Hediye Eroğlu
Mersin’de Halkevi üyeleri insanca yaşayacak asgari ücret taleplerini dile getirmek için basın açıklaması yaptı. Halkevi binasının bulunduğu Güneş İş Hanı önünde gerçekleştirilen basın açıklamasına Emek ve Demokrasi Platformu bileşenleri de destek verdi.
“Geçinemiyoruz, İnsanca yaşayacak bir asgari ücret istiyoruz” pankartının açıldığı eylemde basın açıklamasını Halk Evleri adına Elmas Kara okudu. Buraya milyonlarca geçinemeyen, milyonlarca açlık sınırının altında yaşayan, milyonlarca işsizin, her gün yoksullaşan milyonlarca yurttaşın sesi olarak geldiklerini ifade eden Kara, “Ülkenin gelirleri 5-10 tane yandaş şirkete ve garanti ödemeli sermaye projelerine peşkeş çekiliyor. Faturasını ödeyemeyen insanların elektiriği, doğal gazı, suyu kesilirken, yandaş sermayedarların milyarlık vergi borçları bir kalemde siliniyor. Halkın yaşamsal acil ihtiyaçlarına, yangınlara, sellere, depremlere gerekli ve yeterli kaynak ayırmayan iktidar, AFAD’a sadece 2,4 milyar TL ayırırken; “şükretme fetvaları”ndan başka hiçbir iş yapmayan Diyanet’e 16.1 milyar TL ayırıyor. Bunun yanı sıra bizler halk olarak her güne yeni bir zam haberiyle uyanıyoruz. Ekmeği 2.5 liradan alıyor, dolmuşa öğrenci isek 3.5 lira, sivil isek 4.5 lira vermek zorunda bırakılıyoruz. Alım gücümüz dolar karşısında günden güne erirken elimizde avucumuzda insanca yaşayabilecek bir gelir kalmıyor” şeklinde konuştu.
“GEÇİNEMEYEN MİLYONLARIZ”
Bu memleketin geçinemeyen milyonları olduklarını anlatan Kara, “Ya açlık sınırının altında bir ücrete mahkum edilen ya da açlık sınırının altında ücreti bile bulamayan işsizleriz. Gözlerimizin önünde şatafatla yaşayan bir avuç zengin için köleleştirilmek istenen bizleriz. Gün ışımadan işe giden gün kararmadan işten dönmeyenleriz. Pazarda, markette filelerini dolduramayan bizleriz. Daha ucuza sebze alabilmek için pazarın akşam saatlerini bekleyip ezilmiş sebzeleri satın alanlar da bizleriz. Bu soğuk kış günlerinde evlerinde kombi, odun, kömür yakmaktan korkan, battaniye altında oturanlar da bizleriz. Kiracıyız, yükselen kiralar karşısında başımızı sokacak bir dam için ucuz kira peşinden koşan, şehrin dışına taşınmak zorunda kalanlar bizleriz.Bizler karnımızı doyurmak için mesai sonrası ikinci, üçüncü işte sabahlara, akşamlara kadar çalışmak zorunda bırakılanlarız. Yine de açız, açıktayız. Oturduğumuz yerde alamıyoruz ikinci, üçüncü maaşları” ifadelerini kullandı.
“BİZLER YOKSULLUĞU MAHKUM EDİLEN ÇOCUKLARIZ”
“Bizler tencerede suyu kaynatınca içine atacak bir patates bir havuç bulamayan ama yine de bir paket makarna için dilenmeyenleriz” diyen Kara, “Bizler asgari ücrete dahi ulaşamayan göçmenleriz, mültecileriz. Yoksulluğa mahkum edilen çocuklarız bizler. 13 yaşında çalışırken hayatını kaybeden Ula Kerem’iz bizler. Ücretli, ücretsiz hiçbir alanda eşit ücrete ulaşamayan milyonlarca kadınız bizler. Üç beş yandaşa peşkeş çekilen paraların esas sahipleri bizleriz, vergilerden, emeğimizden çalınanlardan birikiyor o servetler. Ama vergi verirken faturalarını ödeyemeyenler de bizleriz. Yazın orman yangınlarında, baharda sellerde, kışın soğuklardan ölenler de bizleriz. Depreme, sele karşı dayanıksız evlerde yaşayanlar da bizleriz.Artan maliyetlerden kaynaklı ürününe zam yapmak zorunda bırakılan ve iktidar tarafından da en çok suçlanan esnaflarda bizleriz. Cebindeki minibüs parasını akşam evine ekmek götürebilmek için harcamayıp eve yürüyerek gidenler de bizleriz! Serbest bölgede, organize sanayide, mevsimlik tarım işlerinde karın tokluğuna, sigortasız, güvencesiz çalıştırılan da bizleriz. Siyasal ve ekonomik çıkarları için nükleer santral kurmak isteyenlerin yarattığı tahribatla yaşamak zorunda bırakılanlar da bizleriz. İnsanlık onurunu ayaklar altına alan bu manzarayı hak etmiyoruz! Bugünlerde kurulan masalarda yapılan pazarlıklara konu olan asgari ücretten en çok etkilenenler bizleriz. Kredi kartlarının asgarisine mahkum olan asgari bir yaşam yaşayanlarız. Vergiden muaf, insanca yaşayabileceğimiz bir asgari ücreti talep etmek için buradayız bugün” şeklinde konuştu.
“TÜİK’İN YALAN VERİLERİNE GÖRE DEĞİL İNSAN ONURUNA YARAŞIR ASGARİ ÜCRET İSTİYORUZ”
Açlık sınırının altında değil, TÜİK’in yalan verilerine göre değil, patronlara köle olarak değil, insan onuruna uygun bir biçimde yaşanabilecek bir asgari ücret talep ettiklerini anlatan Kara şöyle devam etti: “Barınabilmek, ulaşabilmek, beslenebilmek, ısınabilmek, eğlenebilmek, gezebilmek, spor yapabilmek istiyoruz. Çocuklarımızın eşit eğitim alabilmesini istiyoruz. Sağlık hizmetlerinden eşit yararlanabilmek istiyoruz. Belirlenen asgari ücret sadece asgari ücret alanı değil hepimizi etkiliyor. O yüzden bugün burada işçiler, işsizler, esnaf, köylü, gençler, emekliler, kadınlar, memurlar, engelliler, ilkokul mezunları, üniversite mezunları olarak bulunuyoruz.”
ASGARİ ÜCRET GEÇİM ÜCRETİ OLSUN!
Kara taleplerini söyle sıraladı: “Asgari ücret geçim ücreti olsun! En düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyine yükseltilsin! Kiralar denetlensin, kiracılar desteklensin! Faturalar ve gıdalarda KDV sıfırlansın! Her konuta parasız 18 m3 (metreküp) su, 140 m3(metreküp) Doğalgaz, 230 Kwh(kilovatsaat) Elektrik verilsin. Ödenmeyen faturalar nedeniyle elektrik, su, doğalgaz kesilmesin! Diyanete, savaşa değil halkın insanca yaşaması için bütçe ayrılsın. Çalışma haktır, herkese güvenceli iş koşulları sağlansın.”