Yeniden Refah Genel Başkan Yardımcısı Prof. Aydal, Nükleer enerjiye karşı olmadıklarını ancak Akkuyu Nükleer Santrali’nin yapımında birçok usulsüzlüğün olduğunu belirterek 7,5 milyar dolara bitebilecek santralin 25 milyar dolara mal edilecek olması ile yeni bir ’yap-işlet-devret’ faciası ile karşı karşıya olduklarını söyledi.
Haber Merkezi
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Doğan Aydal, nükleer enerji tartışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.
Aydal, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 'Türkiye nükleer enerjiye sahip olmasın demek, ihanet değilse gaflettir' açıklamasına atıfta bulunarak, "Sayın Cumhurbaşkanımızı yine yanıltıyorlar! Bizim karşı çıktığımız şey, nükleer santrallerin inşa edilmesi değildir.' diyerek, ilk ünitesi 2023 yılında devreye alınması planlanan Akkuyu Nükleer Güç Santrali anlaşmasına yönelik eleştirilerini şöyle sıraladı: “Biz, 1962 yılında kurulan BİR MW( 1000 kW) gücünde Çekmece Nükleer Araştırma Enstitüsündeki santral için bile 59 yıldır bir gram “Uranyum 235” üretemeyen ve üretmeyeceğim diye dış ülkelere teminat veren zihniyete karşıyız. Bir nükleer santralin yer seçimi, tesisin kurulması ve santralin işletilmesi için ayrı ayrı lisanslama kabiliyetine sahip en az 700 adam/yıl'a ihtiyaç varken ve Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nda (TAEK), bu uluslararası lisanslama yetkisine sahip bilim adamı sayısı 10-15 arasında değişirken, nükleer santral kurma hevesine karşıyız."
“MERSİN AKKUYU BÖLGESİ, NÜKLEER SANTRAL İÇİN USULSÜZ OLARAK TAHSİS EDİLDİ”
Akkuyu Nükleer Enerji Santrali'nin yapımı için usulsüz yanlış yere tahsis yapıldığını ifade eden Aydal, "Mersin Akkuyu Bölgesinin uygun olmadığını gösteren raporlardan biri de, 2006 yılında TAEK tarafından hazırlanan bir rapordur. Bu rapora göre 43 kriter kullanılarak yapılan araştırmada nükleer santral için en uygun yerin Sinop olduğuna karar verildi. Buna rağmen devletin bir başka kuruluşu olan TETAŞ Mersin Akkuyu için “Yer Tahsisi” yaptı." dedi.
Türkiye’de zenginleştirilmiş 1200 kilo Uranyum cevheri olduğunu ve bundan Uranyum 235 izotopu üretebilecek teknikleri araştırmak yerine, Akkuyu’da kurulacak nükleer santralin ihtiyacının tamamını Rusya’dan TVEL şirketinden ithal edilecek olunmasını eleştiren Aydal, "Biz, Dünya’da mevcut 450 santralin yıllık uranyum ihtiyacının yüzde 65’i ancak karşılanmakta iken, elimizdeki uranyumları değerlendirmek için strateji geliştirmeyen zihniyetlere karşıyız. Her şartta ihtiyacımız olacak uranyum cevher bölgelerinin yabancı şirketlerin işletimine verilmesine karşıyız. En zengin tenöre sahip Yozgat-Sorgun uranyum yataklarının 180.000 dönümünün 2011 yılında kurulmuş bir yabancı şirkete verilmesini sağlayan, Maden Kanunu'nda yapılan, şirkete özel değişikliklere karşıyız." ifadelerini kullandı.
“BATI STANDARTLARI DURURKEN RUSYA'YA MAHKUM EDEN ZİHNİYETE KARŞIYIZ”
“Batı standartlarında nükleer santral yapacağız” hedefiyle yola çıkılıp “Rus teknolojisi ile yapılan santrale” razı eden zihniyete karşı olduklarını belirten Aydal, şöyle devam etti: "Biz, Zenginleştirilmiş Uranyum satışlarının yüzde 83,5’lik önemli bir kısmı, Almanya, Hollanda ve Fransa gibi Türkiye karşıtlarının kontrolünde olan bir sistemde, Türkiye’yi uranyum rezervleri son derece kısıtlı Rusya’ya mahkum eden zihniyete karşıyız. İhaleye girecek ülkelere 'Yapacağınız santralden kendi ülkenizde de olmalıdır' şartı koşup, Rusya’da 1200 WWER tipi basınçlı su reaktörü hiç üretilmemiş ve kullanılmıyorken, ülkemizde kurmalarına, 'berberliği' bizim başımızda öğrenmelerine müsaade eden zihniyete karşıyız."
NÜKLEER ATIKLARIN NEREYE GÖMÜLECEĞİ BELLİ DEĞİL
Nükleer tesisin yapımı kadar nükleer atıkların da nereye gömüleceği meselesinin önemli olduğunu vurgulayan Prof. Aydal, Akkuyu için yapılan anlaşmada bunun belli olmadığını ileri sürdü.
YENİ BİR YAP-İŞLET- DEVRET FACİASI: 7,5 MİLYAR DOLARA MAL OLABİLECEK SANTRAL 22-25 MİLYARA YAPILIYOR
Nükleer santralin ekonomik ömrü tamamlandığında, yapmaktan daha pahalıya gelebilecek söküm işlemlerinin hangi ülke tarafından yapılacağının da bu anlaşmada yer almadığını dile getiren Aydal, "Biz, Rusya’ya Akdeniz kıyısında, Akkuyu’da yüzlerce dönüm arazi tahsis edilip, denizden malzemeler nakledilirken kontrolümüz dışında olmasına karşıyız. Kanada hükümeti 4 reaktörlü 4000 MW gücünde bir santrale 7,5 Milyar dolar talep ederken, Rusların inşa edeceği 4800 MW gücünde olan ve sadece yarısı (2400 MW’lık kısmı) bizim kontrolümüzde olacak santrale, 22-25 milyar dolar gibi rakamlar telaffuz edilmesine, bir Yap İşlet Devret ihalesine karşıyız." şeklinde konuştu.
“GÜNEŞ ENERJİLİ GÜNLER PEK YAKINDA”
Yeniden Refah Partisi olarak, bu yanlışlardan arındırılmış, Uranyum 235 izotopunu kendi ülkemizde üretip, kurulacak santrallerde kullanabileceğimiz bir nükleer santral kurulumu gerçekleştirmek için çalışacaklarını belirten Aydal, "Bu mümkün olmadığı taktirde, 4000 MW gücündeki Güneş Santrali 4 yılda bitirilebilirken, dünyada onlarca yıldır çeşitli sebeplerle bitirilmeyen, bitirtilmeyen 28 civarında nükleer santral varken, boş bir yatırım peşinde koşmayıp,” 'Güneş Enerji'li günler pek yakında” diyeceğiz." ifadelerini kullandı.