Mersin’de yapımı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali inşasına yerli iş dünyasının katılımının arttırılması amacıyla Mersin, Adana, Antalya, İstanbul ve Ankara Ticaret ve Sanayi Odalarının desteğiyle, yerli iş dünyasının katılımının arttırılması kapsamında düzenlenen etkinliğe yaklaşık 200 kişi katıldı.
HEDİYE EROĞLU
Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi’nde inşaatı süren Akkuyu Nükleer Güç Santrali projesine ilişkin “Akkuyu NGS Projesi Tedarikçileri Semineri” yoğun katılımla yapıldı.
Bir otelde Mersin, Adana, Antalya, İstanbul ve Ankara Ticaret ve Sanayi Odalarının desteğiyle, yerli iş dünyasının katılımının arttırılması kapsamında düzenlenen etkinliğe yaklaşık 200 kişi katıldı.
Toplantıda santralin inşaat süreci ve tedarik zinciri ile ilgili katılımcılara bilgi verildi.
13 BİNDEN FAZLA KİŞİ ÇALIŞIYOR
İlk oturumda Rosatom’un Ortadoğu ve Kuzey Afrika Direktörü ve Bölge Başkan Yardımcısı Aleksander Voronkov moderatörlük yaptı.
Bu bölümde söz alan Nükleer Altyapı Geliştirme Daire Başkanlığı Bölüm Müdürü Salih Sarı,b bugün dünyada elektrik enerjisi talebinin yaklaşık yüzde 11’i nükleer santrallerden karşılandığını anımsattı. 32 ülkede toplam 441 nükleer reaktörün işletmede olduğunu söyleyen Sarı, ülkemizin de içinde bulunduğu 19 ülkede de 52 reaktör inşa halinde olduğunu belirtti.
Akkuyu Santralinin ilk ünitesinin Cumhuriyetin 100. Yılına denk gelen 2023 yılına kadar elektrik üretimine başlamasının hedeflendiğini aktaran Sarı, “Şu anda Akkuyu nükleer santrali inşa sahasında yüzde 85’i Türk olmak üzere 13 binden fazla kişi yoğun şekilde çalışmaktadır. Akkuyu Santralin işletiminde ise 4 bin personele ihtiyaç olacaktır. İlk etapta bu personelin yüzde 30’unun Türk olmasını planlıyoruz.
“20 MİLYAR ABD DOLARI İLE ÜLKEMİZİN EN BÜYÜK YATIRIMI”
Yaklaşık 550 bin parçadan oluşan nükleer santraller; gerek inşaat, gerekse elektrik-elektronik ve makine sanayi altında pek çok sektöre yeni iş imkânı sunmaktadır. Bu sayede nükleer santrallerin yerli sanayimize dinamizm kazandıracağı ve sanayimizin bir üst lige atlamasında önemli katkılar sunacağını düşünüyoruz.
20 milyar ABD doları iş hacmi ile tek kalemde ülkemizin en büyük yatırımı konumundaki Akkuyu nükleer santral projesinde, mal ve hizmet tedarikinin en az 5,9 milyar ABD dolarının yerli imkânlardan karşılanmasını öngörüyoruz. Projede şu ana kadar gelinen aşamayı değerlendirecek olursak, ekipman, malzeme ve hizmet toplamında 1 milyar 170 milyon dolar, yaklaşık %30,5 yerli katkı oranına ulaşmış bulunuyoruz. Vergi, harç, işçilik ve lisans da dahil edildiğinde bu oran %35,5’a çıkmaktadır” dedi.
MTSO: “BİRLİKTE İŞ YAPMAK İSTİYORUZ”
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’ndan (MTSO) Yalçın Darıcı da, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin bölgenin en büyük yatırımı olduğunu vurgulayarak, “Böylesi büyük bir yatırımdan Mersin firmaları olarak elbette pay almak birlikte iş yapmak istiyoruz. Mersin’in her sektöründeki üretici firmaları olarak gerek kalitemiz gerekse yakınlığımızın sağladığı avantajlarla bu yatırımın en doğal, en verimli, en etkin iş ortağı olduğumuza anıyorum. MTSO olarak Mersin firmalarını ve üreticilerini bir araya getirdik. Akkuyu NGS’nin tedarikçi ağını yerel firmalarla geliştirme girişimi memnuniyet vericidir. Temennimiz Akkuyu’nun ihtiyaçlarını Mersin’in uluslararası belgeleri, sertifikaları olan firmalarla bir an öce çalışmaya başlamasıdır. Bu toplantıda etkin bilgilendirme ve ikili görüşmeler Mersin firmalarının eksikliklerin görmesine ve gidermesine katkı sağlayacaktır. Böylesine etkin seminer ve toplantılar Mersin firmalarının bu yatırıma daha etkin katılım sağlamasını sağlayacaktır. Bu Mersin ve Akkuyu için karşılıklı katkı sağlayacaktır” şeklinde konuştu.
Akkuyu Nükleer AŞ üretim ve İnşaat organizasyon Direktörü Denis Sezemin de, dünya nükleer endüstrisinin en büyük şantiyelerinden biri olan Akkuyu NGS yapım projesinin 3+ nesil VVER-1200 tipi reaktörlü 4 güç ünitesinden oluşacağını ve santralin toplam elektrik gücünün 4800 MW olacağını kaydetti. “Dört ünitenin de devreye alınmasının ardından Akkuyu NGS, Türkiye Cumhuriyeti'nin toplam elektrik ihtiyacının %10'una kadarını karşılayabilecektir” diyen Sezemin, santralin her ünitesinin hizmet ömrünün, uzatma imkanı ile 60 yıl olduğunu söyledi.
“YÜZDE 100 RUS TARAF TARAFINDAN FİNANSE EDİLMEKTE”
Akkuyu NGS projesinin, yap-sahip ol-işlet modeline göre hayata geçirildiğini bildiren Sezemin, “NGS tedarikçisi olan Akkuyu Nükleer A.Ş. aynı zamanda projede yatırımcı ve gelecekteki NGS'nin sahibi olarak hareket etmektedir.
Proje, bugün itibariyle yüzde 100 Rus taraf tarafından finanse edilmektedir. Bununla birlikte Rosatom Devlet Kuruluşu, projedeki %49’a varan hisselerini diğer yatırımcılara satma hakkına sahiptir. Projedeki %49 hissenin tamamı tek yatırımcı tarafından alınabileceği gibi, daha küçük bir pay satılabilir veya birkaç şirket olabilir” dedi.
“DOLGU İÇİN 5 MİLYON M3'TEN FAZLA TOPRAK KULLANILDI”
Projedeki inşaat işlerinin özelliklerine ve mevcut durumuna dair de bilgiler veren Denis Sezemin, ilk güç ünitesinin inşaatına başlandıktan sonra Akkuyu NGS sahasının farkedilir bir şekilde değiştiğini işaret etti.
Akkuyu NGS'nin inşası için Türk tarafının tahsis ettiği bin 23 hektar alanda çalıştıklarını aktaran Sezemin, “Saha planlanırken yaklaşık 19 milyon metreküp kaya hacmine eşit çalışmalar yapılmıştır. Sahanın açık deniz bölgesindeki üç körfezin dolgusu sırasında 5 milyon m3'ten fazla toprak kullanıldı” dedi.
İNŞAAT BİR DAKİKA BİLE DURMUYOR
Son zamanlarda Akkuyu NGS'nin yapımında birçok önemli olay meydana geldiğini de bildiren Sezemin, “Nükleer Düzenleme Kurulu Akkuyu Nükleer A.Ş. lehine 4. ünite inşaatı için lisans verilmiştir. Hiçbir ülkede eş zamanlı 4 ünite nükleer santral inşaatı yapılmamaktadır, bu nedenle şuanda dünyada en büyüğüz.
Projede toplamda yaklaşık 400 Rus ve Türk şirketi yer almaktadır. Yaklaşık 9 bin kişi doğrudan inşaat işlerinde istihdam edilmektedir. Şantiyede her gün 13 bin kişi çalışıyor. İnşaat ve montaj işlerinin yanı sıra mal ve personel taşımacılığında yaklaşık bin 300 adet iş makinesi ve araç kullanılmaktadır. 70'in üzerinde ağır inşaat vinci aynı anda çalışıyor. Şantiyedeki çalışmalar üç vardiya halinde yürütülmekte ve bir dakika bile durmamaktadır” dedi.
“TÜRKİYE'NİN GSYİH'SİNE TAHMİNİ KATKISI YAKLAŞIK 50 MİLYAR ABD DOLARI OLACAK”
Santralin bölge ve Türkiye için ne gibi avantajlar sağlayacağına dair de açıklamalar yapan Sezemin, “Proje Türkiye'ye ne kazandıracak? Akkuyu NGS Türkiye'deki en büyük yabancı yatırımdır. Projenin toplam maliyeti, yaklaşık 20 milyar ABD dolarıdır. Projenin NGS’nin tüm yaşam döngüsü boyunca Türkiye'nin GSYİH'sine tahmini katkısı yaklaşık 50 milyar ABD doları olacaktır. Altyapı ve istihdam yaratılması, bölgenin 30 000 kişiye kadar olan nüfusunun büyümesi için koşullar sağlayacaktır. Akkuyu Nükleer A.Ş., Rosatom Devlet Kuruluşu ile birlikte Türkiye’deki Akkuyu NGS projesinin potansiyel tedarikçileri olan şirketlerin temsilcileri için düzenli olarak seminerler düzenlemektedir. 500'den fazla Türk firmasının temsilcileri şimdiden potansiyel proje tedarikçileri için seminerlere katıldı.
Türkiye'de Akkuyu NGS projesi sayesinde yeni bir sanayi sektörü oluşmaktadır. Türkiye, enerji sisteminin istikrarı için ek destek ve güvenilir baz yük kaynağı elde etmekte, nükleer enerjide yetkinliklerin geliştirilmesi ve ardından üreticilerinin uluslararası pazarlara girişi için bir temel oluşturulmaktadır. Proje, bölgedeki ekonomik büyümeye, altyapının geliştirilmesine, yerel üretime, bilim ve eğitim alanında katkıda bulunuyor.
Bugün itibariyle Akkuyu NGS sahası bölgenin en büyük işverenidir; sahada her gün yaklaşık 13 bin kişi çalışmaktadır. NGS yapım projelerinin uygulanması ile ilgili deneyimlerden yola çıkılarak şantiyede 1 çalışma yerinin ilgili sektörlerde - sanayi, tarım, hizmet sektörü, eğitim, sağlık - 10'a kadar çalışma yeri yarattığı yönünde istatistiki veriler bulunmaktadır.
4 güç ünitesinin tamamının işletme aşamasında santralde yaklaşık 4000 kişi çalışacaktır.
Akkuyu NGS’nın projesinin uygulanması, Mersin ilinde altyapının ve yerel üretimin gelişmesine de büyük katkı sunmaktadır. Proje, konut inşaatının büyümesine katkıda bulunacak, hizmet sektörünün gelişimini teşvik edecek ve bölgede yeni okulların, kültür kurumlarının, sağlık merkezlerinin ve spor tesislerinin ortaya çıkması için koşullar yaratacaktır” ifadelerini kullandı.
BENİM AİLEM DE BURADA YAŞIYOR
Ailesinin de bu bölgede yaşadığını da dile getiren Semezin, “Benim ailem de burada yaşıyor, çocuklarım burada Silifke’de okula gidiyor. Benim ailem Mersin’in tüm köylerini gezdi. Arkeolojik yapılar olduğunu gördük, ben hayatım boyunca bu kadar güzel yerler görmemiştim. Çok sayıda su altı mekanlar, tarihi alanlar var” dedi.
MEÜ’DEN KÜRESEL ISINMAYA KARŞI NÜKLERE SAVUNMASI
MEÜ Makine Mühendisliği Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gökhan Aslan da, küresel ısınma ve iklim değişikliği açısından enerji çeşitliliğinin önemine dair bir açıklama yaptı.
Aslan, “Atmosfere salınan sera gazlarının fazlalığı küresel enerji dengesinde değişime yol açarak yer kürenin ısınmasına neden olmaktadır. 2020 yılında dünya ortalama sıcaklığındaki artışın 1.27 santigrat derece olduğu tahmin edilmektedir. Şuan kritik süreçteyiz. Nükleer kanıtlanmış ve etkili bir düşük karbonlu enerji kaynağıdır. Nükleer alnı zamanda ısıtma ve ulaşım gibi diğer sektörlerin karbondan arındırılmasını da desteklemektedir” dedi.
Yorumlar (0)
