HEDİYE EROĞLU
Mersin’in Toroslar ilçesine bağlı Yalınayak, Şevket Sümer ve Güneş Mahallesi sınırlarında kalan 35 konut parselini doğrudan tehdit eden 30’u aşkın plastik atıkların eritilip geri dönüştürülmesi işlemini yapan granül yakan fabrikalara karşı yöre halkı, yetkilileri görev çağırdı.
Hukuksuzca faaliyet gösterdiği iddia edilen fabrikalara karşı eylem yapan yöre sakinleri valilik ve Cumhuriyet Savcılığına seslendi. CHP’li Meclis Üyesi Abdurrahman Yıldız’ın da destek verdiği eylemde, yöre sakinleri, hukuk bir şekilde faaliyet yürüttüğü iddia ettikleri fabrikaların faaliyetlerinin sonlandırılmasını istedi.
“OSB’YE TAŞINMALARI GEREKİYOR”
CHP’li Yıldız, mebzul miktarda ruhsatsız veya çalışma ruhsatları kadük hale gelmiş granül yakma fabrikalarına yıllar önce ikinci sınıf gayrı-sıhhi müessese ruhsatı verildiğini ancak zaman içinde bu işletmelerin imalathane olmaktan çıkıp fabrika halini geldiğine dikkat çekti. “Dolayısıyla birinci sınıf gayrı-sıhhi müessese şeklinde ruhsatlandırılmaları gerekmekte” diyen AbdurrahmanYıldız, “Büyükşehir Belediyesi bu alanlar sanayi alanı olmadığından ruhsat talebini reddederek Organize Sanayi Bölgesi’ne yönlendirdi. İşletmeler bu konuyu mahkemeye taşıdı ancak kaybetti. Uzun zamandır bu karara rağmen fiilen çalışmaya devam ediyorlar. Çıkardıkları koku duman, gürültü bölgede yaşanamaz hale getirdi. Bu dönemde Toroslar Belediyesince buralara konut yapma ruhsatı verildi. İnsanlar bir yandan yaşam alanları yaparken, bir yandan granül işleme tesislerinin kurulmasına göz yumuldu.
Buradan bu tesisler hemen organize sanayi bölgesi ne taşınmalı gerekir. Öyle ki, şimdi mecliste görüşülen imar planlarında buralar, sanayi olarak işaretlenmeyecek.
İkinci sorun bölgede bulunan kaçak moloz dökme alanları. Hem Akdeniz'de hem de Toroslar da bu alanlar var. Konut alanlarının dibinde olan ve İçine her türlü inşaat, fabrika, evsel atık dökülen bu alanlar derhâl kontrol altına alınmalıdır” dedi.
“BÜYÜKŞEHİR VE TOROSLAR TOPU BİRBİRİNE ATIYOR”
Yöre sakinlerinden Azmiye Çeviker ise “Siyasetiniz batsın! İnsanlar ölüyor!” diyerek, yıllardır verdikleri mücadeleye rağmen kapanmayan ölüm tesislerine karşı Mersin Valiliği ve Cumhuriyet Savlığını göreve çağırdı.
“2005’ten buyana yerleşim yerlerine en yakın konumdaki yaklaşık 30 tesise karşı mücadele veriyoruz” diyen Çeviker, “Buralar ağrı sanayi veya çöp depolama alanı değil. 3 mahalle birbirine sınır alanındaki bu tesislerin kapatılmasın istiyoruz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ilgili yerel belediyeleri harekete geçmesi için defalarca yazılar yazdı. Ruhsatların iptali için belediyelere uyarılar yapıldı. Ama Büyükşehir Belediyesi topu Toroslar’a, onlarda Büyükşehir’e atıyorlar.
“İNSANLAR ÖLÜYOR”
Mersin 2. İdare Mahkemesi’nde açtığımız dava kapsamında 2020/463 nolu ve 2020/1089 nolu kararlar ile bu tesislerin kapatılması gerekiyor ama siyaset yapılıyor. Batsın sizin siyasetiniz. Yüzlerce insan kanser oldu, sağlık sorunları yüzünden ölüyor insanlar. 35 parsel konut alanı etrafında bu tesislerin ne işi var? Bunun adı ekmek değil, azgınlık, arsızlıktır. Mantar gibi kendi kafalarına göre türemiş durumdalar.
Yasalar gereği konut alanlarında bu tür tesislerin kurulması yasakken, işlem yapılmıyor.
Hukuk devletinde yaşıyoruz, savcıları göreve çağırıyoruz” diye konuştu.