1995 yılından bu yana Roma La Sapienza Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından yürütülen Elaiussa Sebaste antik kentindeki kazı çalışmalarının 27. dönemde çalışmalar büyük hamam-bazilika ve promontoryum da olmak üzere 2 ayrı noktada sürdürülüyor. 2020 sezonunda pandemi nedeniyle sadece depo çalışması yapılırken, 2021 sezonunda depo çalışmalarının yanı sıra yeniden arazide kazı çalışmalarına başlandı.
Kazı çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Prof. Dr. Marcello Barbanera, kentteki çalışmalarda Hellenistik dönemden MÖ 2. yüzyıldan Geç Roma - Erken Bizans dönemine MS 7. yüzyıla kadar süren aralıksız bir insan yerleşiminin tespit edilmesinin sağlandığını söyledi.
Kalıntıların Mersin’e yaklaşık 60 kilometre uzaklıkta bulunduğunu 23 hektarlık bir alanı kapsayarak sahil şeridi üzerinde geniş bir bölgeye yayıldığını anlatan Barbanera, Suriye, Mısır, Kıbrıs ve Anadolu Yarımadası arasındaki kavşak konumunda olan, coğrafi konumu itibariyle de uzun bir süre Kilikia'nın en önemli ticaret liman kentlerinden biri olan Elaiussa Sebaste'nin bulunduğu ortamın fiziki zenginliği sayesinde her zaman doğu ile batı kültürlerinin arasında bir geçiş ve temas bölgesi olduğunu dile getirdi.
2019 yılına kadar devam eden ve tamamlanan kazı çalışmaları sayesinde kente ait pek çok yapının gün yüzüne çıkarıldığını ifade eden Barbanera, bunlardan tiyatro, agora ve Bizans sarayının bir bölümünün ziyarete açıldığını belirtti.
"ELAİUSSA SEBASTE, DAĞLIK KİLİKİA BÖLGESİ’NDEKİ BENZER DURUMLARI ANLAMAK İÇİN DE ÖNEMLİ"
Aynı zamanda kentte uzun süren arkeolojik kazı çalışmalarının büyük sayıda bilimsel veri ve materyalleri ortaya çıkardığına dikkat çeken Barbanera, "Bu veri ve materyallerin bilim dünyası ile toplumun ilgi ve bilgisine sunulması amacıyla sınıflandırılıp incelenerek yakın zamanda yayına hazırlanacaktır. Kent yapılarının restorasyonlarının yanı sıra doğal peyzaj ile arkeolojik kalıntıların birleşimi, turizm potansiyelini arttırmak açısından oldukça önemlidir. Önümüzdeki yıllarda da devam edecek kazı sezonlarında öncelikle arkeolojik alanın değerlendirilmesine yönelik çalışmalar söz konusu olacaksa da, kentin katmanlarında yaşamsal bağlantıları ön plana çıkarmayı amaçlayan kazılar devam edecektir. Kazı çalışmaları öncesinde Jeomanyetik ve Lidar (üç boyutlu yersel lazer) tarama gibi araç ve yöntemler kullanılacaktır. Halen tam olarak belirsiz olan liman, şehir ve nekropol arasındaki bağlantıları keşfetmek öncelikler sırasındadır. Bu araştırmaların sonuçları sadece Elaiussa Sebaste kenti için değil, Dağlık Kilikia Bölgesi’ndeki benzer durumları anlamak için de önemli olacaktır" diye konuştu.
Prof. Dr. Marcello Barbanera, çalışmaların İtalyan ve Türk arkeolog, antropolog, arkeozoolog, sanat tarihçi, restoratör, mimar, epigraf akademisyenler ile öğrencilerden oluşan büyük bir ekip tarafından, Kültür ve Turizm Bakanlığının izni ve destekleri ile yürütüldüğünü de kaydetti.
Batman Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Can Yumni Gündem de kazılarda ortaya çıkan hayvan kemik yapılarını incelediklerini belirterek, Roma dönemine ait olduğu sanılan kemik kalıntılarından o dönemde kırmızı et tüketiminin koyun, keçi ve büyükbaş hayvanlardan sağlandığını, ayrıca Suriye ve Afrika’dan geldiği düşünülen egzotik deve kuşu kemiklerine de rastladıklarını dile getirdi.(iha)