden caydırmaya değil, çağrıcı, kapsayıcı olunması gerekir. Öğrencinin eğitim aldığı yerde testlerin yaygınlaştırılması, ulaşılabilir olması gerekir. Aşı olmayı desteklemek, öğrencileri cezalandırır gibi ‘aşı olmayan gelmesin’ demek yerine ‘sizleri kampuslerinize bekliyoruz’ demek gerekir. Okul kesinlikle açılmalı aksi takdirde 3’üncü sınıfa gelen gençler hiçbir şey öğrenmemiş olacak. Okulları açmazsak kayıp bir nesil yetiştirmiş olacağız. Okullar açılmalı ama tedbirlerin arttırılması gerekiyor” diye konuştu.