GİZEM EKİCİ
Sağlıkta Dönüşüm Programının kabul edilemez sonucu olan doktor cinayetleri devam ederken sağlık emekçileri hastane önlerinde yaptıkları eylemler ile hükümete seslendi.
Ankara’da 36 saatlik nöbetten uykusuz bir şekilde çıkan asistan doktor Rumeysa Berin Şen'i trafik kazasında ölmesinin protesto edildiği eylemlerde asistan hekimler yaptıkları açıklamalarla yaşadıkları zorluklar dikkat çekerek sorunlarına çözüm istedi.
Mersin’de de eylemlerin adresi Mersin Üniversitesi Hastanesi Poliklinikler Girişi oldu. Tabip Odası öncülüğünde ki eyleme Türk Tabipleri Birliği Asistan ve Genç Uzman Hekimler Kolu ile Çeşitli sendika ve derneklerde destek verdi.
Eylemde, “Asistan hekimler tükeniyor, farkında mısınız?” pankartı açılarak, “Asistan hekimler ölüyor!” başlığıyla bir basın açıklaması yapıldı.
“ÇALIŞMA ŞARTLARIMIZ BİZİ ÖLDÜRÜYOR”
Açıklamayı okuyan Tabip Odası Başkanı Dr. Mehmet Antmen, “Bugün maalesef çok acı bir olayın ardından burada toplanmış bulunmaktayız” diyerek, Ankara Şehir Hastanesinde Kadın Doğum Kliniğinde asistan hekim olarak çalışman Dr. Rümeysa Berin Şen nöbet ertesi evine gittiği sırada bir trafik kazası sonrası hayatını kaybettiğini anımsattı. Rümeysa Berin Şen’in gün aşırı tuttuğu yorucu nöbetlerin ardından geçirdiği kaza görüntülerinin bunun bir kaza değil göz göre göre çalışma şartlarının sebep olduğu bir cinayet olduğunu gösterdiğini vurgulayan Antmen, “Yıllardır ‘Çalışma şartlarımız bizi öldürüyor’ dedik ancak hiçbir düzenleme yapılmadı. Melike Erdem, Ece Ceyda Güdemek, Emre Bakırlı, Mustafa Yalçın ve maalesef Rümeysa Berin Şen ve adını bile duyamadıklarımız hayatlarının baharında, mesleklerine hevesle başladıkları zamanlarda birer birer yaşamlarını yitirdiler. Ölüme sürüklendiler.
“HEKİMLERİN ÇALIŞMA ŞARTLARININ DÜZELTİLMESİ İÇİN KAÇ MESLEKTAŞIMIZIN ÖLMESİ GEREKİYOR?”
Soruyoruz; Asistan hekimlerin çalışma şartlarının düzeltilmesi için kaç meslektaşımızın ölmesi gerekiyor?
Bir devlet memuru ayda ortalama 168 saat mesai yaparken bir asistan hekimin mesai süresi 360 saati bulmaktadır. Asistan hekimler çoğu branşlarda 36 saate varan sürelerde çalışıyor. Hekimler uykusuz, yorgun geçen gecenin ardından polikliniklerde 100’e yakın hasta muayene ediyor, gözleri uykudan kapanmak üzereyken ameliyata giriyor.
“30 SAATTİR ÇALIŞAN ASİSTAN HEKİMİN 80. HASTASI YA DA AMELİYAT ETTİĞİ KİŞİ OLMAK İSTER MİSİNİZ?”
Hastalarımıza soruyoruz; 30 saattir çalışan asistan hekimin 80. Hastası ya da ameliyat ettiği kişi olmak ister misiniz? Biz asistan hekimler nöbet ertesi dinlenmeden mesaiye devam ettiğimiz gibi bir de gün aşırı nöbetler tutuyor, neredeyse ayın yarısında evimize gidemiyoruz. Maksimum ne kadar çalışacağımız hiç konuşulmazken maksimum ne kadar ücret ödeneceği ise her yerde karşımıza çıkıyor. Bu çok net ki, ucuz iş gücü olarak görülüyoruz. Performans sistemi nedeniyle ücret kesintisi yapılacağı zaman akla ilk gelenler hastanenin iş yükünü sırtlayan asistan hekimler oluyor” dedi.
“BİZ BU DÜZENİ KABUL ETMİYORUZ”
İnsanca nöbet sayısı ve nöbet ertesi izin hakkını dillendirdiklerinde hocalar ve kıdemli asistan hekimler tarafından “Biz çalıştık, siz de çalışacaksınız” yanıtı aldıklarını dile getiren Antmen, “Hayır! Biz bu düzeni kabul etmiyoruz. Kışkırtılmış sağlık talebinin, basamaklandırılmayan sağlık sisteminin, belirsiz yönetmeliklerin, adaletsiz görev dağılımının yükünü sırtlanmayacağız!
Bizi bu şartlarda çalışmaya zorlayanlara soruyoruz; Yanlışa yanlış demeden, yanlışın düzeltilmesi için çaba göstermeden iyi hekimlik yapılabilir mi? Ne zaman bu düzene dur demek için sorumluluk almaya başlayacaksınız?
“KÖLE DEĞİL UZMANLIK ÖĞRENCİSİYİZ”
Biz asistan hekimler artık yeter diyoruz. Hekimlik yaparken dayatılan insanlık dışı çalışma şartları nedeniyle bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok!
Uzmanlık eğitimi almak için geldiğimiz kliniklerde asıl görevimizin öğrenmek olduğunu hatırlatıyor, nitelikli eğitim istiyoruz. İnsanca çalışma koşullarının sağlanmasını adaletsiz görev dağılımına son verilmesini talep ediyoruz! Yataklı kurumlar yönetmeliğinde değişikliğe gidilerek nöbet ertesi izin hakkının ücret kesintisi olmaksızın ön koşulsuz tanımlanmasını istiyoruz.
Hatırlatıyoruz: Köle değil uzmanlık öğrencisiyiz, yorgun hekim, uykusuz hekim, tükenmiş hekim sağlığa zararlıdır!” diye konuştu.