HEDİYE EROĞLU
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2021 Yılı Kasım ayı Olağan Toplantı Döneminin III. Birleşimi, Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapıldı.
Meclisin başlanıcında dün MESKİ Genel Kurul Toplantısında hayat pahalılığı ile ilgili konuşmalarda Bozyazı’dan AKP’li Meclis Üyesi Mevlüt Ok’un, Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer’e, “Şov yapmayı bırakın MESKİ’ye gelin” sataşması sonrası yaşanan ‘avanta’ gerilimi yeniden yaşandı.
Başkan Seçer’in, kendisine yönelik “Biz sizin gibi avantadan geçinmiyoruz” sözlerini kınayan Mevlüt Ok, “Şahsıma söylemiş olduğunuz ithamla ilgili söz aldım. Bu söylediğiniz sözü ortamın gerginliğinden, sizin gerginliğinizden kaynaklandığını, içinizden geçerek söylemediğinizi düşünüyorum. Sözünüzü geri alın konuşmamı bitireyim. almayacaksanız söyleyeceklerim var kendimi savunmam gerekiyor” dedi.
“AVANTA ALMADIM. BİR TANE BABAYİĞİT VARSA ÇIKSIN SÖYLESİN”
Vahap Seçer’in “Kendinizi savunabilirsiniz” demesi üzerine Mevlüt Ok, yaklaşık 25 yıldır aktif siyasetin içinde olduğunu ve değişik kademelerde görev aldığını söyleyerek, “Allah’a hamdolsun bugüne kadar özellikle maddi konuda bana bir tek cümle söyleyeni görmedim, duymadım. Bunu ilk söyleyen sizsiniz. Ben yine iddia ediyorum bunu bilerek söylemediniz. Bilerek söyleseydiniz ortaya koyardınız bildiklerinizi. Bunu gerginliğinizden yaptığınızı düşünüyorum. Allah’a hamdolsun bir tane avanta almadım. Bir tane babayiğit varsa çıksın söylesin. Ben her şeye varım. Benim ve evlatlarımın boğazından bilerek haram lokma geçmedi. Bu konuda beni bilen bilir. Bozyazı’nın yüzde 99’u beni tanır. 8,5 yıl Bozyazı’da iktidarın ilçe başkanlığını yaptım ve iktidarın ciddi bir gücü var. Ama endi menfaatim, akrabam çevremle ilgili hiçbir menfaat sağlamadım. Bu konuda iddialıyım. İlk cesareti siz gösterdiniz, sizi kınıyorum.
“AVANTACI ARIYORSANIZ KENDİ İÇİNİZE, GRUBUNUZA BAKIN”
Avantacı arıyorsanız kendi içinize, grubunuza bakın. Ben görüyorum ki içinizde dönen bir çok olayı bilemem ama bir çok meclis üyesinin konuşmalarını dinliyorum,g örüyorum ki Büyükşehir Meclis Üyesi arkadaşım ilçesinden büyükşehirin makam aracına binip meclis toplantısına geliyor. Bu avantadır, bizim gördüğümüzdür. Bu kadar küçülen, bunu yapan, büyükşehirin arabasıyla gelen meclis üyesi bunu yapıyorsa daha çok şey yapar.
CHP’LİLER BÜYÜKŞEHİR’İN ARAÇLARINI KULLANIYOR
Bundan daha vahim Perşembe günü Adana’dan Bozyazı’ya giderken Aydıncık-Bozyazı arasında trafik durdu. Biraz bekledik açılmadı. Araçtan inip yürüdüm baktım Büyükşehir’in resmi aracı duruyor konvoyda, İçinde bir şoför ve yanında Anamur’dan CHP il yöneticisi bulunuyor. Sağa sola telefon açıp sordum. Öğrendim o gün il başkanlığını toplantısı varmış ve toplantıya gitmek için Büyükşehir’in aracı CHP ilçe yöneticisine tahsis edilmiş.
Sayın Vahap Seçer çıkıp oradan koca koca süslü cümleler kuruyorsunuz. Ben kimsenin hakkını yemem, bir kuruş yemem’ diyorsunuz. Bunları bilmiyor musunuz? Bilerek göz mü yumuyorsunuz? Bilmiyorsanız bu da sizin ayıbınızdır. Gereğinin yapılmasını istiyorum. Sözünüzü size iade ediyorum” diye konuştu.
“HIRSIZLIK, ARSIZLIK, SUİİSTİMAL VARSA ŞİKAYET EDİN”
Bunun üzerine Seçer, Melük Ok’u daha önce ki toplantılarda defaatle uyardığını anımsatarak, “Burası meclis toplantısı, kahvehane değil diye. Mikrofonu elinize aldığınız zaman ağzınıza geleni konuşma hürriyetine sahip olduğunuz düşünüyorsunuz. Dün de burada tüm Türkiye’nin gündemi olan hayat pahalılığı konuşulurken bana hitaben ‘Şov yapmayı bırakın MESKİ’ye gelin’ diye sataşmada bulundunuz. Bunu kınıyorum. Eğer bizi siz şov yapıcı birer aktör olarak susturursanız bir kere siz siyaseti bilmiyorsunuz. Elbette ki bir konu tartışılırken bağırma, çağrıma, sinirlenme olabilir. Siz bunu şov olarak değerlendiriyorsanız bu konuda sizin eksiğiniz vardır.
Ülke hayat pahalılığı değerlendirmemizde ‘beğenmiyorsanız bu ülkeyi terk edin’ gibi haddinizi aşan bir ifade kullandınız. Bu ülke sizin değil. Sahibi siz değilsiniz. Açtırma pandoranın kutusunu misali herkes kendi geçmişine dönsün baksın. Bizim böyle bir karın sancımız, çiğ yediğimiz yok. Belediyemizle, bizimle ilgili yasalar aykırı hırsızlık, arsızlık, suiistimal gibi bir konu, bölge varsa yargı yolu açık, gidip şikayet edersiniz.
SEÇER; “TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK’ SUÇLAMASINA DAVA AÇTIM”
İktidarın ciddi bir gücü var ama ben ilçe başkanı olmama rağmen avantalardan faydalanmadım diyorsun. Bu zaten sözün bittiği yerdir. Dünkü tartışma dünde kalmıştır. Bu konuda daha önce siz bizi terör örgütlerine destek olmakla itham ettiniz. İftira da bulundunuz. Benim yedi sülalem de ben de terör örgütüne mensup olmakla ilgili yargılanmamıştır ama herkes kendisi aynaya dönüp baksın. Grubu bulunan sizin dışınızdaki siyasi partiler siz ne kadar bu ülkenin sahibiyseniz onlarda bu ülkenin sahibi. Siz ne kadar bu ülkeyi seviyorsanız biz de seviyoruz. Siz ne kadar vatani görevinizi yaptıysanız bu insanlarda yapmıştır. Siz böyle bir iftirada bulundunuz. Ben sizin gibi bu şekilde acitasyon içeren bir konuşma yapmadım. Kişiliğe saldırı olmuştur, burası hukuk devleti gider yargıya cevap verirsiniz. Sizin hakkınızda dava açtım. Sizin de böyle bir düşünceniz varsa mahkemeler oradadır gider dava açarsınız” dedi.
MEVLÜT OK’TAN VAHAP SEÇER’E: “NARSİSTSİNİZ”
Mevlüt Ok ise, “Beğenmiyorsanız bu ülkeyi terk edin’ dedim evet ama bu doğru bir şey miydi, hayır değildi. O an ki gerilimle bunu söyledim. Ama bunu geri alıyorum. Yanlışı düzeltmek erdemdir.
Ben kahve ağzıyla da konuşabilirim, Bu söylemleriniz şık değil, kahvede oturan arkadaşlar alınıyor, onları aşağılıyorsunuz. Yarın seçim geldiği zaman kahveye gidip onların oyunu almak için kırk takla atıyorsunuz. Bu insanlar bizim değerlerimiz. İnsanları aşağılama gerekçesi değil bu. Siz yapı olarak biraz narsist bir tipsiniz. Ama dünya sizin etrafınızda dönmüyor” dedi.
Seçer ise “Ne konuştuğunuz bilmiyorsunuz” derken Ok, “Ben ne konuştuğumu bilmiyorsam buna halk karar versin. Gerçekler acıdır bu da sizin canınızı acıttığı için sinirleniyorsunuz” yanıtı verdi.
Seçer kahvehanedekileri aşağılamadığını söylerken Ok, “Sayın Mevlüt Ok bu işlere senin kafan çalışmaz git bu konuları kahvede arkadaşların ile konuş’. Bu aşağılama, hakaret değilse nedir?” dedi. Seçer, “Ben orada bir programımda seni de haberdar edeceğim hangi kahvehaneye gitmek istiyorsa beni orada misafir etmeni isteyeceğim. Oraya gelip o insanlarla yüz yüze geleceğim. Bizim başımız dik” dedi.