HEDİYE EROĞLU

Tartışmalara ve tepkilere rağmen Türkiye’nin ilk nükleer santrali olarak Mersin’in Gülnar ilçesi Büyükeceli Mahallesi'nde yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nin inşaat süreci hızla ilerliyor. Önceki gün yerel tedarikçilerle bir araya gelen Akkyu NGS, satın alma süreci ve planlamaları ile ilgili buluşma düzenleyen Akkuyu’nun yeni döneme dair gelişmelerine ilişkin de önemli açıklamalar yapıldı.

“AKKUYU, DÜNYANIN EN BÜYÜK NÜKLEER ENERJİ PROJESİ”

Akkuyu Nükleer A.Ş. Üretim ve İnşaat Organizasyon Direktörü Denis Sezemin, gazetecilerin sorularını yanıtlayarak, önemli açıklamalar yaptı.

Öncelikle 2021’de yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren Sezemin, projenin çok hızlı bir şekilde ilerlediğini söyleyerek, “2018’de sahamızda ilk beton reaktör binasının temeline dökülmüştü. Ve 3 yıl geçtikten sonra biz artık 4. ünitenin çalışmalarına başladık. Bu yılın 10 Mayıs tarihinde birinci reaktör kabinini yerine monte ettik. 2. Ünitemizde de kor tutucunun montajı gerçekleştirildi. Bu da reaktör binasının önemli bileşenidir. 3. ünitede çok aktif bir şekilde çalışmalar sürdürülmektedir.

Bizi en çok gururlandıran olaylardan biri de 4. Ünite için aldığımız inşaat lisansıdır. Bu lisansın alınmasından sonra biz aktif bir şekilde çalışmalarımıza devam edebileceğiz. 4. Ünitede temel çukuru çalışmaları devam ediyor. O çalışmalar bittikten sonra tribün ve reaktör binasının zemin koruma katmanı oluşturulacak. Bu proje sektörün dünyanın en büyük nükleer enerji projesidir. Akkuyu NGS projesi Rus Türk ilişkiler tarihindeki en büyük projedir” dedi.

MONTAJ ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR

Önümüzdeki sene için çok büyük planları olduğunu vurgulayan Sezemin, 2022’nin yaz aylarında 2. ünitenin reaktör kabını projede öngörülen yerine monte etmeyi planladıklarını açıkladı.

2022’nin bahar aylarında tribün ve reaktör plakasının zemin plaka beton çalışmalarına başlanacağını aktaran Sezemin, “Fakat şuandaki önceliğimiz birinci ünitedir. Şuanda 1. ünitemizde asıl montaj inşaat çalışmalarımız sürüyor. Bildiğiniz üzere 1. ünitenin reaktör kabının montajı bu sene gerçekleştirildi. Montaj çalışmalarımız devam ediyor. Ana sirkülasyon boru hattı çalışmalarına ilişkin montaj öncesi kurulumu yapılıyor sahada. Tüm bu çalışmalar 2023’te gerçekleştirilecek olan önemli olaya bizi daha da yakınlaştırıyor.

Sahamızda projeye katılan uluslar arası arenadan temsilciler bulunan tesiste hızlı bir şekilde çalışmalarımız sürüyor” diye konuştu.

NÜKLEER YAKIT 2023’TE GELİYOR

Birinci ünitenin 2023’te devreye alınmasıyla Türkiye sunacağı katkıyı da değerlendiren Sezemin, 2010 yılında Türkiye ile Rusya arasında imzalanan Hükümetlerarası Anlaşmaya göre, Akkuyu NGS inşaat lisansı alınmasının ardından 7 yıl sonra elektrik üretimine geçmesi gerektiğini söyledi. 1. güç ünitesinin inşaat lisansını Nisan 2018’de aldıklarını anımsatan Sezemin, şöyle devam etti: “Dolayısıyla Hükümetlerarası Anlaşmaya göre, 1. Ünitenin devreye alınmasının 2025’te gerçekleştirilmiş olması gerekiyor. Devletlerimizin başkanlarının talimatlarını göz önünde bulundurarak biz 1. Ünitemizin devreye alınmasını 2023 yılına çektik. Fakat bunun da üstünde 2023 yılının Türkiye için ne kadar önemli bir tarih olduğunun bilincindeyiz; yani Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. Yıl dönümü. O yüzden bu görevi gururla üstlendik ve 2023 yılında sahamıza nükleer yakıtı tedarik etmeye hazırız. Her dört ünitenin devreye alındığını düşünecek olursak Akkuyu NGS Türkiye’nin enerji ihtiyacının yüzde 10’unu karşılayacak. Bunlar ortalama rakamlardır. Net rakamlar için şu an konuşmak istemiyorum, çünkü 1. Ünite devreye alındıktan sonra tam kapasite çalışmaya başlaması için de belli bir süre lazım.”

KÜRESELISINMAYA KATKI SAVUNMASI

Küresel ısınmaya dair de değerlendirmelerde bulunan Denis Sezemin, nükleer enerji sektörünün sadece karbon emisyonlu bir üretim değil aynı zamanda iklim değişikliğine de büyük katkısı bulunan bir sektör olduğunu da savunan Sezemin, “Şuanda Rusya’da yaklaşık 40 güç ünitesi işletilmektedir. Yani bu 40 ünitenin işletilmesi yılda 100 milyon ton karbondioksitin emisyonun önlemektedir. Bu da yılda 57 milyon aracın emisyonuna eş değerdir. Şuanda inşa ettiğimiz Akkuyu NGS yılda 17 milyon karbondioksit gazının emisyonunu önleyecektir. Bu da küresel ısınmaya karşı mücadele çok büyük bir katkıdır.

Ayrıca nükleer enerji sektörü mevsimlere bağlı değildir. Yani nükleer enerji santralindeki enerji üretimi ne güneşe, ne rüzgara bağlıdır, iklimin her hangi bir şartına bağlı değildir. Böylelikle Türkiye Cumhuriyeti bu nükleer santraller sayesinde sadece karbondioksitin emisyonunu engellemekle kalmıyor ayrıca istikrarlı bir şekilde enerji üretimine ulaşmış oluyor” dedi.