HEDİYE EROĞLU
Mersin Büyükşehir Belediye Meclisi’nin 2021 Yılı 1. Olağanüstü Toplantısı Kongre ve Sergi Sarayı Çok Amaçlı Salon’da yapıldı.
Toplantıda Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, mecliste sandalye üstünlüğünün Cumhur İttifakı’nda olması nedeniyle 2021’de defalarca reddedilen 265 milyon TL’lik borçlanma yetki talebini yılın bitmesine sayılı günler kala mahkeme kararıyla aldı.
265 milyon TL’lik borçlanma yetkisinin yasal düzenlemeler kapsamında 190 milyon TL’lik kısmını kullanma hakkına sahip belediye, yılın bitmesine kalan 9 günlük sürede bu krediyi kullanmak istiyor.
Toplantıda konuyla ilgili ilk söz alan Başkan Seçer, borçlanmanın reddi ile ilgili Mersin 1. İdare Mahkemesince 15 Kasım’da yürütmeyi durdurma kararı verildiğini anımsattı.
Belediyeye tebliğin 23 Kasım’da yapıldığını belirten Seçer, “30 Kasım’daki meclis toplantısına mahkeme kararının uygulanması için gündeme almıştık. Ancak Cumhur İttifakı, ‘idare tarafından bunun 30 gün içerisinde uygulamaya sokulması gerekmektedir. Daha süre var biz konuyla ilgili Bölge İdare Mahkemesi’ne itiraz ettik. Oradan da farklı bir karar çıkabilir, gelecekte sıkıntı yaşamamak için süreyi dolduralım’ dedi. Biz de tamam dedik ve bekledik. Ben bu konuyu yarına kadar gündeme getirmesem görevimi kötüye kullanmış olacağım. Mahkeme kararının uygulanmasının oylamaya sunacağım” dedi.
CUMHUR İTTİFAKI’NDAN TEPKİ BİLDİRİSİ
Daha sonra söz alan MHP Grup Sözcüsü Fahrettin Kılıç, Cumhur İttifakı adına bir açıklama metni okudu. “Çekinceli bir durumumuz var bunun da nedeni üst mahkemenin henüz karar vermemesi” diyen Kılınç, 265 milyon TL’lik borçlanma talebi yetki teklifine ilişkin çekincelerinin nedenlerini içeren bir bildiri okudu.
İŞTE TARTIŞMA YARATAN BİLDİRİ
Oylanması istenen tartışmalı bildiride şu ifadelere yer verildi: “Mersin Büyükşehir Belediye Meclis Başkanlığına; Büyükşehir Belediye Başkanının istemiş olduğu 265.000.000,00-TL tutarındaki borçlanma talebinin reddi yönündeki meclisimizin 10.08.2021 tarih 340 sayılı kararı hakkında Mersin 1. İdare Mahkemesince yürütmenin durdurulması kararı sebebiyle yeni bir karar alınabilmesi için 2.12.2021 tarihinde yapılacak Olağanüstü Meclis Toplantısının 4 üncü maddesi ile ilgili biz aşağıda isimleri bulunanların teklifimiz aşağıdaki gibidir:
Bilindiği gibi bütçe hazırlanırken veya uygulanırken, geçmiş yıllardaki gerçekleşmelerin incelenmesi, eşyanın tabiatı gereğidir. Büyükşehir Belediyesinin 2021 yılı bütçesi 2 milyar 695 milyon TL olarak kabul edilmiştir.
Bunun 265 milyon TL kadarlık kısmı yani yaklaşık yüzde 9,83'lük kısmı borçlanma olarak öngörülmüştür. Belediyemizin 2011-2020 yılları arasında faaliyet raporlarına göre, bütçelerinin gelir ve gider bakımından gerçekleşmelerine ilişkin tablo aşağıdaki gibidir.
Geçmiş 10 yıllık bütçe uygulamalarının ortalaması alındığında gelirlerin gerçekleşme oranı yüzde 2, giderlerin gerçekleşme oranı ise yüzde 8'dir. 2019 ve 2020 yıllarının ortalaması ise daha düşük olup sırayla 81,0 ve h,5'tir. Son 2 yıldan önceki 8 senenin ortalamaları ise yüzde 5 ve yüzde 9'dur. Yani son iki yıl içinde gerçekleşme oranları giderek düşmüştür.
Bu 10 yıllık oranların ortalamalarının bu yıl da gerçekleşeceği varsayılırsa 2021 yılı için gelir bütçesinin gerçekleşmesinin 2 milyar 215 milyon 290 bin TL, gider bütçesinin gerçekleşmesinin ise 2 milyar 69 milyon 760 bin TL olacağı söylenebilir. 145 milyon 530 bin TL gelir fazlası olduğu görülmektedir.
Son iki yılın ortalamalarının bu sene de gerçekleşeceği düşünülürse bu durumda gelir bütçesi gerçekleşmesi 2 milyar 182 milyon 950 bin TL, gider bütçesinin gerçekleşmesi ise bir milyar 846 milyon 75 bin TL olacaktır. Aradaki fazlalık ise bu kez 336 milyon 875 bin TL'dir.
Bütçenin denkliğini sağlamak amacıyla borçlanmaya yer verilmesi bunun mutlaka kullanılması gerektiği anlamına gelmez. Öyle şeyler olur ki belediyenin gelirleri öngörülenden fazla arttırılabilir veya giderlerde önemli tasarruflar yapılabilir, böylelikle bütçede yer alıyor diye mutlaka borçlanmaya başvurulmak zorunda kalınmaz. Yine bütçe ile verilen borçlanmanın toplam miktarı yani üst sınırı bellidir. Bu sınırın tamamının kullanılması da gerekmeyebilir. Buna niçin ihtiyaç duyulduğu idarece ayrıntılı olarak ortay konulmalı, ondan sonra üst sınırdan borçlanma talebi gündeme gelmelidir. Kaldı ki bütçenin kabul edildiği tarihten sonra aşırı ve gereksiz personel alımı söz konusu ise bundan dolayı ihtiyaç duyulan ek kaynak sebebiyle borçlanma talebinde bulunulması haklı bir gerekçe olarak kabul edilemez.
“ÇIKARILAN İŞÇİLER DAVALARI KAZANDI AMA İŞE İADE EDİLMEDİ”
Önemli bir husus da şudur: Son, son iki buçuk yıldır, aşırı şekilde işçi çıkartıldığı, bunların yerlerine, benzer nitelikleri taşıyan işçilerin alındığı, sadece bizlerin değil Mersin kamuoyunun da bilgisi dahilindedir. Belediye yönetimi her ne kadar bu çıkartılanların haklı gerekçelerle çıkartıldığını ileri sürse bile dava açanların neredeyse tamamının iş mahkemelerinde açtıkları davaları kazandığı, ancak idarenin bunları işlerine iade etmek yerine 4-8 aylık tutarında tazminat ödedikleri, yine dava süresi kaç ay ise o kadar aylıklarını faizleriyle birlikte ödediği, ayrıca mahkeme masraflarını ve karşı vekâlet ücretlerinin de belediye bütçesinden ödendiği söylenmektedir. Mahkeme kararlarına göre, yükümlülüklerinin mevzuatına uygun bir şekilde yerine getirilmemesi nedeniyle kamu idaresine faiz, tazminat. gecikme zammı, para cezası gibi ek mali külfet getirilmesine sebep olanlardan bunların tahsili ile ilgili herhangi bir işlem yapılmadığı da bilinmektedir. (Oysa 5216 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununa ve Kamu Zararlarının Tahsiline Dair Yönetmeliğe göre bunlar kamu zararı niteliğinde olup, buna sebebiyet veren kamu görevlilerinden tahsil edilmesi gerekir, belediye bütçesinden finanse edilemez). Tüm bunlarını Büyükşehir Belediyesince üstlenildiği, bu haksız, hukuka aykırı külfetlerin onlarca milyon TL sorumlu olduğu dillendirilmektedir. Bunların 2021 yılındaki net tutarları ve bu yıl içinde alınan personellerin konuya dair mevzuata ne kadar uygun olduğu, elbette Bütçe Denetim Komisyonu tarafından tespit edilecektir.
İdare Mahkemesinin kararının tarihi 15.11.2021'dir. Bütçenin yürürlüğe girdiği tarih ise 01.01.2021'dir. Mahkeme Kararında, net bir parasal tutara yer verilmediğinden, bütçenin uygulama döneminin bitmesine 10 günlük bir süre kalmasından, gelir ve gider bütçelerinin gerçekleşme oranları da henüz net olarak bilinmediğinden: Mahkeme Kararından sonra kalan 1.5 aylık süre esas alınarak borçlanma isteğinin 1,5/12'sinin yani 33 milyon 125 bin TL tutarındaki kısmının kabulüne karar verilmesini ve dilekçemizin okunarak kayıtlara aynen geçmesini istiyoruz”.
HDP VE CHP’DEN TEPKİ
Bunun üzerine HDP ve CHP’liler duruma tepki göstererek, mahkeme kararının uygulanması gerektiğine dair açıklamalar yaptılar.
HDP’li Meclis Üyesi Ali Tanrıverdi, “Yürütmeyi durdurma kararı farklı denilemez. İdare bu kararı uygulamadığı takdirde yasal prosedür belidir. Biz bunun içeriğini tartışamayız. Muhalif olanlar konuyu yargıya taşıyabilir. Yargı kararı uygulanmalıdır. Aksi takdirde meclise bir takım yasal sorumluluklar getireceği bilinmelidir” dedi.
“MAHKEMELERE, HUKUKA SAYGI DUYMAK GEREKİR, HUKUK HERKESE LAZIM”
CHP’li Meclis Üyesi hukukçu Ali Dinsever de, “Türkiye Cumhuriyeti laik, sosyal bir hukuk devletidir. Bir mahkeme kararı ile karşı karşıyayız. Bir hukuk devletinde mahkeme kararını sonucunu salonlarda tartışmak asla kabul edilebilir değildir. Ancak maalesef bu tartışmalar ulusal çapta da çok yapılır hale geldi ve vahim sonuçlara doğru gidiyor. Bir mahkeme kararı bizim duyularımızı tatmin ettiği zaman kutsal deyip, aykırı sonuçta ise ‘bu kabul edilemez’ şeklindeki bir konu hukuk devletinde konuşulamaz.
Mahkeme bu kararında çok açık bir şekilde telafisi mümkün olmayacak gerekçesiyle karar vermiştir ki sonuçta açıktır.
Siyasi gerekçeler öne sürerek mahkeme kararını uygulanmasının ötelenmesine neden olmak mahkeme kararını tanımamak anlamına gelir. İdareler için hem hukuki hem cezai sorumluluk doğurur. Belediye başkanlığı doğru bir iş yapmış, 30 gün dolmadan kararı meclise sunmuştur.
Mahkemelere, hukuka saygı duymak gerekir, hukuk herkese lazım” dedi.
“BURADA KİMSE SİRK CAMBAZI DEĞİL. MAHALLENİN SOYTARISI DA DEĞİLİZ”
CHP’lilerin tepkilerine Seçer de destek verdi. “Hukuk katlediliyor burada, çok acı bir durum yaşıyoruz” diyen Vahap Seçer, “Böyle bir meclis tablosu karşısında çok üzüldüğümü ve sayın başkanı kınadığımı ifade etmek isterim. Burada kimse sirk cambazı değil. Mahallenin soytarısı da değiliz. İnsanlar kendilerince suyu yokuşa sürmek için bir metin hazırlamış. Sayın Kılınç’a da bunu okuma görevi verilmiş oda bu görevi yerine getirdi. Meclis üyelerime de bir şey demiyorum. Ben eminim ki bu metni meclis üyeleri okumadı bile” dedi.
“CUMHUR İTTİFAKI’NIN AMACI ÜZÜM YEMEK DEĞİL BAĞCIYI DÖVMEK”
Cumhur İttifakı’nın amacının üzüm yemek değil bağcıyı dövmek olduğunu ileri süren Vahap Seçer, “Mahkeme kararının uygulanması reddedilirse, reddeden meclis üyelerimiz hukuku katletmiş, çiğnemiş olur. Tabiî ki süreç devam eder, ben de idare olarak bu konuda mahkeme kararını uygulamamakta ısrar eden meclis üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmak zorunda kalırım. Görevi kötüye kullandılar derim.
Ortaya sürülen gerekçelerin borçlanma ile alakası var mı? İdari konular, alınan çıkan personel gibi borçlanma meselesi ile hiç alakası olmayan bir gerekçe ile bunun reddedilmesine, amacın üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olara düşünüp, iyi niyet aramıyorum, Siyasi olarak düşünüyorum” dedi.
AHKAM KESME GERİLİMİ
MHP Grup Başkanvekili Mahmut Tat ise CHP’lilere tepki gösterdi. “Biz de biliyoruz mahkeme kararının ne olduğunu, hangi şartlarda nasıl davranılacağını, nasıl karar verileceğini. Zannedersem konuşan arkadaşların hayata başlamasından daha önce biz bunları yaşadık. Oylama sonucuna kadar kararın ne olduğunu, ne olabileceğini öngörü ile tespit etmeleri mümkün değil. Ama kendilerine göre ahkam keserek hukukçu sıfatları ile niyet besleyerek..” diye konuşmasını sürdürmek istedi.
Ancak araya giren Vahap Seçer, “Burada devreye girmek zorundayım, ‘ahkam keserek’ demeniz uygun düşmez” dedi.
“HUKUK KARARI VAR, İŞÇİLER İŞE İADE EDİLMEDİ”
Mahmut Tat ise “Biz sizi dikkatlice dinledik. Niyetlerimizin kötü, siyasi olduğunu ifade ediyor arkadaşlar. Hukuk adına bu ifadeleri kullanıyorsunuz ama bizim de soracaklarımız var. Kimin ne karar vereceğini bilmiyoruz fakat verilmiş bir karar gibi konuşuluyor. Fahrettin bey tespitlerle birlikte bir görüş sundu, gelişmeyi anlattı. Hukuk bir süreçtir. Mahkeme böyle uygun görmüş doğrudur, eyvallah diyoruz. Fakat biz de hukuki haklarımızı son güne kadar kullanmak istedik.
Örneğin işçilerle ilgili mahkemelerin hepsi kazanıldığı halde, işe başlatmadı. Biz de vermiş olduğumuz ve doğruluğuna inanmış olduğumuz bir kararın son noktaya kadar hukuki haklarımızı kullanıyoruz. Burada öfkelenmeye gerek yok. Ömrümüzde bağcıları hiç dövmedik Topluma faydalı işler yapmaya çalıştık. İnsanlarımızın yardım ihtiyacı ile yaşaması değil, kendi emeği ile yaşamasını tercih etmiş insanlarız. Bulunduğumuz noktalarda bu yönde karar almaya çalıştık” dedi.
MAHKEME KARARI OY BİRLİĞİYLE KABUL EDİLDİ
Tansiyonun yükselmesi üzerine Mahmut Tat konuşmasını, “Oylama öncesi 5 dakika ara istiyoruz” talebiyle sonlandırdı. Bunun üzerine Başkan Seçer talebi kabul ederek meclise 5 dakika ara verdi. Verilen arada yapılan görüşmelerde oylamaya ilişkin uzlaşmaya varıldı. Aranın ardından yapılan oylamada borçlanmaya ilişkin mahkeme kararı oy birliğiyle kabul edildi.
“YILIN 356 GÜNÜNDE BİR ŞEY YAPAMADIK AMA UMUT EDİYORUM 9 GÜN İÇİNDE BU PARAYI KULLANMA İMKANIMIZ OLUR”
Daha sonra Vahap Seçer, borçlanmayı kullanacağının mesajını vererek şu açıklamayı yaptı, “265 milyon TL olarak aldığımız borçlanma yetkisinin 190 milyon TL’lik kısmını kullanabiliyoruz. Aynıca önümüzde farklı engeller de var. Kamu bankaları belediyelere kredi vermiyor. Özel bankalarda güvence isteyerek verebiliyor. Bunlardan bir de İller Bankası teminat mektubu, Geçtiğimiz yıl alamamıştık. Zorlanmıştık. Bu yıl da yaptığımız ilk müracaatta ‘sakın ola teklif bile edilmesin’ denildi. Zaten böyle bir teminatı alma şansımız yok. Maliye bakanlığından farklı enstrümanlar kullanabiliriz. Onlarla bir görüşme yaptık. Umut ediyorum onlar bize engel çıkarmaz ve bu finansmanı sağlarız. Yılın 356 gününde bir şey yapamadık ama umut ediyorum 9 gün içinde bu parayı kullanma imkanımız olur ve bunların da Mersin halkına yatırım olarak dönmesini sağlarız”.