Hediye Eroğlu
Mersin Kadın Platformu bileşenleri 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü etkinlikleri kapsamında ‘Nefrete ve erkek şiddetine karşı buluşuyoruz’ şiarıyla Özgür Parkı’nda buluşma gerçekleştirdi. Erkek şiddeti sonrası hayatını kaybeden kadınların fotoğrafının sergilendiği etkinlikte kadınlar “Şiddete, emek sömürüsüne, erken egemenliğine karşı isyandayız” pankartı ile kadın cinayetlerine tepki sözleri içeren dövizler açtı. “Yaşasın feminist mücadelemiz”, Bağır herkes duysun erkek şiddeti son bulsun”,Dünyayı yerinden oynatacağız”, “Alışın burdayız gitmiyoruz”, “Susmuyoruz, korkmuyoruz, vazgeçmiyoruz” sloganlarının atıldığı etkinlikte Kadın Platformu adına basın açıklamasını Ayşenur Önal okudu. Önal, “Bizler yıllardır emek sömürüsüne, işsizliğe, güvencesizliğe, erkek-devlet şiddetine, LGBTİ+fobiye, ırkçılığa, irade gaspına, adaletsizliğe karşı dün olduğu gibi bugünde meydanlardayız” dedi.
“EN GÜÇLÜ SİLAHIMIZ DAYANIŞMAMIZ”
Hayatlarını kuşatan patriyarkaya, erkek-devlet şiddetine, ekolojik yıkıma, sömürüye ve faşizme karşı; isyanlarını ve mücadelelerini her yerde büyüttüklerini anlatan Önal, “Özgürlüğümüzü ve hayatlarımızı savunmak için bir aradayız ve bir arada olmaya devam edeceğiz. Her düştüğümüzde yerden birlikte kalktık.Her nefesimiz kesildiğinde, omzumuzda birbirimizin elini hissettik. Bizler Erkek devlet şiddetine boyun eğmiyoruz; şiddete karşı önleyici politikalar geliştirilmesi için, cezasızlığın son bulması için mahkemelerde, evlerde, işyerlerinde birbirimize dokunduğumuz her yerde mücadele ediyoruz. Diyanetin, iktidarın LGBTİ+ bireyleri hedef göstermesine geçit vermiyoruz. Tacizin, tecavüzün, cinayetin, çocuk istismarının kol gezdiği bu topraklarda direniyoruz. En güçlü silahımız dayanışmamız biliyoruz. Devlet şiddetine maruz bırakılan, tutuklanan, sesi kısılmaya çalışılan bütün kadınların sesi oluyoruz” şeklinde konuştu.
“İSTANBUL SÖZLEŞMESİNİ KONUŞMAKTAN MEN EDEMEZLER”
Her gün kadınlara, LGBTİ+'lara, göçmenlere yönelik saldırılar artarken 12.Cumhurbaşkanı ve beraberindeki gerici erkek ittifakının İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırıp ve biziz dediğimiz İstanbul sözleşmesini konuşmaktan bizi men edebileceğini düşünüyor” diyen Önal, “Bizler ne yaşamlarımızdan, ne bedenlerimizden ne de yönelimlerimizden vazgeçmiyoruz. İstanbul sözleşmesi bizim, bedenlerimiz bizim hayatlarımız bizim bu hayat bizim vazgeçmiyoruz. Bugün nefret suçu mağduru transları anma günü. Düşmanlıkla, nefretle, ayrımcılıkla sarmaladığınız tüm hayatlar için bir aradayız. Bugün bir anma günü olarak tarihte yerini alsa da biler bugünü yönelimleriyle, aşklarıyla, bedenleriyle yargılanan dışlanan her bir birey için, katledilen her bir trans için mücadele gününe çeviriyoruz. Görmek istemedğiniz her alanda, dışlamaya çalıştığınız her yerde nefretin karşısında özgürlüğün peşinde olmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“SÖMÜRÜLEN ÇOCUKLAR İÇİN BURADAYIZ”
Dünya çocuk hakları gününde emekleri sömürülen, köle gibi çalıştırılan, hayatları çalınan, bu iktidarın politikalarının sonuçlarıyla baş başa bırakılan, daha çocuk yaşında yoksullukla mücadele eden, istismarda suçlu bulunan her bir çocuk için burada olduklarını ifade eden Önal şunları söyledi: “Gericilikle sarmalanan, hayatları, gelecekleri çalınan tüm çocuklar için buradayı. Bu iktidar ellerini çocukların yakasından çekene dek vazgeçmiyoruz. Kimsenin hayatımıza ya da bedenimize hükmetmesine izin vermeyeceğiz. Hayırlarımızı görmezden gelmenize müsaade etmeyeceğiz. Sizlere bir daha şans vermeyeceğiz. Var olduğumuz her yerde erkek şiddetine karşı ses çıkaracağız. Kadınları daracık bir çembere hapsetmek isteyen faşist, erkek egemen baskılara karşı yalnız ve savunmasız değiliz. Kadın düşmanlığına son vermek, erkek egemenliğinin sopasına karşı hayatımızı ve haklarımızı savunmak için isyandayız!”