Hediye Eroğlu

Fukuşima felaketinin yıldönümünde ölenleri anmak için Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin kurulduğu Büyükeceli Mahallesi’nde basın açıklaması yapmak ve havaya balon uçurmak isteyen,  güvenlik güçlerinin engeli nedeniyle yapamadıkları etkinlik için haklarında dava açılan Mersin Nükleer Karşıtı Platform Üyesi 17 kişinin yargılanmasına başlandı. 28 Ekim’de Gülnar Asliye Ceza Mahkemesi’nde  görülecek duruşma öncesi NKP üyesi 10 kişi Mersin 18. Asliye Mahkemesi’nde talimatla ifade verdi.

Mersin Nükleer Karşıtı Platform bileşenleri, Fukuşima'da meydana gelen nükleer felaketin onuncu yıl dönümünde Akkuyu Nükleer santralinin önünde yapmak istediği anma etkinliği jandarma engeline takılmıştı. 11 Mart’taki eylemde jandarmanın basın açıklamasına izin vermemesi üzerine NKP bileşenleri Büyükeceli Mahalle merkezinde sarı balonları gökyüzüne bırakarak projeye yönelik tepkilerini dile getirmişti. Eyleme HDP Milletvekili Erol Katırcıoğlu'da katılmıştı.

10 KİŞİ TALİMATLA İFADE VERDİ

Eyleme katılan NKP üyelerinden 17’sinin kimliği jandarma ekiplerinin çektiği fotoğraflardan belirlendi. Kimlikleri tespit edilen NKP’nin o dönemdeki sözcüsü Aycan Özkan’ın da aralarında bulunduğu Çiğdem Serin, Elmas Kara, Eren Türker, Ful Uğurhan, Gülbahar Şofer, Halil Kara, İhsan Derinöz, Onur Abdullah Turgut, Sedat Başkavak, Turan Kanık, Uğur Tülay, Yenal Kanık, Yıldırım Akpınar, Yusuf Uçay, Menekşe Kızıldere ve Naci Sönmez hakkında Cumhuriyet Savcısı tarafından hazırlanan iddianame  Gülnar Asliye Ceza Mahkemesince kabul edilerek Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu 28/1, Türk Ceza Kanunu 53/1 maddesine göre Kanuna Aykırı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Düzenleme Yönetme Bunların Hareketlerine Katılma suçundan yargılanmasına karar verilmişti. 28 Ekim’de

Gülnar Asliye Ceza Mahkemesi görülecek davada 10 kişi Mersin 18. Asliye Ceza Mahkemesi’nde talimatla ifade verdi.

ÖZKAN:”YAPTIĞIMIZ YASALDIR”

Kimlik tespitinin ardından hakim iddianameyi okuyarak NKP üyelerinin tek tek ifadesini aldı. İlk ifadesini veren eski NKP dönem Sözcüsü Aycan Özkan, kendisinin o dönem NKP dönem sözcüsü olduğunu ve bölgeye basın açıklaması yapmak için değil Fukişima anması için gittiklerini söyledi. Fukişima’da ölenleri anmak için balon uçurmayı planladıklarını anlatan Özkan, “Kamuoyunu rahatsız edecek bir eylemde bulunmadık. 10 Mart Akkuyu Nükleer Santralinin temel atma yıl dönümü. 11 Mart ise Fukişima felaketinin yıldönümü. Biz zaten 9 Mart’ta Mersin’de basın açıklaması yapmıştık. Bize jandarma ekipleri uyarı yapmadan müdahale ettiği için aramızda ufak bir tartışma çıktı. Olay günü toplantı ve yürüyüş düzenlemedik. Düzenlemiş olsak bile bu bizim Anayasal hakkımız. Eylemimiz yaşam hakkımızı savunmaya yöneliktir. Yaptığımız yasaldır. Beratımı istiyorum” şeklinde konuştu.

ŞOFER: “ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANDIK”

HDP Mersin İl Eşbaşkanı Gülbahar Şöfer ise NKP’nin çağrısı üzerine bölgedeki balon uçurma eylemine katıldıklarını ifade ederek “Kolluk güçlerinin yarattığı bir gerginlik oldu. Normalde basın açıklaması yapılmayacaktı. Bu gerginlikten sonra basın açıklaması yapılması hasıl oldu. Bunun üzerine NKP sözcüsü ve milletvekilimiz Erol Katırcıoğlu açıklama yaptı. Basın açıklaması yasaldır. Anayasal hakkımızı kullandık. Beratımı istiyorum” dedi.

BAŞKAVAK: “PSİKOLOJİK ŞİDDETE MARUZ KALDIK”

Emek Partisi Genel Başkanı Yardımcısı Sedat Başkavak ise, Fukişima’nın yıl dönümünde nükleer felakete dikkat çekmek için bölgede gittiklerini ifade ederek “Araçlarımızdan iner inmez güvenlik güçlerinin psikolojik şiddetine maruz kaldık. Basın açıklaması yapamadık. Yapmış olsaydık bu bir Anayasal haktır. 10 adet balon uçurduk. Kamu düzeninin bozan bir davranışımız olmadı. Beratımı istiyorum” diye konuştu.

HDP Akdeniz Belediye Meclis Üyesi Yıldırım Akpınar ise ifadesini Gülnar’daki duruşmada vereceğini söyledi.

Yusuf Üçay ise kendisinin nükleer karşıtı aktivist olduğunu belirterek olay sırasında hayatın olağan akışını engelleyecek bir davranışının olmadığını söyledi. Suçlamaları kabul etmeyen Üçay beratını istedi.

Onur Abdullah Turgut ta suçlamaları kabul etmeyerek hayatın doğal akışını engelleyecek bir durumun olmadığını ifade etti. Böyle bir davanın açılmasının yurttaş olarak içlerini açtığını anlatan Turgut, eylemin yapıldığı yerin trafiğe kapalı bir alan olduğunu  ifade ederek beratını istedi.

KARA: “BİZ AÇMAMIZ GEREKİRKEN BİZE DAVA AÇILDI”

EMEP Akdeniz Meclis Üyesi Halil Kara ise Fukuşima ve Çernobil felaketlerine dikkat çekmek için bölgeye gittiklerini ve hayatın doğal akışını engelleyecek bir durumun söz konusu olmadığını söyledi. Anayasal haklarını kullanamadıkları için kendileri dava açmaları gerekirken kendilerine dava açıldığını ifade eden Kara, “Haklarımızı kullanamadık. Beratımı istiyorum” dedi.

Elmas Kara da Nükleer felaketin doğaya ve insana zararlarını anlatmak için bölgeye gittiklerini ifade ederek herhangi bir suç işlemediklerini söyledi.

TÜLAY: “ARACIMIZIN BULUNDUĞU ALAN TRAFİĞE KAPALI BİR ALANDI”

Elektrik Mühendisleri Odası’nı temsilen bölgeye gittiklerini anlatan Uğur Tülay ise “Açıklama yapmamıza fırsat verilmedi. Orada askerler ayaklarını ve coplarını yere vuruyordu. Psikolojik şiddete maruz kaldık. Anayasal hakkımız için orada bulunduk. Oradaki insanlara mesleğimiz gereği nükleer santrallerin zararlarını ve sakıncalarını anlatacaktık. Aracımızın bulunduğu yer trafiğe kapalı bir alandı. Kamu düzenini engelleyecek bir eylemimiz söz konusu değildi. Beratını istiyorum” ifadelerini kullandı.

UĞURHAN: “JANDARMA ONURUMUZU İNCİTİCİ DAVRANIŞTA BULUNDU”

Aktivist Doktor Ful Uğurhan ise “Tabip Odası üyesi bir hekim olarak nükleer santrallerin insanlara, doğaya ve canlılara verdiği zararı anlatmak için çalışıyoruz. Vatandaşları bilgilendirmek ve Fukişima’nın 10. Yılında inceleme yapmak için bölgeye gitmiştik.. Bütün insanların önünde jandarma onurumuzu incitici davranışta bulundu. Felaketi simgelemek için 10 adet balon uçuracaktık. Anayasal hakkımız engellendi. Biz dava açmamız gerekirken bize dava açıldı. Jandarma psikolojik şiddet uyguladı. Ortamı germeye çalıştılar. Kanuna aykırı bir davranışımız olmamasına rağmen bize müdahale edildi. Beratımı istiyorum” dedi.

AVUKAT ARA: “YASA KOLLUK KUVVETLERİ TARAFINDAN TEHDİT İÇİN KULLANILIYOR”

NKP üyelerinin avukatı Sercan Ara ise 2911 Sayılı Gösteri ve Yürüyüş kanunundaki uygulamalar nedeniyle Türkiye’nin AİHM’de tazminata mahkum edildiğini hatırlatarak,”Bu kanun Anayasa ve Yargıtay kararları nedeniyle kadük bir karardır. Kolluk kuvvetlerince vatandaşlar üzerinde tehdit yaratmak için kullanılmaktadır. Burada bir miting söz konusu değildir. Müvekkillerimiz bir anma için orada bulunmuştur. Burada 2911 Sayılı kanun hukuka aykırı yorumlanmıştır. Müvekkillerimizin beratını istiyoruz” şeklinde konuştu.

AVUKAT AKKAYA: SAVCI HANIMIN AYIP ETTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM

Avukat Mehdi Zana Akkaya ise, iddianamenin zorlama olduğunu öne sürerek “Savcı hanımın ayıp ettiğini düşünüyorum” dedi.

MAHKEME HAKİMİ: “İDDİANAME BANA GÖRE DE SANKİ TAM OTURMAMIŞ GİBİ”

Burada araya giren mahkeme başkanı da kendisine göre sanki iddianamenin tam oturmamış gibi geldiğini söyledi. 

Avukat Akkaya, Cumhuriyet Savcısının müvekkillerinden hiçbirinin ifadesini almadan direk iddianame hazırladığını söyledi.

Avukat Sevim Küçük ve Linda Sevim Hocaoğulları da müvekkillerinin suç işlemediğini ifade ederek beratlarını istedi.

İddia makamı ise buradaki mahkemenin talimat mahkemesi olduğunu ifade ederek dosyanın kendi mahkemesinde görülmesini talep etti.